Gözbebekleri

FENERBAHÇE kendisi için çok kolay olabilecek maçı zora soktu...

Haberin Devamı

Antalyaspor temposuz oyunla ve topla işi eveleyip geveledi... Antalyaspor neredeyse 30 tane pas yapıyor kat ettiği mesafe 5 metre. Zannediyorum Barcelona’ya özeniyorlar ama onlar her paslaşmadan sonra gol pozisyonuna giriyorlar araya atılan paslarla... Emre oyundan çıktıktan sonra F.Bahçe’de oyunu idare eden kalmadı. Sahada takımın lideri yoktu. Yardımlaşmadılar mı yardımlaştılar ama bu Antalyaspor’a kadar oynadılar. Daha fazlasını yapmak isteseler yaparlar mıydı, bence yaparlardı. Kafi gördüler...

Volkan güven vermiyor

Kaleci Volkan yine güven vermiyor, her zamanki gibi... Salih iyi bir kumaş ama bayağı bir eksiği var. Herşeyden önce güçlenmesi lazım. Dayanıklılığının artması lazım ama bakıyorum bu genç oyuncuyu herkes pompalamaya başladı. O sakın bunlara aldanmasın. Avrupa kupasından sonra ‘ben yoruldum onun için de bu kadar oynadım, bu kadar mücadele ettim’ bahanesinin arkasına F.Bahçe saklanabilir; ama sarı lacivertlilerin bu kadrosuyla böyle oynamaması gerekir. Madem yedek kulüben güçlü hiçbir bahaneye sığınamazsın. Düşünün bugün F.Bahçe takımının yedeklerinin hepsi Antalyaspor’da banko oynarlar. O zaman konuşmaya hakkın yok, fakat Türkiye’de bu işler böyle. Kazanınca haklısın.

Haberin Devamı

Penaltının babası!

Hakem için maalesef iyi şeyler yazamayacağım. Maç başlıyor Musa’ya sarı kart gösteriyor yüzde yüz yanlış. Kuyt’a yardımcı hakemin gözü önünde dirseği yapıştırıyorlar, kesin kırmızı kart, pozisyonu gören ve değerlendiren yok. 80. dakikada Egemen’in bir Antalyalı’ya değil aynı andan iki Antalyasporlu futbolcuya yaptığı hareket penaltı değil, penaltının babası! 90 artı 2 oynanıyor, Egemen yine rakibi havada dağıtıyor ama Egemen’in lehine faul. Peki bütün bunlara düdük çalamayan hakem Hüseyin Göçek neden bunları göremiyor. Hangi maçtan sonraydı bilemem ama bir kaç yıl önce Aziz Yıldırım yine bir hakem koridor muhabbetinde Hüseyin Göçek’e neden penaltılarının verilmediğini sormuştu o da “Ben gördüğümü çalarım” demişti. Yıldırım da ona “Ben senin gördüğün gözünbebeğinin...” diye cevap vermişti. Demek ki bu işlerden çıkan sonuç şu: “Gözbebekleri bazen görüyor, bazen görmüyor.”

Yazarın Tüm Yazıları