Alsancak’ta şenlik var

27 Mayıs’ta başlayan 9. Alsancak Şenliği, İzmir’in en eski, en köklü yerleşim yerinde üç gün boyunca neredeyse sokak sokak yayılıp sona erdi. Şenlik “şen” kılar kişiyi; ola ki, o günlerde Alsancak’a yolu düşenler de şenlenmiştir, eğlenmiştir.

Sabahın 10’undan akşamın 9’una kadar her saati dolu bir programla düzenlenen Şenlik, eğlenmenin dışında yarattığı değerlerle değer kazansa gerek.
BİR BAŞKAN’IN BAKIŞI
Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan’ın Şenlik’i sunarken vurguladığı kavramlar, Şenlik’in, eğlence dışında kalan yaklaşımını öne çıkarmakta: “Kentleri yaratanlar insanlardır.”, “Semtleri yaşatıp geliştirmedikçe kentler canlılığını koruyamaz.”, “Alsancak olmazsa İzmir nasıl olur?”, “Alsancak’ı yaşatmak, kültürünü öne çıkarmakla olur.”
Dr. Hakan Tartan’ın, tiyatro sanatçısı anne ve babasından özümsediği sanat sevgisine gazetecilik yıllarından edindiği günceli yakalama, kurcalama deneyimini de ekledikten sonra, bir de milletvekilliği ve bakanlık gibi ülke gerçeklerini çok üst düzeyden değerlendirip yönlendirebilme olanağını da bulabilmiş olması, belediyecilik denen klasik hizmet anlayışına yeni bir yaklaşım getirebilmekte.
9. Alsancak Şenliği, bir araya gelip topluluklar oluşturmuş gençlerin etkinliklerine yer vermekle genç kuşağın halka açılması yolunda önemli bir kapı aralamış oluyor. Üç gün boyunca sokaklara yayılıp gösteriler yapan derneklerin, kulüplerin, toplulukların adları neredeyse saymakla bitmeyecek gibi.
“Canlı perfomans” adı altında toplanan çeşitli atölyelerin “birşeyler yapmayı, yaratmayı” göstermesi, öğretmesi, bu yolla bilenlerden bilmeyenlere aktarılan “bilinenlerin yaygınlaştırılması” eylemi, Şenlik’in bir başka önemli özelliği.
USTAYA SAYGI’DA BİR USTA
Ve bir “insan”ı öne çıkarmak... Alsancak’a, giderek İzmir’e bir değer kazandırmış insanı unutmamış olmak, bir “ustaya saygı” sunmak...
9. Alsancak Şenliği’nin “ustası” Prof. Dr. Özdemir Nutku idi. Bugün DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi içinde yer alan sahne tasarımı, oyunculuk, dramatik yazarlık alanlarında eğitim veren bölüm, Özdemir Nutku’nun Ankara’dan İzmir’e gelişiyle Alsancak’ta kurulup gelişmişti. “Ustaya Saygı” için Gazi Kadınlar Sokağı’nda toplananlar, öncelikle öğrencilerinden, kimi şimdi ünlü oyuncu olmuş sanatçılardan dinleyip, bir “usta”yı tanımış oldular.
Programı, etkinlik dökümüyle dolu dolu üç sayfayı da aşmış bir “Şenlik”! Acaba böylesi çeşit çeşit gösteriler, yarışmalar, dinletiler, defileler, atölye çalışmaları, söyleşiler akışını yakalamak olası mı! Sanırım, Şenlik’in en güçsüz yanı, gücünü alabildiğine dağıtmış olması.
Sık satır yazılmış, neyin nerede olduğu karışıp gitmiş foto kopi baskılı kağıtları kim eline alır da, kendine ilgi alanları seçebilmeyi başarabilir ki!
Doğru, çok “zengin” bir şenlikti. Acaba bir Alsancaklı’nın payına ne kadarı düştü!
Yazarın Tüm Yazıları