O kadar kolay değil

Bir tarafta da yuvarlak bir laf var; “Adalet karar vermeden, kimse suçlu veya suçsuz kabul edilemez.” Şimdi bu cümleyi final kabul ederek, gerisin geriye filmi oynatalım.
Burada Futbol Federasyonu’nu düşünelim, acaba ne karar verebilirler diye. Ve beyin cimnastiği yapalım...
UEFA’nın kara kaplı defterine göre, “Deliler yeterliyse mahkemeyi beklemeden federasyon karar verir. İşe karışan kulüpler küme düşer, yöneticilerine çeşitli cezalar verilir” der. Ama iş uygulama safhasına gelince; kitabın yazdığı mı uygulanır, yoksa kitabın her sayfası incik cincik karıştırılır mı?
Komşu Yunanistan ne yaptı? İki takıma ceza verdi, küme düşürdü. FIFA ve UEFA, iki takımı Avrupa kupalarından 5 yıl dışarı attı. Bundan da en büyük dersi bizim Futbol Federasyonu almış oldu. Peki o zaman Futbol Federasyonu nasıl bir karar açıklayabilir?
Bütün bu vıdı vıdılardan sonra benim aklıma şu geliyor:
A) Dondurulacaklar.
B) Yol verilecekler.
Önce dondurulacakları sayalım: 
1) Geçtiğimiz sezon kupa alan ama şike ve teşvik soruşturmasında adı geçen kulüplerin, şampiyonlukları ve kupaları. 
2)  Aynı kulüplerin, UEFA’dan ve Türkiye Futbol Federasyonu’ndan alacakları paraları. 
3)  Bu kulüplerin, adı geçen yöneticilerin, yöneticilik faaliyetleri. 
4) Futbolcuların, profesyonel kariyerleri. 
5) Teknik direktörlerin çalışmaları.

Ne zamana dek dondurulacak?

Peki bu dondurmalar ne zamana kadar olacak? Hani var ya o muazzam yuvarlak yapımız. Mahkemeler karar verene kadar... Türkiye’de bu süreç ne kadar olur, onu Allah bilir. Gün ola harman ola diyelim...
Peki burada önemli olan UEFA var. Gelip kapımızı çalacak, “Sen ne yapıyorsun arkadaş?” diyecek veya “Sen ne yaptın?” diyecek.“Verdiğin ceza yanlış” diyecek, “Eksik” diyecek, belki de “Fazla” diyecek. (Bu soruya da Futbol Federasyonu, “Ben henüz bütün delilleri ve evrakları Savcılık’tan alamadım” bahanesinin arkasına saklanabilir)
Merak etmeyin onu da halledeceğiz. Peki nasıl? Dönüp UEFA’ya diyeceğiz ki, “Sevgili UEFA, sevgili babacağım, biz bu sene, bizde bu işe karışan takımları sana yollamayacağız. Kendi içimizde bunu halledelim, seneye sana tertemiz gelelim” diyeceğiz. Eee, bu kadar açık ve iyi niyetle bu cümleyi dersen, UEFA da sana, “Peki oğlum” der. Der de, bu takımları “Yönetmeliklere göre niye küme düşürmedin?” der mi, onu göreceğiz. Biz akıllıyız ve zekiyiz ya!

Filmin sonu nasıl biter?

Öteki tarafta yol verilecekler...
1-) Takımlar.
Ligler devam edecek. Spor Toto, İddaa...
Peki tam mağdur olacaklar var mı? Tabii ki var. Kimler? Araya sıkışıp badem olanlar. Mesela Bucaspor... Görüntülere göre, üzerine oynanmış bir kulüp. Bunu nasıl halledecekler? O nasıl olsa ufak takım. İşin sonunda 3-5 kuruş tazminat verirler, onu da sustururlar. Geçmişte Malatyaspor’a yapılanlar gibi.
Bütün bunlardan sonra filmin sonu adaletli biter mi? Bence, hayır. Yapanların yanına çok şey kâr kalır mı? Eh işte. Yani filmin sonunu istediğiniz biçimde yorumlayabilirsiniz.