BURADAKİ Türklerin ortak noktaları futbol. Bu sayede birbirlerini daha sık görüyorlar ve sohbet ediyorlar.
Gençlerbirliği ve Fenerbahçe’de santrfor oynayan bizim Ankaralı Salim’in, Manhattan’ın göbeğinde Times Meydanı’nda kaliteli bir restoranı var. Türklerden çok Amerikalılar rağbet ediyorlar. Akşamları rezervasyon yaptırmazsanız masa bulmak zor.
Ama yılbaşı gecesi restoranın üç katını da Türkler kapatmış. Ben de yılbaşına orada girdim. 12’ye 5 kala çıkıp Times Meydanı’nda meşhur o tantanalı yeni yıl kutlamasını izledim.
Amerikalılar şovu seviyorlar. Meydandaki tüm binalar rengarenk ışıklı reklamlarla dolu. Tam 24.00’de New York’un simgesi olan elmayı geleneksel olarak binadan aşağı bırakıyorlar.Bu şovu seyretmek için en az bir buçuk milyon kişi 31 Aralık günü saat 17.00’ye kadar alana gelmek mecburiyetinde. Bu saatten sonra gelenleri polis meydana almıyor.
Zaten meydana ulaşmak için en az dört polis barikatını aşmak zorundasınız. Saat 17.00’den sonra o bölgede otelde kalıyorsanız, eviniz varsa ve yemeğe gidiyorsanız ve elinizde resmi bir kağıdınız varsa o barikatları geçebiliyorsunuz.
Bu yıl polis öyle güvenlik önlemi aldı ki, caddelerdeki su ve kanalizasyon mazgallarının üstlerini bile sac plakalarla kaynak yaparak kapattılar. ‘Serbest bıraksalar, 4-5 milyon insan toplanır’ diyorlar. Sonuçta saat 24.00’de elma düşüyor ve en az 6 saat bekleyen kalabalık bir anda dağılıyor.
FİRARDAYIM
SİZ bu yazıları okurken ben Arjantin’de olacağım. Oradan da Brezilya’ya geçeceğim. Herhalde bu gidişle bizim firardaki Acun’un işini elinden alırım. Amerika’dan şimdilik bu kadar.
Bir buçuk Adana
SİZ bakmayın Futbol Federasyonu’na veya bizim tarafsız basınımıza.. Onlara göre bütün takımlar eşit. Ama dördü daha fazla eşit. Neden mi, Hakemler küçük takımların maçlarını idare ederken ayrı, büyük takımların kendi aralarındaki maçları yani derbileri idare ederken ayrı ücret alıyorlar. Yani Samsunspor-Gaziantepspor maçını idare eden bir hakemin maç tazminatı 840 milyon liraysa aynı hakem Fenerbahçe-Beşiktaş maçını idare ederken 1 milyar 680 milyon alıyor. Allah’tan yollukları eşit yapmışlar. Onları iki kat vermiyorlar.
Aslında bu mantığa göre bu büyük takımların yolları zaten yokuş (!) Utanmasalar yollukları da çift verecekler. Böyle adalet olur mu?. Ligdeki 18 takımdan dördünün oyun kuralları farklı, diğer 14 takımın oyun kuralları farklı mı? Niye hakemler bütün maçlarda aynı parayı almıyorlar. Siz Federasyon olarak hakeme iki kat para vererek zaten ayrıcalığın kralını yapıyorsunuz. Yani bizim Süper Lig’de bazı takımları eşit, bazıları daha fazla eşit (!)
Civciv çıkacak
MERAK ettiğim bir şey var. Yılbaşı’nda telefonuma pek çok mesaj geldi. İşin ilginç yanı aynı mesajlar, 3’er defa geldi. Bir teknik hata mı var, yoksa kasıt mı, çıkaramadım. Türkiye’ye dönünce Turkcell faturasında göreceğiz, ‘Civciv mi, yoksa kuş mu çıkacak’
Hakemlerin hepsi aynı
GEÇEN Pazar günü burada yaşayan Türkler beni aldılar Long Island’da futbol oynamaya götürdüler. 50-60 kişi maçı izlemeye geldi. ‘Uzun zamandır böyle kalabalık olmadı’ dediler. Salim ile karşı takımlarda oynadık. Maçın hakemliğini eski Beşiktaşlı Ahmet Börtücene yaptı. Maç 2-2 bitti. Son dakika oynanıyor, bizim takım hücumda. Boş kaleye golü yapacağız ve maçı 3-2 kazanacağız. Ama o da ne, bir düdük ve Ahmet maçı bitirdi. Futbolcu da olsa eline düdüğü alan hemen hakemleşiyor. Zaten bu hakem milletinin hepsi aynı. Maçtan sonra Ahmet’e soruyorum; Maçı niye bitirdin?Hakemlik yorumu böyle pozisyonlarda ‘sonucu bekle’ der.
