GEÇEN haftaki Haluk Ulusoy yazımın sonunda şu cümleler var: Resim netleşmeye başladı, Haluk Ulusoy gidecek. Peki kim gelecek?
DeÄŸiÅŸik isimlerin adı geçiyor... Bazılarını tanıyorum. Mesela Åženes Erzik’i. Ben hakemken o federasyon baÅŸkanıydı. Etkili, bu iÅŸi bilen, düzgün birisi. Gelirse Türk futbolu için faydalı olur. Ä°kinci tanıdığım isim Hamdi Akın. Bazıları "Kim bu adam? Nereden çıktı? Futbolu biliyor mu?" diyorlar. Onlara ÅŸu cevabı verebilirim. Hamdi Akın sahaya çıkıp top oynasın -hala da zaman zaman oynuyor- "Bu adam geçmiÅŸte hangi lig takımında top oynamış?" dersiniz.                     Akın’la yıllardır futbol konusunda sohbet ederiz. BahsettiÄŸi, futbolda düşündüğü ÅŸeyleri iyi bilirim. Mesela, Hamdi Akın federasyon baÅŸkanı olsun, ÅŸu andaki bütün sistemi deÄŸiÅŸtirir. EÄŸer kanun çıkarılacaksa ki, çıkarılması ÅŸart, bunların çok seri ÅŸekilde Meclis’ten geçirilmesini ister. Federasyon yönetim kuruluna hükümetten veya Kulüpler BirliÄŸi ve kulüplerden hiçbir ÅŸekilde zorlama isim almaz. Ä°simleri tamamen kendi seçer. Yani, kendini kukla yapmaz.   Â
Hakemler torbadan çıkar
Sistem adamıdır, koltuğa yapışmaz. İcraatlarında çabuk hareket etmeyi sever. Çok konuşmayı sevmez, dinlemeyi sever. Şimdiki federasyon başkanının kanunlar çerçevesinde yetkisi olan, hangi kulübe, ne kadar para verileceğini, Haluk Ulusoy’un yaptığı gibi ulufe dağıtır gibi dağıtmaz. Haluk Ulusoy’un elinde kanunen bu yetki var. O da bu yetkiyi çok akıllı kullanarak kulüplere bir tehdit aracı veya bir oy dönüşümü şeklinde kullanıyor. Mesela, maçlardan sonra hakem ve temsilci raporları açıklanmıyor, bunlar gizli. Zaman zaman bu raporlara ek raporlar istendiği oluyor, kararlarda at oynatmak için. Eğer Hamdi Akın gelirse, bu hakem, gözlemci ve temsilci raporlarını herkes maçların oynandığı akşam, federasyonun resmi internet sitesinden okuyabilir.
Kendi ipini kendi çeker
Veya kulüplere ne kadar ceza verilecek yine bu internet sitesinden hepsini görebilirsiniz. Yine Akın hep şunu söylerdi, bu ceza öyle bir sisteme oturtulmalı ki, olaylı maç bittikten sonra televizyonları seyreden herkes hangi cezanın ne kadar verileceğini tahmin edebilmeli.
Akın’ın hakemler konusunda da torba yanlısı olduğunu biliyorum, ama bir farkla. Maçların zorluk derecesine göre, aday seçilecek 3, 4, 5 hakemin torbaya girmesi şartıyla. Yani, 9 maçı bir torbaya atıp, karşısına 25 tane hakem adı torbaya atmak değil.
Hamdi Akın için Fenerbahçeli diyorlar. Evet Fenerbahçelidir, federasyon başkanı seçilsin belki de en çok başı ağrıyacak kulüp Fenerbahçe olacaktır. Çünkü Hamdi Akın, Uğur Dündar ile beraber Aziz Yıldırım ile yollarını çok çabuk ayırdılar. Yani benim bildiğim Hamdi Akın kendi ipini kendi çeker. Başkasına izin vermez. Zaten verseydi, özel işinde de bu kadar başarılı olmazdı.
Şahsen Hamdi Akın’ın federasyon başkanı olmasını isterim. Çünkü çok yenilikler yapacaktır. Sistemi oturtacaktır, federasyon başkanının futbolun üzerindeki padişahlık imajını silecektir, kaldıracaktır. Ama öbür taraftan da federasyon başkanı olmasını istemiyorum. Çünkü iyi arkadaşım, yarın yapacağı işlerde hatalar yaparsa en büyük tepkiyi de tenkiti de benden görecektir. Yani iki arkadaş papaz olacağız.
Gelen temizlik yapmalı
Kulüpler, iktidar ve Kulüpler Birliği böyle bir adamı ister mi, bilemem. Ama kim gelirse gelsin, futbolun başına gelecek adamın işi zor. Çünkü çomaklayacağı heryerden birileri karşısına dikilecek. Gelecek adamın geniş çaplı temizlik yapması şart. İşte o zaman Haluk Ulusoy federasyonunun ne olduğunu daha iyi göreceksiniz.
Siyaset getirdi siyaset götürüyor
H ALUK Ulusoy’un önceki günkü beyanatını ağzım açık okudum. Siyasi idareye sallıyor. Gözlerimi kapattım, şöyle bir geriye döndüm. Haluk Ulusoy nasıl geldi federasyon başkanlığına... Abdullah Kiğılı istifa etmiş, federasyon başkanlığı koltuğu boş. 3 tane adayın adından söz ediliyor. Birisi Mustafa Kefeli (Alaattin Çakıcı destekli), diğeri Hadi Türkmen, bir diğeri Haluk Ulusoy... Herkes aportta, açık kolluyor o koltuğa oturmak için.
