Reçel, az şeker, bol meyveyle 90 milyon YTL’yi zorluyor

BÖLGESEL tatlarının piyasaya sürülmesiyle birlikte hareketlenen reçelde şimdi ’az şeker, bol meyve’ dönemi başladı. ’Ekstra geleneksel’ adıyla piyasaya sürülen ürünlerle reçellerdeki meyve oranı yüzde 30’dan yüzde 45’e çıkarıldı.

Yüzde 32’ye varan büyüme oranlarıyla geçen yıl 70.5 milyon YTL’lik reçel satan firmalar, yeni ürünlerle pazar hacmini 90 milyon YTL’ye çıkarmayı hedefliyor.

SON üç yılda Bodrum’un domates, Antalya’nın patlıcan, bergamut, karpuz ve ceviz, Karadeniz’in de fındık gibi bölgesel tatları piyasaya sürerek, hafta sonlarında mükemmel kahvaltı sofrası geleceğini yeniden canlandıran reçel üreticileri pazarı da, hedefi de büyüttü. Üretici firmalar şimdi reçelde "az şeker, bol meyve" ile 90 milyon YTL’lik satış hacmi yakalamaya çalışıyor. "Ekstra geleneksel" adıyla piyasaya sürülen ürünlerde meyve oranını yüzde 30’dan yüzde 45’e çıkaran firmalar, hazır reçellere ev reçelinin damak tadını kazandırmaya çalışıyor. İçerdiği şeker miktarlarıyla birer kalori bombası haline dönüşen reçellerdeki şeker oranının yarı yarıya düşürülmesiyle de firmalar, yüzde 32’ye varan yıllık büyüme oranlarını yakalamayı başardı.

REÇELDE ’KALİTE’ KAVRAMI: Tarım Bakanlığı’nın 2006 yılında yaptığı sınıflandırmayla, reçelde kalite kavramının oluşmasının sağlanmasıyla birlikte, 2006 yılında 53 milyon 240 bin YTL olan pazar, bir yılda yüzde 32.5 büyüyerek, 70 milyon 544 bin YTL’ye ulaştı. Bu yıl pazar hacmini 90 milyon YTL’ye çıkartmayı planlayan firmalar, piyasaya yeni sürecekleri ürünlerle pazar paylarını da artırmayı amaçlıyor. Bu firmalardan Penguen Gıda, şeker miktarı yüzde 50 düşürülmüş "az şekerli reçel"le Tamek, yaz ve kış meyvelerinde oluşan karışık ürünleriyle, Tukaş meyve oranı artırılmış ekstra geleneksel çeşitleriyle Koska, doğal tatlandırıcılarla üretilen diyabetik ürünleriyle ön plana çıkmaya çalışıyor. 2007 yılında yüzde 24 oranında artarak, 14 bin tona ulaşan reçel üretiminin artmasında, yeni tatların yanı sıra butik üretim gerçekleştiren yeni markaların da pazara girmesi etkili oluyor. Güllüoğlu, Lalin markasıyla sektördeki payını artırmaya çalışırken, Seğmen ise 15 milyon dolarlık yatırımla kurduğu yeni tesislerinde reçel çeşitlerini geliştirme planları yapıyor.

MEYVE ORANI DEĞİŞİYOR: Avrupa ülkelerinde marmelat yani meyve püresi şeklinde olan ürünlere reçel, turunçgiller familyasından yapılan ürünlere ise marmelat deniyor. Bu karışıklığı gidermek üzere eğer bir ürün o ülkeye ait bir tarza sahipse gıda ürünlerinde " geleneksel " ibaresinin kullanılmasını zorunlu hale getirildi. Tarım bakanlığı reçel kodeksinde bu maddeyi yürürlüğe soktuktan sonra tüm reçel üreticileri meyve oranı yüzde 45’in üzerinde olan ürünlere "Ekstra geleneksel", yüzde 35’e kadar olan ürünlere de "Geleneksel" ibaresi yazılmasını zorunlu hale getirdi. Reçel üretiminde 2006 yılında Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın yürürlüğe soktuğu kalite sınıflandırılmasında; reçelin içerdiği meyve oranı ve yapımında şekerin kullanılıp kullanılmadığı dikkate alınıyor. Bu sınıflandırmaya göre; reçel, ekstra reçel, geleneksel reçel ve ekstra geleneksel reçel olarak dört ayrı kategoride değerlendiriliyor. Reçel üretiminde meyve oranına göre yapılan bu sınıflandırma, ürün etiketlerine yansıyor.

