İşte marka değeri

Şu son Şampiyonlar Ligi olayı bile işleri nasıl yanlış yaptığımızın bir göstergesi.
Arkadaşlar bir işi sevmek başka gerçeği görmek başka şey. Düşünün. UEFA diyor ki, “Fenerbahçe şike yapmıştır. Onun için de şampiyonluğunu kabul etmiyorum. Onu, Şampiyonlar Ligi’ne de almıyorum. Onu yerine Türkiye’de şampiyon kabul ettiğim Trabzonspor’u Devler Ligi’ne alıyorum. Paraları da ona veriyorum. Beşiktaş’ı yoluna devam ettiriyorum.”
Beşiktaş’ın yoluna devam etmesinin sebebi, bu işlere karışan yöneticisinin tutuklandıktan sonra görevinden istifa etmesi. Tutuklanan teknik direktörünün yerine yeni bir hoca getirmesi. En önemlisi de kazandıkları kupanın iş aydınlanana kadar federasyona iade edilmesi. Bütün bu yaklaşımlar UEFA’nın gözünde Beşiktaş adına iyiniyet göstergesi olarak görülüyor.

UEFA’nın gözü üzerimizdeydi

Düşünün, Fenerbahçe’nin başkanı, iki yöneticisi, avukatı ve muhasebecisi içeride. Metris Cezaevi’nde yatıyorlar. UEFA böyle bir takımı Şampiyonlar Ligi’ne almaz. İşte marka değeri bu.
Bizim marka değeri anlayışımız ile UEFA’nın marka değeri anlayışı tamamen zıt. Bizde marka değerine değil, para değerine bakılıyor. “Fenerbahçe düşerse, gelirlerimiz azalır” diyorlar.
Birileri Türkiye’den şikayet etmiş, evrak göndermiş, mail atmışlar. UEFA’da bunlar üzerine Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi dışında tutma kararı almış.
Beyler, güldürmeyin adamı. UEFA, Türkiye’de masa kurdu bu işler için. Basını yakından takip etti, televizyonlardaki yorumları ve haberleri tek tek izledi. Çıkan bütün yorum ve haberlerden anında bilgileri var. Savcı ve polis ile dirsek temasındalar. UEFA, başkalarının şikayetiyle karar vermez.
Bazıları da diyor ki, UEFA Milan ve Juventus’a aynı muameleyi yapmadı. Milan ve Juventus’un şike olayları 2006’da. Suçları da hakem ayarlamak. Hatta bu olaylarda o dönemin ünlü hakemi Collina bile okkanın altına gitmekten son anda kurtuldu.
UEFA zaten Milan ve Juventus’a verilen kararlardan sonra kararın eksik ve hatalı olduğunu anladı. 2007’de toplanarak şike ve teşviğe karşı sıfır toleranslı bir yönetmelik çıkardı ve bu net bir şekilde uygulanmaya başlandı.

Bu işi sulandıracaklar

Kanaat varsa işi bitireceksin. Şüphe varsa da işi bitireceksin. Çünkü, spor hukuku, ceza hukuku gibi değildir. Çabuk karar vermek gerekir, seri karar almak gerekir. Yoksa işler arapsaçına döner. Aynen Türkiye’de olduğu gibi.
Fenerbahçeliler merak etmesinler. Bu iş normal mahkemelere geçerse uzayıp gider. Sonunda ne olur Allah bilir. Ama, polisin çok tapesi ve görüntüsü taca çıkacaktır. Çünkü, ceza mahkemeleri bunları yeterli bulmayacaktır.
Suç üstü isteyecektir. Suç örgütü ve çete oluşturma kapsamından dolayı açılacak davalar zaten en az 7-8 sene sürer. O da işin başka bir sulandırma yolu.

Hemen istifa etmeliler

FENERBAHÇELİLER sürekli herkesi suçluyorlar. İyi güzel de kardeşim, sizin başkanınız, yöneticiniz, avukatınız ve muhasebeciniz niye içeride? Bu soruyu kendilerine hiç sormuyorlar. Hep suçlu başkası.
Fenerbahçe’nin burada yapacağı bir iş var. Bu yönetim kurulu acil olarak istifa etmeli. Yerine yepyeni, pırıl pırıl bir yönetim gelmeli. Büyük Fenerbahçe ve taraftarıyla bu yönetim oynamamalı. Başta Aziz Yıldırım olmak üzere büyük Fenerbahçe’yi anormal ve haksız şekilde kullanıyorlar. Bu yönetim Fenerbahçe’ye büyük zararlar vermiştir. Yaptıkları iyi şeylerin yanında Fenerbahçe’ye verdikleri maddi ve manevi zarar çok büyükür. Bu vebalin altından kalkamazlar.
Yarın bir gün hakiki Fenerbahçeliler bu yönetimi mahkemeye verip hesap soracaklardır. Kimse seyircinin arkasına saklanmasın ve seyirciyle oynamasın. Metris’ten de güç almasın. Seyirciden de güç almaya kalkmasın.

Bu lekeyi temizleyemezsiniz

FUTBOL Federasyonu’nun dün aldığı karar şu ana kadar yaptıklarıyla paralel. Fenerbahçe yönetimi istedi diye, Fenerbahçe bir alt kümeye düşmez. Ama sen yönetici olarak takımı ligden çekmeye kalkarsan gideceği yer belli. Oranın adresi de amatör küme. Amatör kümeden başlarsın tekrar oynamaya. Hatırlarsınız Ali Şen takımı kupa maçından geri çekti, cezayı yedi. Bu Fenerbahçe ve yönetim kurulunun olağanüstü kongre kararı alması gerekir. Yoksa bu lekeyi temizleyemezler.

UEFA’ya kafa tutsanıza

ELİNDEKİ bu delillerle, Fenerbahçe’ye kanaate dayalı ceza veremeyen Futbol Federasyonu savcının iddianamesinden sonra da ceza veremez. Verseydi zaten en başında verir, bu işler de arap saçına dönmezdi. UEFA ne yaptı kestirip attı.
O kadar basit.
Fenerbahçeli yöneticiler ve Fenerbahçeliler çıkıp konuşuyorlar. Gidip UEFA’ya kafa tutsanıza. Tutamazsınız. Burada bağırıp, çağırıyorsunuz. Aslında Mehmet Ali Aydınlar ve Futbol Federasyonu size en büyük kıyağı yaptı.

Bize büyük iyilik yaptılar

UEFA, Fenerbahçe’ye cezayı Türkiye Futbol Federasyonu’na verdirerek hem sarı lacivertlilere hem de Türk futboluna büyük iyilik yaptı. Eğer cezayı direkt kendi verseydi, bugün Fenerbahçe ve Türk futbolu da toz duman olurdu. Dumandan kimse, kimseyi göremezdi. Fenerbahçe’yi en az 3-5 yıl Avrupa’dan men eder, daha da ileri gidip Milli Takım’ı da uluslararası turnuvaların dışında tutardı.