Zamanın Spor Bakanı Yücel Seçkiner’in Japonya seyahati var, biraz da uzunca. O zaman bakan olan Ersin Taranoğlu, Spor Bakanı Yücel Seçkiner’in yerine vekalet ediyor. İşte bu arada derede Haluk Ulusoy ile arası çok iyi olan Ersin Taranoğlu, boş olan federasyon koltuğuna Haluk’u atıyor. Bir müddet sonra zaten seçim olacak. Yani Haluk Ulusoy bu seçime federasyon başkanı olarak giriyor. Bu atamadan bir evvel Hadi Türkmen’in arabasına o meşhur kefen konuyor, "adaylıktan çekil" diye.
Hangi silahı atarsanız o silahla vurulursunuz
Ulusoy atandıktan sonra da Alaattin Çakıcı, geçici bir süre için başkanlık yapacak Ulusoy’dan koyun kesmesini istiyor. Bunlar zaten bilinen vakalar. Yapılan seçimde de haliyle federasyon başkanı olan Ulusoy, seçimle bu sefer başa geliyor.
Peki, şimdi Haluk Ulusoy’a soruyorum, sen o koltuğa nasıl geldin? ANAP hükümetinin siyasi tezgahıyla. Seni niye Yücel Seçkiner atamadı da, Ersin Taranoğlu atadı? Niye, Yücel Seçkiner’in Japonya gezisini beklediniz? Cevap verin, bu sütunlarda yazayım.
Ama siz vefalı birisiniz Ersin Taranoğlu’na Futbol Federasyonu’ndan araba tahsis ettiğinizi kendiniz söylediniz, hatta "Bunda ne var" dediniz. "O benim ağabeyim" dediniz. Duyuyorum, Ersin Taranoğlu şu anda federasyonu sık sık ziyaret ediyormuş. Bakalım bu sefer Taranoğlu’nun gücü ne kadar yetecek.
Haluk Ulusoy’un şu andaki AKP idaresinden hiçbir şekilde şikayet etmeye hakkı yok. Çünkü hangi silahı atarsanız, o silahla vurulursunuz. Siyaset getirdi, siyaset götürüyor. Gelirken güzeldir de gitmek çok zor.
Tigana ve kürdanı...
TİGANA, Ankara Esenboğa Havaalanı’nda körüğe giderken, 3 gazeteci arkadaşa ayak üstü boğa gibi esmiş. Ama elde TV görüntüsü yok. Tigana bunu şimdi yalanlayacak. Peki, bu 3 ayrı gazetede çalışan arkadaşların hepsi mi yalancı? Çünkü 3 gazetede aynı cümleler var. Tigana’nın şekli bu. Aslında Tigana bence bu yönetime az yapıyor.
Bu Tigana’yı nereden buldular, geçmişini araştırmadılar mı? Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. İnsan hiçbir şey yapmasa, Fulham Başkanı El Fayed’e telefon açar, bilgi edinir, "Siz bu adamla çalıştınız, ne yer ne içer? Akşam erken mi yatar, geç mi kalkar?" diye. Beşiktaş yönetimi elinde Tigana bombasıyla bundan sonra hep oynayacak, ama normal. Serdar Bilgili bıraktığında borç 17 milyon dolardı. Demirören Grubu "Hayır, 26 milyon dolar" diyor. Peki 26 olsun, 2.5 seneden sonra borç şimdi ne kadar, en kötü 100 milyon dolar.
Yarası olan gocunur
Tigana’nın açıklamaları borsaya bağlı olan Beşiktaş’ı yaralar mı? Yaralar. Tigana’nın takım içindeki etkisi nasıl, sevgi saygı durumu? Kötü. Bütün bunların bir kısmını söyledim diye, Tigana beni basın savcılığına şikayet etmiş.
TV’de ne konuştuğumu biliyorum. En ufak bir hakaret ve en ufak bir suçlama yok. Ama Tigana, altını çizerek söylüyorum, bazı konularda rüzgardan bile nem kapıp grip değil zatürre oluyor. Yarası olan gocunur. Geçmişin sağlamsa güler geçersin, niye sinirleniyorsun sayın kürdanlı Tigana. Ama aferin, Türkiye’ye geldiğin günden bu güne kadar o kürdanı ağzına diline hiç batırmadın, kanatmadan döndürdün.
Öyle bir mukavele yapmışsın ki, kumda gezsen o kürdan ayağına batmaz. Helal olsun sana. Eğer ayrılırsan bu Beşiktaş Kulübü’nden FIFA kararıyla çatır çatır da tazminatını alırsın.
Belki Beşiktaş Kulübü’nden biri uyanır da bundan sonra El Fayed’e bir telefon açmak zahmetine katlanır. Veya atlayıp Paris’e gidip randevu alıp 2 dakika konuşur.
NOT: Beşiktaş Yönetim Kurulu Delgado ve Ricardinho’yu transfer ederken bu futbolcuların Avrupa’da ne kadar ettiğini biliyorlar mıydı? Şimdi satsalar kasalarına ne kadar para girer. Bir de bu Brezilya furyasını bizim gibi 3. dünya ülkeleri yiyor. Önüne gelen futbolcu tamamen ticari amaçla Brezilya Milli Takımı’nda oynatılıp pazarlanmaya çalışılıyor.
Genel müdür bilmiyor mu?
İSTANBUL Atatürk Havaalanı’nda kesilen deveden dolayı görevli teknik müdür istifa ettirildi. Peki, THY Genel Müdürü’nün bu deve kesilene kadar olaydan haberi yok muydu? Ben desem ki, o deveden genel müdürün haberi yoktu. O zaman bana yuh sana deve derler. Çünkü teknik müdür gitti, genel müdür duruyor.