MAÇIN 4-1 bittiğine sakın aldanmayın. Dün gece basket maçı değil ama bir voleybol maçı set skoru çıkabilirdi.
Sakın işi egzejere ettiğimi falan zannetmeyin. Maçı seyredenler bu fikrime katılacaktır. Seyretmeyenler de sonradan izlediklerinde pozisyonlara kahkahalarla güleceklerdir. Hele bir pozisyon var ki, "komik futbol" pozisyonları literatürüne girer. Denizli kalecisi Süleyman’ın muazzam ıskası, boş kale, Kezman’ın muazzam auta giden plasesi...
Son 5 yıldır Denizlispor’u bu kadar kötü görmedim. Puanları erken toplayınca, Denizlispor’daki bütün sorumlular herhalde kaşınmaya başlamışlar. Ama önümüzdeki yıl bu Denizlispor’da lastik tutmaz.
Hiç zorlanmadılar
F.Bahçeli futbolcular karşılarında böyle bir Denizlispor olduğunu 15. dakikada çözdüler. Ve başladılar istediklerini yapmaya. Öyle bir hale geldi ki maç, Denizli bir gol atsa, Fener anında görüntü yapıp, iki tane atacak şekildeydi. Uğur Boral’ın önüne Zico, Deivid’i koymuş. Sol dışta, sağ ayaklı oyuncu. O da içeri girerek oynamayı seviyor. Bu sefer Uğur Boral’ın önü açılıyor. Uğur da o kulvarı istediği gibi kullanıyor. Denizlispor’un o koca mesafede Uğur’un tek başına oynadığını fark etme şansı yoktu. Eğer etselerdi zaten onu ikili-üçlü kıstırabilirlerdi. Denizlispor’da santrfor olarak Yusuf oynayınca, Edu ile Lugano’ya fındık fıstık yemek düştü. Kalede Volkan inanılmaz derecede maçtan soğudu.
Dalga geçer gibi
Kezman gergin, sinirli tamam. Bir an evvel gol atmak istiyor o da tamam. Ama çok ileride oynarsan fazla gol atarsın diye bir kural olmadığı gibi futbolda bir de ofsayt kuralı var. Dün gece herhalde ofsayta düşme rekorunu kırmıştır. Colin Kazım zaman zaman iyi işler yapıyor, zaman zaman da ukalalıklar. Mesela ikinci yarı güzel hareketlerle sağdan top sürerken Gökhan 60 metre depar atarak ona yardıma ve pozisyon üretmeye geldi. Ama Kazım dalga geçer gibi, ona vereceğine şut atmayı tercih etti.
Alex, Kezman’ın penaltı olayından sonra dün gece kaptan olarak iddialı ve etkiliydi. Uğur, gol atacak pozisyondayken, ofsayttaki Kezman’a topu vermesinden sonra Alex’ten fırçayı yedi.
Futbolcular 2-0 olana kadar Zico’nun kenardaki halini görmediler. Ankaraspor’dan yenilen son saniye golü, Zico’da derin yaralar açmış. 2-0 olunca rahatladı.
Hakemin tek hatası
Abitoğlu, iyi niyetli bir hakem. Gördüğün çalmaya çalışıyor. Düzgün bir insan, o belli. Yalnız pozisyonların içine fazlaca giriyor. Topun hangi yönde akına döneceğini kestiremiyor ve futbolcuların oyununu engelliyor. Dolayısıyla topla çarpışma şansı fazla. 67’nci dakikada 1 nolu yardımcı kale içindeki Fenerli’yi görmüyor ve ofsayt bayrağını kaldırıyor. Ama Abitoğlu o poziyonda dikkatli ve "devam" diyor. Abitoğlu’nun dün gece yaptığı en büyük hata, ikinci yarıda Selçuk’un Musa Kuş’a yaptığı penaltıyı vermemesi. Herhalde göremedi. Görseydi de sonuç değişir miydi? Kesinlikle hayır. Ama sen göreceksin.