İNÖNÜ Stadı’nda oynanan Bosna milli maçında Futbol Federasyonu, Beşiktaş seyircisine 3 bin 500 tane bilet dağıttı. Bu biletlerin büyük kısmını da bu Beşiktaş seyircisi satıp kendisine maddi çıkar sağlayınca, Sivas maçının son dakikasında, "İ... federasyon. O... çocuğu hakemler" diye bağırmaya başladı. Yani Futbol Federasyonu gördüğünüz gibi attığı silahla vuruldu.
Aslında maçın en doğru işini protokol tribünün sağ tarafındaki bir Beşiktaşlı seyirci yaptı. Sahaya ayakkabısının birini attı. Bülent Uygun da atılan ayakkabıyı tribündeki sahibine iade etti. Aslında ayakkabının manası şuydu: "Bugün pabuç pahalı."
Mustafa Denizli, Sivasspor’un hücum gücünün etkili olduğunu söylüyordu ama arka tarafında pozisyon bulmayı ümit ediyordu. Bülent Uygun, orta sahayı dörtleyince, Beşiktaş’ın bu alanda top yapma ve tehlikeli olma şansını öldürdü. Geçen haftanın iki flaş adamı Balili ile Sergio’yu bu yüzden yedek bıraktı. Nitekim oyun Bülent Uygun’un istediği şekilde yürüdü. Hatta maçın sonunda Faruk golü yapsa, belki de Bülent’in bütün planları tutacaktı.
Mehmet Yıldız çok diri ve kuvvetli bir oyuncu. Onu durdurmak için mutlak tutuyorlar ve çekiyorlar. Ama hakemler maalesef bunların bir kısmını Mehmet’in aleyhine kullanıyorlar. Yani Mehmet’in kuvvetli ve güçlü olması Türkiye standartları için dezavantaj. Çıtkırıldım olsa kendini yere bıraksa belki yırtacak ama maalesef Mehmet’in girdiği pozsiyonlarda ağırlıklı olarak düdükler onun aleyhinde çalınıyor. Neden? Çünkü Mehmet’in ağzı var dili yok. Bir kabahati de Sivas’ta oynaması. Düşünebiliyor musunuz, büyük takımın birininin santrforu olacak. Büyükşehir belediyenin asfalt silindirleri gibi ezer geçer, hiçbir hakem de bir şey yapamaz.
Seyirciye yakışmadı
Maçın geneline baktığımızda, teknik-taktik ve fizik mücadele olarak iyi bir maç oldu. Belki maç 1-1 bitti ama ben maçtan keyif aldım. Ama Beşiktaş seyircisinin maçın sonuna doğru hem Sivasspor’a, hem Futbol Federasyonu’na, hem hakemlere yaptığı küfürler hiç yakışmadı. Ne yapsın yani Sivasspor mücadele etmesin mi? Beşiktaş’a maçı bırakıp gitsin mi?
Beşiktaş takımının bir dezavantajı maçın yükü bütün futbolculara aynı binmiyor. Kimisi çok mücadele ediyor, kimisi az. Aslında seyircisi de onun gibi. O kadar kalabalık olmalarına rağmen ne hakem, ne maç, ne de rakip üzerinde etkileri yok. Tamamen kendilerini tatmin ediyorlar. Aynen Beşiktaş takımında bazı futbolcuların olduğu gibi. Sivasspor gibi 6-7 takım daha olsa Türkiye Ligi’nin şekli değişir. Sivasspor’un bütçesi belki de Beşiktaşlı iki futbolcunun maliyeti kadar ama organize doğru olunca ve iyi çalıştırılınca işte ortaya böyle bir takım çıkabiliyor.
Mustafa Hoca’nın ikinci maçı. Yani o da henüz cicim ayında. Bir ay sonra haliyle o da takım içindeki dengeleri net olarak kurmaya kalkacak ve işin rengi değişecek.
Dünkü maçı kim kazansa diğerine yazık olurdu. Maçın hakkı neticeyi yansıtıyor. Maçın hakemi pek etliye sütlüye karışmadı ama takdir haklarını hep Beşiktaş lehine kullandı. Sonunda da o takdir haklarını kullandığı seyirciden hakkını ve nasibini aldı.