Ahmet’ten cevap; ‘Ben onu bunu anlamam.Saatime bakarım Erman abi.’
Ama işin aslını sonra öğreniyorum. Salim takımının mağlup olacağını anlayınca iki de bir Ahmet’in yanına gidip; ‘Bitir şu maçı berabere daha iyi olur’ diye telkinde bulunmuş. Biz Türkiye’deki şikelerden bıkmışken en kralını New York’ta gördüm. Ne de olsa Türküz...
ABD’de alkollü araba kullanmak
AMERİKA’DA bir dernek var MADD. Mother Against Drunk Driving) İçkili Araba Kullananlara Karşı olan Anneler. Bu grup parlamentoya devamlı baskı yaparak alkollü araba kullananlara karşı büyük cezai müeyyideler koyduruyor. Bırakın direksiyonda alkollü araba kullanmayı, eğer arabayı alkollü bir şekilde yolun kenarına çekip flaşörleri yakıp dursanız, direksiyondan kalkıp sağ koltuğa geçip uyusanız bile, alkollü araç kullanmış muamelesi görüyorsunuz.
Çünkü ‘Senin o koltuktan kalkıp, direksiyona geçme şansın var’ diyorlar. Yani seni sağ koltukta otursan bile potansiyel tehlike görüyorlar. Ancak arka koltuğa geçip yatarsan durumu kurtarıyorsun. Alkollü araç kullananların araçları altlarından alınıp satıldığı için uyanık olanlar leasing arabaya biniyorlar ya da arkadaşlarının araçlarını kullanıyorlar.
Kadınlar niye soyunur?
MADEM New York’tayız, Amerikalı kadınlarla ilgili bir not düşelim. Amerikalı kadınlar alışverişi fazlaca seviyorlar. Öğlen tatillerinde bile restoranlarda erkekler var, kadınlar alışveriş merkezlerinde. Aç kalma pahasına kıyafet alışverişini tercih ediyorlar. Zaten Amerikalı kadın, rakip kadınlar için giniyirmiş. Ama erkekler için soyunurmuş (!)
600 dolar park cezası
10 günden bu yana New York’tayım. Ben gittiğim kentlerde taksiyle dolaşmam. Elimde harita bol bol yürürüm. Hem şehri tanıyor hem de yaşıyorsunuz. Park sorunu bir felaket. Kapalı parkların ‘Girdi çıktısı’ 30 dolardan başlıyor. Park yasağını delersiniz, takriben 150 dolar ceza veriyorsunuz. İş bununla da kalmıyor. Çekici gelip arabanızı şehrin bir ucundaki park alanına götürüyor. Oradan arabanızı çıkarmanın maliyeti de 450 dolar. Yani toplam maliyet 600 dolar, burada bu paraya ikinci el biraz döküntü araba alma şansınız var. Alkollü araba kullanırsanız tam yandınız. Bazı eyaletlerde eğer araba sizin üzerinize kayıtlıysa ve alkollü araba kullanıyorsanız yalnız ceza ödemekle kalmıyorsunuz, arabanızı altınızdan alıp satıyorlar. Yılbaşı öncesi İstanbul’da trafik yetkilileri açıklama yapıyor; ‘Yılbaşı alkollü araç kullananları taksiyle evlerine göndereceklerini’ söylüyorlar. Aynı gün New York’taki trafik yetkilisi açıklama yapıyor; ‘Eğer yılbaşı gecesi alkollü araç kullanır ve yakalanırsanız gecenizi zehir ederim, pişman olursunuz’ diyor. Türkiye ve ABD demokrasi ile yönetiliyor. Ne dersiniz, hangi demokrasi doğru ve iyi...