HÜRRRİYET Gazetesi'nden Olimpiyat Stadı, normal trafik şartlarında ya 7 dakika sürer ya da hadi bilemediniz 10 dakika. Biz 1 saat 10 dakikada ulaştık.
Bu stadın yol sorununun düzelme şansı da yok. Çünkü, temel sorunu çözmek için büyük paralar lazım. Özellikle sarı kırmızılıların maçı olduğu gün havalimanına gidecek vatandaşların dikkatli olması gerekir. Belki yerliler uyanabilirler, yabancılar ne yapsın, onu bilmem. Çünkü, Galatasaray'ın maçı olduğu gün, şehrin o tarafı felç oluyor. Maçın çıkışında eğer trafik polislerinin o fosforlu giysileri olmasa, boş tarlalara girmek içten değil. Zaten bir daha Galatasaray'ın bu stattaki maçlarına gideceğimi de zannetmiyorum.
Günün adamı Tamas!
Biz yolda iken Kovaçeviç golünü atmıştı. Stada girdiğimde herkes, ne Kovaçeviç'ten bahsediyordu, ne Nihat'tan, ne Real Sociedad'dan, ne de Galatasaray'dan... Herkes Tamas'ı konuşuyordu. Sonradan duyuyorum, Fatih Terim de Tamas sorusundan sonra canlı yayını terketmiş. Niye, normal değil mi? Soracaklar tabii... Bu adam Galatasaray'a kaç paraya mal oldu? Galatasaray'da oynayabilir mi? Onun ayarında Türkiye'de futbolcu yok mu?
Neyse, biz gene maça dönelim. Tamas'ı bilmem ama, Galatasaray'da ne olursa olsun, Batista'nın ölüsü oynar. Ama o, kulübede, Fatih'in yanında. Aslında Hasan oynamış, Veli oynamış, Ahmet oynamış, önemli değil. Şu bir gerçek, Galatasaray takımı küçülmeye başladı. Real Sociedad aman aman bir takım değil. Bizim Beşiktaş'ın sistemine benzer bir şekilde oynuyorlar. İleride Kovaçeviç, Nihat son derece serbestler, fazlaca hücum pres yapmıyorlar. Hücumda yüzde yüz etkililer, defansa rahat rahat dönüyorlar. Ama onların haricindeki dokuz kişi hem defansı, hem hücumu eşit şekilde yapıyor. Bakın bakalım, Galatasaray'ın 90 dakika boyunca kaç tane pozisyonu var? Ama Real Sociedad hücuma çıkarken, hem sahadaki oyuncular tedirgin, hem de tribünler...
Hasan Şaş güçsüz
Biz, kabadayılığı iyi yapıyoruz, üstümüze yok! Hasan'a rakibi faul yaptı, hatta sarı kart görecek. Hasan, adamın boğazına dalıyor. Bunun sebebi ne bilir misiniz? Hasan, fizik ve psikolojik olarak böyle bir müsabakaya hazır değil. En ufak bir etkide çok büyük tepki gösteriyor. Çünkü Hasan güçsüz. Peki futbolcusu güçsüz de, teknik direktörü güçlü mü, hayır. En ufak bir soruda o da spikeri bırakıp gidiyor.
Aslında, belki de futbolculardan çok şeyler bekliyoruz veya haksızlık yapıyoruz. İstanbul diyorsun, dünya şehri diyorsun, maça gitmek için üç saat önce yola çıkıyorsun, yarım saat önce giriyorsun... Maçtan sonra nereye gittiğin belli değil, toz duman bir yol... ‘‘Benim stadım’’ diyorsun, sonra da soruyorsun, ‘‘Niye Galatasaray, Real Sociedad'a yenildi?’’ Geçiniz arkadaşlar, Galatasaray üç sene evvel Şampiyonlar Ligi'nde tepelerde mücadele ederken, iyi hatırlıyorum, numaralı tribününün kadınlar tuvaleti taşmıştı. Erkekler tuvaletinde sıra 20 metreydi. Nöbet tutarak, önce bayanlar ihtiyaçlarını hallediyor, sonra erkekler giriyordu. Normal bir bünyemiz yok. Ya kafamız büyük, ya kollarımız kısa, ya bacaklarımız uzun. Onun için de ne Fatih Terim suçlu, ne Hasan Şaş, ne de biz haklıyız....