Kaleciler

DAKİKA 73... Recep gene daldaki kuşları kovalıyordu. Topu arkasına bıraktı, Cenk bomboş kaleye kafayı vurdu, auta attı. Bu dakikada skor 2-2.

Cenk golü atsa, Fenerbahçe havlu atacak. Yani maçın kırılma noktası bu an. Ondan sonra da oyuncu değişikliği, bu sefer Fenerbahçe öne geçip kazanıyor.

Rebrov'dan daha iyisini bulamazsan, kadroda tutacaksın. Her zaman da faydalanırsın, bu gözüktü. Yusuf'u hep rakip yorulmaya başladığı zaman Daum oyuna alıyor. Yani, rakibin gardının düşmeye başladığı an. Bu, G.Birliği maçında ters tepti. O karşılaşmayı Fenerbahçe şansıyla kazandı. Ama bu maçta uygulama doğru oldu. Şurası bir gerçek Konyaspor ile G.Birliği arasında büyük kalite farkı var.

Öncelikle dün geceki maçın skorunu kaleciler belirledi. Aslında cümlede hata var. Çünkü dün iki takım da kalecisiz oynasaydı, çok fazla farketmezdi.

Basınla küseceksin!

Recep
'e bir paragraf açmak lazım. Fenerbahçe kalesine daha yeni geçtin. Eğer görsel ve yazılı basınla en az 2 yıl küsmezsen, senden bir halt olmaz. 10 gündür bakıyorum, hangi gazeteyi açsam arz-ı endam etmişsin. Rüştü'den bahsediyorsun, Şenol Güneş'ten bahsediyorsun, Fenerbahçe kalesinden bahsediyorsun. İki gazeteye konuş, öbür gün 12 gazete yazar ve seni kevgir gibi delerler. Eller üstüne alırlar, nereye gittiğini anlamazsın, bir bırakırlar, ayaklar altında sesin çıkmaz. Dün neler yaptığını, istersen kaseti bir al izle. Yediğin gol ve yaptığın hatalar ve şansın sayesinde yemediğin pozisyonlar. Nerede durman gerektiğini, ama nerelerde durduğunu bir seyret bakalım.

Fenerbahçe'nin ilk golü sanki programlanmış gibi. Sol, sağ, sol ve gol... Eveleme geveleme yok. 60 metre bir top, 30 metre ikinci top ve 5 metre kaleye mesafe, gol. Gereğini yaparsan, futbolda mesafeler ne kadar kısalır. Örneği bu gol.

Günümüz futbolunda libero kalktı gibi birşey. Otomatik olarak belki bir oyuncu arkaya kaçıyor ama, artık günümüzün futbolunda libero, kaleci. Degajı da, ayakla pası da, ellerini de noktaya kullanacak. Buna en iyi örneklerden birini isterseniz, önünüzde duruyor, Cordoba.

Kuddusi, tempolu maç yönetmeye gayret etti, doğru işler yaptı. Hata oranı azdı. Ama düdüğü düşürdükten sonra elinle ıslık çalmaya gerek yok! Yoksa yanındaki futbolcu alır, Cenk'in yaptığı gibi, senden daha iyi çalar. Sen onun yerine gol atabiliyormusun ki, o senin yerine çalacak. Bir de ortalıklarda fazla gezinme. Habire topla çarpışıyorsun.
Yazarın Tüm Yazıları