Seyirci yerinde sayıyor

FENERBAHÇE, Sevilla’da çok iyi mücadele etti, tur atladı. Sevilla’ya giden Türk seyirciler Sevilla’dan ve Sevillalılar’dan çok memnun kaldılar.

Bir barda maç öncesi İngiltere’den gelen alkollü Fenerbahçeli taraftar elini iki kolunun arasına geçirerek, içkilerini yudumlayan İspanyollara doğru, sonradan iki elini yumruk yapıp kendine doğru çekip 3 işareti yaptı. Adamlar bu hareketten sonra sadece ona bakarak güldüler.

Aynı hareketi bir Sevillalı İstanbul’da, Kadıköy’de bir barda yapsaydı; O Sevillalı’nın ellerini kollarını ne yaparlardı, bilemiyorum.

Bitmedi, İstanbul’daki maçta Sevilla ikinci golü attığında maçı herhalde radyolarına anlatan iki ayrı İspanyol gazeteciye yanındaki Fenerbahçe tribününden edilmedik küfür, hakaret ve el işareti kalmadı.

Neredeyse basın tribününe atlayacaklardı. Ama İspanya’da Volkan maçın neticesine tesir eden penaltıyı kurtardığında bizim gazeteden Mehmet Arslan ile ben havalara sıçradık.

Bulunduğumuz yer İspanyol seyircisinin göbeğiydi. Çünkü özel uçağı kaçırmamak için penaltı atışlarını çıkış noktasına en yakın yerden izledik.

Takımlarımız Avrupa’da ilerlerken seyircilerimizin de aynı paralelde yürümesi gerekir. Futbolda herşeyi kabul edeceğiz.

Kalemini bırakacaksın

ÖMER Üründül, Levent Bıçakçı döneminde gözlemcilerin başındaki isimdi. İyi tanırım, düzgün adamdır. Kulüpçülüğü karıştırmaz. Bence işini de iyi yaptı. Şimdi Kemal Dinçer, aynı görevi yapıyor. Kendisini çok tanımıyorum ama yaptığım istihbarata göre düzgün bir karaktere sahip olduğunu duyuyorum.

İkisi de Fenerbahçeli... Ama farketmez. Buradaki önemli nokta şu, Kemal Dinçer şu anda bir gazetede spor yorumu yapıyor. Bu açıdan iş son derece mahsurlu.

Eğer MHK’nin ve gözlemcilerin başında iseniz, hiçbir gazetede ve televizyonda görev almamanız gerekir. Bunu Ömer de yaptı. Ama son derece yanlıştı. Çünkü gözlemci de, hakemde cin gibidir. Senin yaptığın maç ve futbol yorumu içinden bırakın cümleleleri, kelimeleri cımbızla alırlar. Ondan sonra kraldan fazla kralcı olurlar. Çünkü Cüneyt Çakır’ın gözlemcisi Murat Ilgaz’dı. Verdiği puan belki de son yılların en düşük puanıydı: 6.9...

Murat’ı iyi tanırım, benimle çok maça geldi. Bu not bana şu şarkıyı hatırlattı: "Daha önceleri nerelerdeydiniz?" diye. Şunun altını çizerek söylüyorum. Merkez Hakem Komiteleri, disiplin, tahkim.. Bunlar bütün kulüpler için çok önemlidir. Ama hem kulüplerin hem de bunların birbirlerine eşit mesafede olmaları ve durmaları gerekir.

NOT: Kemal Dinçer, Fenerbahçe’de menajerlik yaptı. Yani yarın, bir gün rahatlıkla bu noktaya Sinan Engin’de gelebilir.

Bil bakalım!..

SELÇUK Dereli, Galatasaray-Kayserispor maçını biraz tempolu oynattı. Biraz sertliğe göz yumdu. Bunun üzerine tribünler önce "Sen oyna Selçuk, sen oyna" diye bağırdı, sonra da küfür etti. Baktılar ki ceza gelecek bu sefer, "Selçuk Dereli, anan nereli" demeye başladılar. Galatasaraylı bazı takım spor yazarlarına göre bu tezahürat mutlak esprilidir. Peki o zaman bende soruyorum, o tribündeki seyircinin herhangi birisinin tesadüf bu ya soyadı Dereli olsun ismi de Ahmet olsun. "Ahmet Dereli anan nereli desem". Bana ne yapar?

A) Benim anneme küfür eder

B) "Annemin nereli olduğundan sanane lan" diyerek üzerime yürür

C) Veya bana, "O..... ç....." der.

D) Veya bana balıklama atlayıp, bir kafa atar

E) Adam sağır, dilsizdir senin ne dediğini anlamaz. Suratına bakar yürür, gider.


Korkuyorsan yapma

HAKEMLER taç atışlarını düzeltmeye başladılar. Biraz da faullerle 9-15’e bakarlarsa daha faydalı olur. En önemlisi de oynanmayan sürenin oynatılması. Bakınız, uzatmalarda Beşiktaş 5 maç kazandı. Ama yine Beşiktaş’ın, Denizlispor ile oynadığı maçta oyun 9 dakika 57 saniye durmasına rağmen hakem 4 dakika oynatıp sonra düdük çalıp, tırıs kaçtı.

Eğer 6 dakikayı oynatsa idi Denizlispor ya da Beşiktaş kaçar gol atarlardı ya da atamazlardı onu bilemeyiz. Ama, "Başım belaya girer" diye uzatmadan korkan hakem, o zaman bu işi yapmasın.


İyi ki varsın!

DÜNYA
Kadınlar Günü, Anneler Günü, Sevgililer Günü, Evlilik yıldönümü ve kadının doğumgünü. Kadın için bunlar çok önemlidir. Olmazsa olmaz, günlerdir. Erkeklerde onların gönüllerini hoş tutarlar.

Belki, Sevgililer Günü’nde veya başka bir özel (!) günde iş seyahatine çıkanlar olabilir. Uzaktan da olsa, bu bayanlar telefon ve çiçek ile bugünlerin tebriğini kabul edebilirler. Ama kadınlar şunu unutmasınlar. Her erkek, her kadına hediye alabilir. Veya güzel sözde söyleyebilir. Ama unutmasınlar bir kadın için en önemli şey bence şudur: Bir erkek ona, "İyi ki varsın" diyebiliyorsa, o anda herşey hem işin başlangıcı hem de sonudur.

Aptallık olur

FENERBAHÇE
’ye çeyrek finalde kim çıkacak tehlike değil. Asıl tehlike eğer bazı Fenerbahçeli futbolcular, "Biz Sevilla gibi dünya devini eledik, bu işi yırttık" diyorlarsa işte o zaman ayvayı yerler. Ama ben Fenerbahçe takımında o kadar çok aptal futbolcu olduğunu düşünmüyorum.

Boşuna dememişler

GENÇLERBİRLİĞİ
’nden Kerem 90+4’te üzerine gelen yumuşak bir topta vücudunun her türlü uzvu ile müdahale edebilecek iken, o topa kıçının kenarını döndü. Hani, halk dilinde bir tabir vardır: "Hadi oradan kıçımın kenarı" derler.

Yani karşısındakiNİ aşağılarlar.Bu kelimenin o kadar aşağılamayı bırakın, ne kadar önemli olduğunu yaşadık. Kerem’in kıçının kenarı puan sıralamasında ilk 4’e tesir etti. O gol olmasaydı, Beşiktaş bugün dördüncü idi. Ama şimdi lider. Yani öyle bundan sonra, "Kıçımın kenarı" deyip geçmeyin.
Yazarın Tüm Yazıları