ÖYLE veya böyle, para önemli bir faktör. Zenginin, diktiği tutarmış. Yani, adam ağaç dikse, dikim ortamı ters bile olsa o ağaç tutarmış. Çünkü tutmazsa bile yeni ağaç dikme şansı var; adamın parası var.
Fakirin de devamlı çocuğu olurmuş. Çünkü onun da bir tek zevki o. Öyle veya böyle, istemese de çocuk adedi artarmış. Para olursa, bir yerde çok şeye tavır koyabiliyorsun. Şimdi diyeceksiniz ki; "Yahu Erman kardeş, bu anlattıkların ile Sivas-Fenerbahçe maçının ne alakası var?"
Paranın gücü
Sevgili arkadaşlar, köküne kadar alakası var. Dün akşam Sivas’ta sahaya çıkan Fenerbahçe kadrosuna baktığınızda, sarı lacivertlilerin klasik kadrosundan sekiz tane oyuncu yoktu. Bakın, takımın neredeyse dörtte üçünden fazla. Sivasspor’da ise hemen herkes tamam. Peki, oyunun geneline baktığınızda, Fenerbahçe’yi ve Sivas’ı tanımayan bir yabancı yurt dışından maça gelse, "Sarı lacivertli takımda, banko oynayan sekiz futbolcu yok" deseniz, inandırabilir misiniz? Kesinlikle hayır. İşte bu paranın gücüdür. Kadro zenginliğidir.
Ve sekiz eksikli Fenerbahçe’yi yenemeyen, tur atlayamayan Sivas, Türkiye Süper Ligi’nde lider. Bunun bir tek izahı var; birisi iyi idare ediliyor, birisi kötü idare ediliyor. Çünkü Türkiye Kupası tek tek basarak gittiğin bir hedef, her an sürpriz olabilir, her an sürpriz değil çok büyük sürpriz olabilir ama lig öyle değil. İstikrar isteyen, günlük neticelere gebe olmayan uzun bir maraton.
O gol gelmeyince
Düşünün, bir eli yağda bir eli balda Fenerbahçe, Türkiye Kupası finaline kaldığı için mutlu. 50, 100, 150 bin dolarlarla futbolcu transfer eden Sivasspor ise mutsuz. Olsun, bu da güzel.
Maça baktığımızda, Sivasspor önce defansı sağlama aldı, "Bir gol atarsam Fener’i strese sokarım, işi bitirebilirim" dedi. Ama o bir golü bulamadı. Bulamayınca da bu sefer Fenerbahçe pozisyon buldu. Her geçen dakika Sivas defansı daha çok açık vermeye başladı. Ama Fener hücumcularının beceriksizliğine, Sivas kalecisinin becerisi ve kabiliyeti eklenince maç sıfıra sıfır bitti.
Kupa ayrı, lig ayrı olaydır. Ama bu Fenerbahçe’nin kupayı alma şansı ne kadar? O tartışılır. Finalde oynayacağı rakibi inanılmaz büyük hatalar yapmazsa bu Fenerbahçe kupayı da alamaz. Ama maalesef ülkemizde hala kulüp ismi psikolojik olarak çok etkili. Futbolcu da bunun sıkıntısını çekiyor, yönetici de.
Aragones’e şaşırdım
Maçın hakemi etkili bir hata yapmadı. Zaten iki taraf futbolcuları da ne pozisyon olarak ne terbiye olarak onu zorlamadılar. Ama 2 no’lu yardımcı biraz daha dikkatli olmalı.
Daha da önemlisi, Aragones’i ilk defa bu kadar kenardan takımına emirler yağdırırken, ikaz ederken gördüm. Kulübeden çıkmayan Aragones niye şimdiye kadar bu portreyi çizmedi, veya Aragones’i bu portreyi çizmeye iten sebepler nelerdir, ona bakmak lazım. Demek ki, onun için bir tehlike vardı. Onu hissetti. Avrupalı, uyanıktır. Bazı şeyleri boşuna yapmaz.