Paylaş
NE kadar çok hakem, o kadar doğru karar mıdır? Bunun öyle olmadığını Galatasaray-Atletico Madrid maçında net bir şekilde gördük. “Maçın hakemi pozisyonları görmek zorundadır” deriz. “Çaba sarfetmeli” deriz. İyi güzel de asistan hakemleri niye koydular peki? İki futbolcunun birbirini perdelediği yerde yapılan ihlalleri, görsünler diye.
Bizimkilerin gözüne perde iniyor
Bu tablonun en net olayı Ali Sami Yen Stadı’nda yaşandı. Bence, maçın hakemi pozisyonu süzemedi. Olabilir. İki futbolcuyu, arkalı önlü yakalar ama pozisyonu göremez. Zaten pozisyonu görseydi önce avantajı uygulayacaktı sonra geri dönüp penaltıyı verecekti. Sarı veya kırmızı kartını da kullanacaktı. Ama asistan hakemden hiç ses çıkmadı. Hepsinde konuşma cihazı var. “Bu pozisyon net penaltı” diye hakemin kulağına üflemesi yeterliydi. Bizim anlı-şanlı Türk basını işine gelince görüyor, işine gelmeyince gözlerine perde iniyor. Hakem artniyetli olsa 73. dakikada Galatasaray ceza alanı içinde Hakan Balta’nın rakibine yaptığı net penaltıyı verirdi. Vermedi. Belki öyle değerlendirdi, belki de veremedi. Buradaki olay şunu gösteriyor. Yardımcı hakem sayısı arttıkça hakem daha fazla tembelleşiyor. Çok şeyi onlardan bekliyor. Belki de kendisinin girip çıkacağı pozisyonlara bile, “Nasılsa onlar giriyor” diye girmiyor. Yani, hakem sayısının artması bence sorunları daha da fazlalaştırıyor.
Hiddink’e ne diyecekler
TÜRK Milli Takımı’nın başına Guus Hiddink geldi. Yani Hiddink, A Milli Takım Teknik Direktörü. Milli Takımlar Teknik Direktörü değil. Diğer bütün gruplara ise Ersun Yanal bakacak. Hiddink’i alıyorsun. Ağustosta başlayacak şekilde mukavele yapıyorsun. Hiddink, Dünya Kupası’nda ya Fildişi Sahilleri’nin ya da Nijerya’nın başında olacak. Bizim ise eylül ayında iki tane Euro 2012 grup eleme maçımız var. Hiddink bizim karaciğeri, dalağı, pankreasımızı çok iyi biliyor ki gidecek, gelecek ay yıldızlı ekipte başarılı olacak. Zaten önümüze geleni yeniyoruz. Helal olsun vallahi.
Her şey yasak ama uyuşturucu serbest
GEÇEN hafta Amsterdam’a gittim. Hayatımda sigara da kullanmadım, uyuşturucu da. Hollanda’ya yalnız uyuşturucu için gelen 3 milyon turist varmış. Gezinirken bir şey dikkatimi çekti. Bazı Pup Cafe’ler var. İçeride sigara içmek yasak, telefonla konuşmak da yasak ama sarma içmek serbest. Üstelik satıyorlar da. Uyuşturucu serbest, her şey yasak. Herhalde kendilerini böyle avutuyorlar.
Sağı solu oynayan hakem eskileri
GAZETELERDE yazan ve televizyonlarda yorum yapan eski hakemleri takip etme fırsatı buluyorum. Çoğunun yaptığı eyyam. Peki bu arkadaşlar pozisyonları bilmiyorlar mı? Biliyorlar. Hakemliği bilmiyorlar mı? Onu da biliyorlar. Peki neden sağları ve solları oynuyor biliyor musunuz? Yarın, Merkez Hakem Komitesi giderse, “Acaba biz gelir miyiz” hesabı yapıyorlar da ondan. Bunun için ne yapmaları lazım? Büyük kulüp başkanlarına şirin gözükmeleri, onları ve takımlarını fazla hırpalamamaları lazım. Bunların yorumlarını dinledikten ve yazılarını okuduktan sonra, nasıl yıllarca hakemlik yaptıklarına şaşırıyorum.
