Paylaş
FENERBAHÇE biraz kötü gidiyor, başkanı çıkıyor, “MHK ve hakemler ayağını denk alsın. Kendilerine çekidüzen versin” diyor. G.Saray biraz kötü gidiyor, bu sefer Adnan Polat, “Bize karşı sert oynuyorlar” diye konuşuyor. Beşiktaş gidiyor, ona benzer görüntüler bu sefer Yıldırım Demirören’de. Bu filmi ben 45 yıldır görüyorum ve seyrediyorum. Daha da ileri gideyim. 45 yıldır bu tiyatronun içindeyim. Belki de o artistlerden biri de benim... Servet’i ileri sürse dengeleri bozardı GALATASARAY teknik adamlarının yerinde olsam rakip Kayserispor 10 kişi kaldıktan sonra santrforsuz G.Saray’ın en ileri ucunda yedek kulübesinde oturttuğum Servet’i oynatırdım. Kayserispor’un bütün dengelerini bozardım. Ve kesinlikle de başarılı olurdum.
Adnan Polat diyor ki: “Yıldız futbolcular korunsun.” Ben de diyorum ki: “Bütün futbolcular korunsun.” Hangi futbolcunun yıldız olduğuna kulüp başkanları karar veremez. Yıldız oyuncu kavramı o maçta etkili oynayan futbolcudur. Bütün futbolcular yıldızdır ve tekmeden korunmalıdır. Sertlik topa yapılmalıdır.
Adnan Polat şunu deseydi daha doğru olurdu: “Büyükşehir Belediye-Trabzon maçında 17 tane sarı kart var. Bir tane kırmızı niye yok?” 17 sarı kart bence dünya rekoru. Çünkü 4 veya 5 sarıdan sonra bir kırmızı olması gerekir. Eğer böyle olmuyorsa ya gösterdiğin sarılar yanlıştır ya da kırmızıya gücün yetmiyor ha bire sarıyla geçiştiriyorsun...
Hakem Polat’ın etkisinde kaldı
Kayserisporlu Hakan 65. dakikada atıldı. İlk yarıdaki sarı kart bence doğru. Ama ikinci gördüğü sarı kart bence yanlış. Hakem Adnan Polat’ın beyanatının etkisinde kaldı. Bu kesin. Peki, şimdi sarıyı bırakalım. O zaman dönelim başka tarafa. Nereye? Oyuncunun atıldığı dakika 65. Maçın bitimine 25 dakika var. Hakem 3 dakika da oynanmayan süre verdi -bence 5 dakika olması gerekirdi- yani Kayserispor 30 dakika bir eksikle oynadı. Bu maçın üçte biri demek. G.Saraylı oyuncular 30 dakika hiçbir şey yapmasalar ve deseler ki: “Arkadaş topu rakibe vermeyelim, kendi aramızda pas yapalım.” Kesinlikle başarılı olurlar, rakibe vermezler. Neticesinde ne olur? Gol olur. Peki G.Saraylı oyuncular bir kişi eksik oynayan rakibe karşı bunu yapamıyorsa bu sefer aynaya bakacaksın ve “Benim takımım ne yapıyor arkadaş?” diyeceksin.
Kayseri stadının zemini rezalet. Pilot kamera çekiminde yeşil gözüküyor ama yakın çekime girince futbolcunun istediği hareketleri yapamadığını görüyorsunuz. Bu hem maçın neticesine tesir eder, hem de üst düzey sakatlıklara davetiye çıkarır.
G.Saray seyircisine ıstırap veriyor
G.Saray futbolcu transfer ediyor ama her transfer ettiği futbolcudan sonra takım olma özelliğini kaybediyor. Sezon başında keyif veren G.Saray’dan eser yok. Seyircisine ıstırap veriyor.
72. dakikadaki Cangele’nin pozisyonu penaltı değil. Hakem bundan etkileniyor, bu sefer 75’te Saidou komedi filmlerinde bile olmayacak şekilde kendini atıyor, sarı kart görmesi ve aleyhine vuruş verilmesi lazım. Ama hakem Kayseri lehine karar veriyor.
Hakem avantaj kuralında çok kötü. “Peki dün sahada ne iyiydi?” derseniz, futbolcular iyi koşturdular, o kadar. Bir bakın İngiliz 2.Ligi’nde, Alman 2. Ligi’nde de bu tarz mücadele yapılıyor. Kalite çok kötü. Marka değeri mi? Onu ben bir türlü çözemedim. Aziz Yıldırım, Adnan Polat, özellikle Kayseri Başkanı çok daha iyi bilirler.
Buna penaltı çalsa ne dersiniz?
İlk yarıda G.Saray ceza alanında Makukula, Neill ile girdiği ikili mücadelede yere düşüyor. Makukala kalkmaya çalışırken Neill koluyla çekiyor. Hakem penaltıyı çalsa kim ne der? Bence ağır pozisyon ama işte hakem yorumu burada başlıyor ve bitiyor.
DOĞRU KARAR: Kayserisporlu Hakan’ın gördüğü ilk sarı kart doğru |
YANLIŞ KARAR: İkinci sarı ve kırmızı kart yanlış. Hakem Polat’ın etkisinde kaldı. |
DOĞRU KARAR: Cangele’nin düşüşü penaltı değil. Ama hakem etkilendi bu karardan. |
YANLIŞ KARAR: Saidou kendini yere attı. Sarı kart görmesi lazım. Ama hakem lehine karar verdi. |
Paylaş