Paylaş
İşin daha kötüsü, Milli Takım ruhunu kaybetmiş. Sanki futbolcuları toplamışsın oynadıkları milli maç değil, angarya bir maç. Daha da kötüsü öyle bir havalardalar ki, zannedersiniz ki İspanya Milli Takımı’nda oynayacaklar ama Türk Milli Takımı onlara ufak geliyor. Çünkü sahadaki hareketleri öyle. Ne geriden orta alana, ne orta alanda geriye en ufak bir bağlantı yok. Bazen göstermelik top yapıyorlar, onlar da ya yana, ya geriye. Öncelikle çabuk çıkamıyoruz. Yan top yaparken de rakip pres yaptı mı, telaşlanıp uzun vuruyoruz. Top aynen duvara vuran tenis topu gibi geri geliyor.
Bir tane doğru dürüst akın yaptık. Onda da gol attık. Adamlar üzerimize dalga dalga geldiler. Son yarım saat sahadaki Milli Takım da, tribündeki seyirci de, maç berabere bitsin diye dua etmeye başladı. Top, Emre’ye geldiği zaman birşeyler yapmaya çalıştı o kadar. Kazım, ilerde yalnız adamı oynadı. Yanına giden yok. Burak birşeyler yapmak için çabaladı. Olmadı. Anlayacağınız herkes ayrı telden çaldı. Bu beraberlik, bu oyuna göre bence fazla.
Hakemden de kötüydük
Hiddink’le nasıl anlaşıldı bilemem ama eğer aldığı paranın karşılığında bunu veriyorsa, bence Hiddink’te fazla ısrar etmeye gerek yok. Zaten bu maçtan önce konuşmalarıyla ve davranışlarıyla, hem seyirciyi hem de futbolcuları oyundan düşürdü. Hiddink’in bence alınması yanlıştı. Çünkü Hiddink uzun vade hocası değil. Daldan dala uçup, kısa vadede başarı kovalayan bir hoca tipi. Şansı yaver gidip, bu kötü oyunla finallere gidersek, herhalde kalır. Tersinde bırakıp gider. Sırtında yumurta küfesi yok. Hakem iyi değildi. Kötü bir yönetim sergiledi. Ama bir gerçek var. Bizim takım, hakemden de kötüydü.
BEĞENDiM
Seyircinin 90 dakika takımını ateşleme isteğini.
BEĞENMEDiM
Milli Takım futbolcularının yardımlaşmamalarını.
DİKKAT
Milliler maçı önemsememiş, böyle oynamaya devam ederlerse işimiz zor.
Paylaş