Günlük yaşarsan böyle olur
AZİZ Yıldırım, Fenerbahçe’de 12 senedir başkan. Adnan Polat, Galatasaray’da 2 senedir başkan. Hadi, Galatasaray’ın borcu çok, parasızlıktan bir yerde eli kolu bağlı. Onun için de transfer yaparken zorlanıyorlar. Ama Fenerbahçe öyle değil ki. “Biz dünya kulübü olduk” diyorlar, “Bizim bütçemiz bilmem kaç milyon dolar” diyorlar. Diyorlar da diyorlar.
Peki, şimdi ben size soruyorum. Fenerbahçe’den kaç tane futbolcuyu Avrupa’dan bir takım transfer eder? Hiç düşündünüz mü? Bence şu anda iki isim var.
Güiza’yı Avrupa’da çok takım parası müsait olursa alır. Fenerbahçe’nin verdiği miktarları vermezler. Bence bir de Gökhan Gönül’ü alırlar. Üçüncü ismi ise sayamazsınız.
Maliye Bakanı seyrediyor
Aziz Yıldırım ve yönetimi 12 yıldır başta. Her sene ileride para edecek genç bir oyuncu transfer etselerdi, bugün 11 tane oyuncuları olurdu. Hiç birini yapmadılar. Günlük yaşadılar.
Eski başkan Ali Şen, konuşuyor. Fenerbahçe’de defteri, kitabı, borcu bilen Aziz Yıldırım’dan başka bir kişi daha var. O da Ali Yıldırım. Bunu 4 sene önce yazdığımda beni mahkemeye vermeye kalktılar. Kulübe avukatlar geldi ama beni mahkemeye veremediler. Ben de eski başkan Ali Şen’e diyorum ki “Günaydın Ali Şen.”
Bizde hiç farketmiyor. Siyasi partilerimiz de aynı kulüplerimiz de. Ya ihtilalle gidiyorlar, ya kovuluyorlar. Gelip belli bir süre hizmet verip, “Benim sürem doldu” diyen yok. Böyle yapmazlarsa arkalarına teneke bağlarlar, onun farkında değiller.
Kulüp başkanlarımız sıkışınca önce, “Futbol Federasyonu gitsin” diyor. Devam ediyorlar “Tahkim gitsin. Disiplin Kurulları gitsin. Merkez Hakem Komitesi gitsin” diyorlar. Diyor da diyorlar. Herkes yanlış, bir tek onlar doğru.
Maliye Bakanı da olduğu gibi seyrediyor bu tiyatroyu. Kulüplerin defterleri incelense neler çıkacak karşılarına. Ya Maliye’nin gücü yetmiyor kulüplere, garibanlara yetiyor. Ya da bir bildikleri var, biz bilmiyoruz.
Belediyecilik zihniyeti
MANİSASPOR-Fenerbahçe maçı için geçen hafta İzmir’e gittim. O güzelim Kordon’da kafelerde oturdum, yürüyüş yaptım. Şahaneydi. Ama, Büyükşehir Belediye Başkanları’nı anlamak hiç mümkün değil. Hiç bir şey yapmasanız bile Avrupa’daki bazı şehirlerden kopya çekin. Mesela hangi konuda. Bizim, Kordon kasvetli bir hal alıyor. Sokak lambaları vitaminsiz. Gidiyorsunuz Barcelona’ya, orada geziyorsunuz. O sokak lambaları şahane. Çok mu maliyet tutar bunlar? Hayır. O karanlık yerde gençler ellerinde bira şişeleri, kimisinde sigara, kimisinde ise uyuşturucu. Çekiyorlar kafayı. Kordon’daki o sokak lambaları şıkır şıkır olsa, bazı yerlere halı saha ve voleybol, basketbol oynanacak yerler inşa edilse, gençler ışıl ışıl spor yapsalar fena mı olur? Ortalık cıvıl cıvıl olmaz mı? Ama nerede bizde o kafa.
NOT: Kordon’da gezerken, bir tane umumi tuvalet bulamıyorsunuz. Eğer restaurantlar izin verirse, içeriye girip ihtiyacınızı giderebiliyorsunuz. Yoksa, akşam olmasını bekleyeceksiniz. Loş bir yerde denize baka baka rahatlarsınız. Başka şansınız yok. Ama sizden sonra oradan geçeni de Allah korusun. Kontrolsüz adım atarsa, yandı demektir.
Esmer günler
F.Bahçe-G.Saray maçından sonra sarı lacivertli taraftarlar “Mor Menekşe” şarkısını söylemişti. Şimdi iki taraftar bir araya gelmeli yine Kayahan’dan “Esmer Günler”i söylemeli.
Paylaş