Geçen hafta Galatasaray’ı yere göğe sığdıramadılar. Konyaspor maçında olay tamamen bireyseldi. O karşılaşmada Hakan Şükür çıktı sahneye, işi bitirdi. Peki aynı Galatasaray niye Gaziantep’te yok?
ÖYLE bir maç ki, neresinden baksan, hangi konuyu işlesen hepsi bir olay. Devre arasında Gaziantep Başkanı Celal Doğan’la sohbet ediyorum. ‘Ah’ diyor, ‘Erman Hocam, bugün tam takım sahaya çıkabilseydik?’ Sahaya dönüyorsun, G.Saray tam takım. Tribüne dönüyoruz, kale arkasında bir grup var, ‘Yönetim uyuma takıma, taraftara sahip çık’ diye bağırıyor. Diğer bütün Antep taraftarı onları yuhalıyor.
Bir hakem seyrediyorum, tribünlerden devamlı düdük çalıyor, hani eskiler derler ya; ‘Bekçi Murteza.’ İsmet Arzuman da herhalde onun etkisinde kalmış olsa gerek, o da devamlı ha babam üflüyor, ‘Bekçi Murteza’ gibi, olana da olmayana da... Bir tarafta Hagi var, devamlı teknik alanda taktik veriyor, bir tarafta Gaziantep Teknik Direktörü Nurullah Sağlam var. O alana arada sırada çıkıyor.
Ergün tarihiyle oynuyor
Ergün, Hakan Ünsal, Necati ne iş yaparlar? Ergün uzun zamandır yok. Sebebi kendinde. Tarihiyle oynuyor. Futbolun tarihi yoktur. Hagi ne görev verdi, onu çok merak ediyorum. Veya o kadar niye dayandı? Yalnız bir şey var; Hagi çok fazla bağırıyor, çağırıyor, zıplıyor kenarda. O tarz bir teknik direktör hatayı az görür. Hatta göremez. Ne kadar sakin olursan, o kadar oyunu okursun.
Geçen hafta G.Saray’ı yere göğe sığdıramadılar. Konyaspor maçında olay tamamen bireyseldi. Hakan Şükür çıktı sahneye, işi bitirdi. Peki aynı G.Saray niye Gaziantep’te yok? Bakın, altını çizerek söylüyorum. Bu bizim hakemlerimiz şu anda inanılmaz derecede rahatsızlar. Neden mi? Gözlemci sistemi değişiyor. Eskiden ‘körler sağırlar birbirini ağırlar’ misali götürüyorlardı. Şimdi kararsızlar. Ne tarafa çalacakalarına karar veremiyorlar. Aşağı tükürseler sakal, yukarı tükürseler bıyık misali.
Türk futbolu bir yerlerden geçecek. Geçiyor da. Bakın, Gaziantep takımı mütevazı bir bütçe ile işi götürüyor. 8 numarlı oyuncuları Macanga belki de sahanın en iyi adamı. O oyundan alınıyor, 14 numaralı Tarek El Taib giriyor. Hiçbir şey fark etmiyor. G.Saray’ın 8 numarası Conceiçao’yu yere göğe sığdıramadılar. O oynuyor, hiçbir şey yok. Çıkıyor yine hiçbir şey yok.
Niye faul yapıyorsun kardeşim?
Maç bitiyor, Ergun Gürsoy, Şeref Tribünü’nde tek başına. Çıkmak istiyor, ayakları gitmiyor. Sahaya bakıyor. ‘Ne diyorsun?’ diye soruyorum. ‘Bir defans oyuncusu o pozisyonda kafa vurmaya gider mi?’ diyor. ‘Ne fark eder, çok kötü oynadınız’ diyorum. Cevap net: ‘Hiç olmazsa berabere kalsaydık.’
Bir şeyi çözemiyorum. Hücum oyuncusu rakip ceza alanı içinde ve yakınındayken neden faul yapar? Cevap: Aptalsa yapar. Ama bizde aptal oyuncu maalesef çok fazla. Belki rakibin ayağı kayacak, belki ters top yapacak. Belki ıska geçecek, gol yapacaksın. Adamın ekmeğine tereyağı sürüyorsun, üstüne bir de kekik ekiyorsun. Seyredin bakalım, Türkiye’de kaç tane hücum oyuncusu bu tür pozisyonlarda faul yapıyor. Ama yüzlerine söylerseniz kızıyorlar. Dün geceki maçta en az sekiz tane pozisyon vardı böyle.
50’nci yıl, 100’üncü yıl. Herkes bir şey tutturmuş gidiyor. Arkadaşlar 100’üncü yılı falan bırakın, sadede gelin. Altını çizerek net söylüyorum. Doğru düdükler çalınsın, bu üç büyük takımın transfer politikası, idare şekli çoktan iflas eder. Veya ederdi. Ama basın habire gaz veriyor. Yalnız bir gün o gaza fazla basmaktan ayakları kaportadan motora girecek. Haberleri yok.
Kötü tezahürata bildiri
G.ANTEPSPOR Taraftarlar Derneği, maç öncesi kötü tezahürata karşı binlerce bildiri dağıttı. Dernek yöneticileri, spor müsabakalarında şiddet ve kötü tezahüratın G.Antepspor’a büyük zarar vereceğini vurgulayarak tribünlerdeki taraftarları centilmenliğe davet etti.
650 polis görev yaptı
KARŞILAŞMADA 650 polis güvenliği sağladı. Stat kapılarında ise Gaziantepspor’un anlaştığı Adana’daki bir özel güvenlik firmasının 100 elamanın görev yaptığı bildirildi. Karşılaşmadan önce oynanan PAF maçını Gaziantepspor 1-0 kazandı.