HANİ bazı futbolculara derler ya; "sen halı sahada oyna" diye. Fenerbahçe halı sahada bile oynayamadı. Hani saha çamurdu, saha suluydu, saha buzdu?
Tamam, ama insan hiç olmazsa mücadele eder. G.Birliği 90 dakika boyunca inanılmaz pozisyonlara girdi. Maçın 5-6 olması işten bile değildi ama atamadılar. Bazıları da tamamen beceriksizlikti. Şöyle bir düşünüyorum, F.Bahçe’de vasata yakın futbolcu var mı diye. Yok. Bir tek kaleci Volkan’ı sayabilirsiniz. O da iki tane topta yerinde müdahalelerde bulundu.
Emre, Semih, Alex için kötü diyemeyeceğim. Kötü dersem kötüye haksızlık etmiş olurum. Kötünün kötüsü onlara uyuyor. Zaten Ali Koç, bu senenin muhasebesini geçen hafta yapmıştı. "Kaybedilen zaman" diyordu. Aslında "kaybedilen yıl" diyebilirsin ama bence o da değil. "Kaybedilen yıllar" sözü daha uygun düşer. Çünkü Fenerbahçe’nin kadrosu her sene güçlenecekken, kulübün kasasına para girdikçe takım zayıfladı. Bunu da başarıyla yapan yönetim.
Biri oynadı diğeri seyretti
Yunus Yıldırım’ın idare tarzına bakıyorum, hani neler yaptı diye. Yunus Yıldırım’ın hiçbir şey yapmasına gerek yoktu. Çünkü bir taraf oynadı, diğer taraf seyretti. Hani bir ikili mücadele olur, birbirlerine girerler çıkarlar itiraz olur falan. Bir tek Önder’in elle oynadığı pozisyonu göremedi. Belki gol pozisyonu olur desem, bence haksızlık ederim. Çünkü G.Birliği o kadar gol pozisyonuna girdi ki, yağmur gibi. Ancak bir tane çıktı. Zaten skor, 2-0 olsaydı, F.Bahçe kesinlikle 5’lik olurdu. Tahmin ediyorum, Ali Koç’un geçen haftaki cümlesi F.Bahçeli futbolcuların morallerini bozmuş. Ne demişti Ali Koç? "Aragones’le kesinlikle iki yıl daha çalışacağız. Bunun tartışması olmaz."
Gençlerbirliği, Fenerbahçe’yi Hadise’nin "Düm tek tek" parçasıyla tek golle yani normal gönderdi. Skor 5 olsaydı, işte o zaman hadise olurdu. Fark olmayınca sonuç sadece şarkıda kaldı.