Vişneden vazgeçilmiyor ahududuyla pay artıyor

TÜKETİCİ tercihlerinde vişne, yüzde 35 ile ilk sırada yer alırken, bunu yüzde 30 ile çilek reçeli takip ediyor. Ardından yüzde 8 ile gül ve yüzde 7 ile kayısı reçelleri geliyor. Son yılların yükselen trendini ise ahududu ve böğürtlen oluşturuyor. Bu iki reçelin payı yüzde 4 olurken, satışlarında düzenli olarak artış gözleniyor. Son dönemlerde piyasaya sürülen patlıcan, ceviz, karpuz, fıstık gibi bölgesel ürünlerin de satışı hızla artarak, daha şimdiden toplamdan aldığı pay yüzde 2’ye ulaştı. İncir, portakal ve şeftali reçellerinin payı ise yüzde 16’ya dayandı. Reçellere oranla daha katı kıvamlı olan marmelatlar, Türkiye’de fazla ilgi görmüyor. Dolayısıyla, toplam satışların sadece yüzde 3’ünü marmelatlar oluşturuyor.

Püre yerine tam meyve tercih ediliyor

KAHVALTI sofralarının vazgeçilmez ürünü reçellerin satışında Haziran ve Ağustos döneminde bir miktar düşüş eğilimi yaşanabiliyor. Türkiye de ki reçellerin hemen hemen tamamı ezilmemiş ya da parçalanmamış meyvelerden oluşturuyor. Avrupa ve Amerika’da ise marmelat türü ürünler tercih ediyorlar. Türkiye’de ise, tüketiciler ezilmiş meyve ile yapılan marmelat değil kavanozun içerisinde meyvelerin bütününü gördükleri reçelleri tercih ediyor.

Kim ne üretiyor

PENGUEN: Doğal yollardan kalorisi düşürülmüş, hiçbir yapay tatlandırıcı ya da koruyucu madde içermeyen "Az Şekerli Reçel" üretimine başladı. Ahududu, çilek, vişne ve kayısı çeşitleri bulunan bu reçeller normal şeker oranının yüzde 50 oranında düşürülerek üretiliyor.

TAMEK: Ekstra geleneksel’in yanı sıra Karakiraz, yaz meyveleri çilek, vişne ve ahududunun karışımı ve kış meyveleri portakal, turunç ve greyfurtun karışımından oluşan yeni ürünler çıkardı. Twity , Bugs Buny gibi kahramanların etiketlerde kullanıldığı çocuklara yönelik "katkısız" ürünler hazırlıyor. Şimdi, yabanmersini, böğürtlen gibi çeşitleri pazara sunmayı planlıyor.

SEĞMEN:
2007 yılında başladığı yeni yatırımını bu yılın ilk yarısında tamamlamayı planlayan firma geleneksel reçelin yanında tamamen ekolojik reçel üretimi de yapmayı planlıyor.

KOSKA:
15 yıldır reçel üretimi gerçekleştiren firma, ürünlerinde mısır, pancar ve şeker kamışında elde edilen doğal tatlandırıcılar kullanıyor. Geleneksel reçel üretimine ağırlık veriyor.

GÜLLÜOĞLU: 136 yıllık baklava üreticisi firma, Lalin markasıyla 2007 yılında reçel üretimine başladı. Ekstra geleneksel reçel üretimi yapan firmanın yedi farklı çeşidi bulunuyor.

SEYİDOĞLU: Çilek, vişne ve ahududu meyvelerinde diyabetik reçel üretiyor. Çocuklara özel ambalaj ve çeşitleri bulunuyor.

TUKAŞ: Meyve oranı yüksek "Ekstra Geleneksel" adıyla reçel üretimine geçti. Çilek, vişne, kayısı, ayva, incir, böğürtlen, ahududu ve gül gibi bir çok farklı çeşidi bulunan reçelleri cam kavanozlarda satışa sunuyor. Ayrıca, diyabetik reçel üretimi de gerçekleştiriyor.
Yazarın Tüm Yazıları