Futbolda neler oldu!

Mahmut Özgener niye ayrıldı? Mehmet Ali Aydınlar nasıl başkan adayı oldu? Göksel Gümüşdağ neden çekildi? Ve önümüzdeki sezon neler yaşanacak? Aziz Yıldırım’ın bu konuda hiç de rahat duracağını zannetmiyorum.

Haberin Devamı

DAHA seçime girmeden Futbol Federasyonu Başkanı’nın kim olacağı ortaya çıktı. Bunun net anlamı şudur; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ezici bir üstünlükle seçimi kazandı. Aziz Yıldırım’ın yanına aldığı Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz, Kayserispor Başkanı Recep Mamur, daha da önemlisi Başbakan’ın yakın akrabası, eşinin yeğeni ile evli olan Göksel Gümüşdağ... Aziz Yıldırım akıllı adam. Kendisini fazla göstermez,  başkalarını konuşturur. Çok zorda kalırsa kendi çıkar ateş eder. Göksel Gümüşdağ farkında olmadan heyecanlı ve genç olmasıyla maalesef bu dümen suyunun içine girdi.

Yıldırım kendini düşünüyor

Ama Başbakan Recep Tayyip Erdoğan futbolu çok seven birisi. Çok da yakından ilgileniyor. Kimin ne olduğunu çok iyi biliyor. Mesela tam seçim gezileri yapılırken, canı burnundayken o karambolde sırf kendini düşünen Aziz Yıldırım, Alex’i Başbakan’a çıkarıyor ve ortalık karışıyor. Çünkü Yıldırım sadece kendini düşünüyor. Ama şimdi Başbakan her şeyin farkında ve futbol konusunda başının ağrımasını istemiyor. Aynı Aziz Yıldırım, Mahmut Özgener’i götürmek için her şeyi yaptı. Mahmut Özgener’in yanındaki(!) bazı isimleri de kullanarak sonunda ona havlu attırdı.
Aziz Yıldırım’ın operasyonu devam ederken devreye net bir biçimde Başbakan girdi. “Bundan sonra sorun istemiyorum” dedi ve Mehmet Ali Aydınlar’ı işaret etti. Şunu da söylemeyi ihmal etmedi; “Hiçbir şekilde çatlak ses istemiyorum.” Özellikle Aziz Yıldırım’ın çıkışlarından çok rahatsız olduğunu ima etti. Göksel Gümüşdağ’ın da federasyon başkanı olmasını istemedi.
Peki şimdi ne olacak? Mehmet Ali Aydınlar aldığı bu sonsuz destekle eğer başarılı olamazsa, şemsiye tersine dönecek. Sağdan soldan gelen telkinlerle kurumlarını ve yönetim kurulunu kurarsa sonu olur. Aziz Yıldırım’ın bu konuda rahat duracağını zannetmiyorum.

Haberin Devamı

MHK’nın başına güvenilir birinin geçmesi lazım

Mesela Merkez Hakem Komitesi (MHK) burada çok önemli. Altını çizerek söylüyorum; MHK’nın başına düzgün, güvenilir birisinin gelmesi lazım. Mehmet Ali Aydınlar 3-4 isimden birini bulabilir. Ama altına yazacağı o kadar ismi MHK için bulabilir mi? Bence zor. MHK’nın 5 kişiden oluşması lazım.  Daha da önemlisi, MHK Başkanı’nın Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nda olması lazım. Federasyon yöneticileriyle eşit yetkide olmalı, hesap sormalı. Kimden mi? Yönetim kurulu üyelerinden. Hem de yönetim kurulu üyeleri ondan hesap sorabilmeliler.
Yoksa MHK Başkanı, şamar oğlanı gibi Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyelerinin oyuncağı olursa etkisini ve yetkisini de kaybeder. Ne yapmak lazım? Yönetmelikle oynamak lazım. Bunun için zaten Başbakan sonuna kadar yetki vermiş durumda. Hiç kimse çıkıp “Yönetmelikler elimi kolumu bağlıyor” demesin.

Haberin Devamı

Ünal Aysal önce kulüp başkanı olsun!

ÜNAL Aysal, çok iddialı geldi ama uygulamaları maalesef acemice. G.Saray’ın başkanı bir şeyi karıştırıyor. Çok başarılı bir işadamı olabilir. Ama futbol farklı bir kulvar. Futbolu yönetmek, kar etmek demek değildir. Kazanç değildir. Futbolun kazancı muhasebedeki gelirle gidere benzemez. Borcun fazlaymış gibi gözükür ama dünya seni tanır. Aynen Faruk Süren döneminde olduğu gibi. Ünal Aysal bu alemi öğrenene, tanıyana kadar kılavuzlarını doğru seçmezse bir sene sonra arkasına teneke bağlarlar.

Görüntüsü zayıf

Şu andaki görüntü de sanki öyle. Çok çabuk hareket etmesi lazım. Bizdeki futbol alemi ticari aleme benzemez. İkide bir “ben başarılı bir işadamıyım” demesin. Başarılı bir kulüp başkanı olmaya baksın. Şu anki görüntüsü bence zayıf. Şahsen yanılmak isterim.

Haberin Devamı

Zararı Sadri Şener görür

SELÇUK İnan’la Sadri Şener arasındak söz düellosunu hayretle izliyorum. Burada yara alan şahıs maalesef Sadri Şener. Sen kulüp başkanısın. Kulübün başkanı bir futbolcuyla, hele hele başka kulübe giden bir futbolcuyla söz düellosuna girmemeli. Zararı futbolcu değil, sen görürsün. Çünkü futbolcu bir yerde senin muhatabın değil. Ki bu futbolcu senden gitmiş. Yakışmıyor. İkisine de.

50 liralık içkinin tahlili 140 TL olur mu?

BODRUM’daki kaçak içkiden bir Rus daha öldü. Bu kaçak içki olayı dört ay önce İstanbul’da benim de başımdan geçti. Asmalımescit’te bir restoran vasıtasıyla büfeden aldırdığım ithal cin bence kaçaktı. Ertesi gün bu cin şişesini bir arkadaşımla Unkapanı’ndaki Hıfzıssıhha Enstitüsü’ne yolladım. Arkadaşım “Bu cinin tahlili için 140 lira para istiyorlar” dedi. “50 lira olan cine eğer 140 lira istiyorsa sen de vazgeç” dedim.
Bu şu demektir; “Tahlile içki göndermeyin.” Ama insanlar ölürse ölsün. Eğer bu kadar paraya bu kadar alkol tahlili yapacaksanız kimse bu işlerle uğraşmaz. O zaman iş devletin yapacağı baskınlara kalır. Ama devletin işi zorlaşır.

Yazarın Tüm Yazıları