Koleksiyon Müzayede, başlangıç fiyatı 22 milyon lira olan ‘‘Halıcı’’ tablosunu ‘‘anonim’’ imzasıyla açık artırmada 267 milyon liraya sattı. Aynı tablo, Koleksiyon'un bir başka müzayedesinde ‘‘Halı Tüccarı’’ adıyla 110 milyon liraya satıldı. Bu durum, müzayedelerde her an aldanma ihtimalinin olduğunu bir kez daha ortaya koydu.Antika ve sanat eserlerini milyarlarca lira ödeyip, aldanmadan satın almanın yolu artık müzayede salonlarından geçmiyor. Çünkü, Hürriyet'in Tüketici Köşesi'nin yaptığı bir araştırma, sanatseverlerin müzayedelerde de kolayca aldatılabileceklerini ortaya koydu.Antika ve sanat eserleri müzayedelerinde özellikle bazı oryantal eserler, ‘‘anonim’’ ya da ‘‘imzalı, okunamıyor’’ ibaresiyle satışa sunuluyor. Sanatseverler, satışa sunulan bu eserlerin bir eksper tarafından incelendiğini, kopya, çalıntı ya da sahte olma ihtimalinin bulunmadığını düşünüyor. Bunun sonucunda da müzayedeye katılıyor ve açık artırma sonucunda milyarlar ödeyip, beğendiği eseri günül rahatlığıyla satın alıyor.Ancak, 100 milyonlarca lira ödeyip, satın aldığı ‘‘Anonim’’ ibareli oryantal tablonun kopyası üç ay sonra bir de bakıyor ki, aynı müzayede salonunda yeniden satışa sunulmuş. Bu kez, ‘‘İmzalı’’ ibaresiyle...HANGİSİ GERÇEK?Peki, bu iki tablodan hangisi gerçek. Katalogda imzalı ibaresiyle yer alan mı? Yoksa, daha önce ‘‘Anonim’’ diye satılan mı?Her iki müzayedeyi organize eden firmaya soruyorsunuz:‘‘İki tabloyu da eksperleriniz inceledi mi?’’Yanıt açık: ‘‘Gerek yok’’Peki, bu tabloların sahte ya da kopya olmadığına dair garanti verdiniz mi?Yanıt: ‘‘Tablolarda imza yoksa ya da imza tam okunamıyorsa, bu tablolar için herhangi bir garanti vermiyoruz.’’O zaman da okuyucularımızdan Selim P. gibi, müzayedeye katılanlar rahatlıkla değersiz bir tabloya 100 milyonlar, hatta milyarlar ödeyip, satın alabilir.HALICI TABLOSUSelim Bey, Koleksiyon firmasının geçtiğimiz yıl mart ayında düzenlediği antika ve sanat eserleri müzayedesine katılıyor. Açık artırma sonucunda başlangıç fiyatı 22 milyon lira olan ‘‘Halıcı’’ adlı tablo toplam 267 milyon lira karşılığında alıyor.Koleksiyon'un bu müzayedeyle ilgili hazırladığı katalogda, Halıcı adlı bu eserin anonim, kontraplak üzerine yağlı boya, 60x50 santimetre ebatlarında ve iyi durumda olduğu belirtiliyordu. Bu müzayedenin üzerinden birkaç ay geçtikten sonra, Koleksiyon firmasının organize ettiği başka bir müzayedenin kataloğunda Selim Bey'i bir süpriz bekliyordu. Selim Bey'in açık artırma sonucunda satın aldığı Halıcı adlı eser, bu katalogda da yer alıyordu. Bu kez eser, ‘‘anonim’’ değil, ‘‘İmzalı tablo’’ ibaresiyle tanıtılıyordu. Ayrıca, eserin konusu da Halıcı değil, Halı tüccarı olarak değiştirilmişti. Başlangıç fiyatı da bu kez 22 milyon liradan 90 milyon liraya yükseltilmişti. Müzayedenin sonucunda bu tabloyu da Şenay G. adlı bir sanatsever 110 milyon liraya satın alıyor.KOLEKSİYON'A İHTARBunun üzerine Selim Bey avukatı aracılığıyla, Koleksiyon Müzayede Organizasyonları firmasına noter aracılığıyla bir ihtarname gönderiyor. İhtarnamede, sanatseverlerin Koleksiyon firmasının düzenlediği müzayedelere güven duyduğunu, firmaya duyulan bu güven ve itibar dikkate alınarak katıldığı müzayedede, Halıcı adlı tobloyu 267 milyon liraya satın aldığına değiniyor. Ancak, aldığı Halıcı adlı bu tablonun bir benzerinin, firmanın daha sonra düzenlenen bir başka müzayedesinde de satıldığını kaydederek, tüm bunların sonucunda, satın aldığı tablo hakkında şüphe ve tereddüte düştüğünü belirtiyor ve parasının iade edilmesini talep ediyordu.ÇOK NORMALMİŞ!Bu talebi Koleksiyon firması tarafından geri çevrilen Selim Bey Hürriyet'in Tüketici Köşesi'ne başvurdu. Koleksiyon Müzayede Organizasyonları firmasının yöneticisi Behruz Büyükoğlu'nun arkadaşımız Zeliha Aslan'ın Selim Bey'in şikayetiyle ilgili sorularına verdiği yanıtlar oldukça ilginçti. Büyükoğlu'na göre, müzayedeye konulan tüm eserleri eksperlerin incelemesine gerek yok. Bu nedenle, satılan bu iki tabloyu da eksper incelememiş. Ayrıca, tabloda imza olmadığı için garanti kapsamına da girmiyormuş. Sadece, müzayedeye konulan imzalı tablolar garanti kapsamına giriyor. Büyükoğlu'na göre, müzayede satılan bir eserin kısa bir süre sonra bir başka benzerinin ortaya çıkması da son derece normal. Kısa bir süre sonra, üçüncü, dördüncü benzeri de rahatlıkla ortaya çıkabilir.267 MİLYONA: Koleksiyon'un müzayedesinde ‘‘Halıcı’’ adıyla satılan tabloyu 267 milyon liraya Selim P. adlı sanatsever aldı. Katalogda bu tablo için, ‘‘anonim, kontrplak üzerine yağlı boya, 60x50 cm ebatlarında’’ deniyor.110 MİLYONA: Yine Koleksiyon'un bir başka müzayedesi. Bu kez tablonun adı ‘‘Halı Tüccarı’’. Tabloyu, 110 milyon liraya Şenay G. adlı sanatsever alıyor. Katalogda tablo için, ‘‘imzalı, ancak imzası okunamıyor’’ ibaresi yer alıyor.