Paylaş
Fernandes, göstere göstere kendini attırıyor. İkinci sarı, hikaye... Direkt kırmızı. Sonra da Beşiktaşlılar konuşacaklar; ‘Rakibi ikinci sarı karttan niye atmadın?’ diye... Konuşuyorlar da... Yani hep, yapmak değil, bozmaktan bahsediyoruz. “Ben kuvvetliyim, kazanmalıyım, daha iyi oynamalıyım, ben daha iyiyim, daha güçlüyüm” yerine, “Rakibin de eksik kalması lazımdı. Onun da zayıflaması gerekirdi. O zaman ben kazanırdım” yorumları olacak...
Kaçak dövüşüyorlar
Bu sezonun hemen hemen en iyi Kayserispor’unu izledim. Hem defansta hem hücumda iyi şeyler yaptılar. Hataları neredeydi? Son yarım saatte Beşiktaş’ı tam bitirebilirlerdi. O cesareti gösteremediler. Beşiktaş’ın defans zaafı devam ediyor. Dikkat edin, siyah beyazlılarda hep kaleciler iyi oynuyorlar. Onların hata yapmaya hakkı yok. Zaten hata yaptıklarında maçı kaybediyorlar. Ama Beşiktaş defansı kevgir gibi... Her pozisyonda açık veriyorlar. Ama sorun defansta değil. Bütün takımda... Çünkü Beşiktaş’ta hücum ve defans aynı oranda yük almıyor. Bazı futbolcular, hep tek yönlü oynuyorlar. Yani kaçak dövüşüyorlar.
Ama Türk futbolunda şikenin, teşviğin, üç kağıtçılığın konuşulduğu bu dönemde biraz kımıldarsan başarılısın. Peki neye göre başarılı veya başarısızsın o belli mi? Hayır. O zaman devam...
Paylaş