Dünyanın ikinci çaykolik ülkesiyiz, ’poşet’e 140 milyon dolar veriyoruz
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
YILDA 650 milyon dolarlık üretimin gerçekleştiği çay pazarında, poşetlerin aldığı pay 140 milyon dolara ulaştı.
Bunda, Kenya, Seylan ve Türk çaylarının karışımından oluşan Yellow Label önemli rol oynadı. Ayrıca, İngiltere Kraliçesi Victoria’nın tercihi 150 yıllık English Breakfast’ın bergamot yağıyla aromalandırılan Earl Grey’i ve Karadeniz çayının da poşete girmesi etkili oldu.
ÇAYKOLİK ülkeler sıralamasında dünya ikinciliğine yükselen Türkiye’de tüketim alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte pazar, hızla demlikten poşete kayıyor. Yılda 650 milyon dolarlık üretimin gerçekleştiği pazarda, poşet çayların aldığı pay, daha şimdiden 140 milyon dolara ulaştı. Bunda da, Kenya, Seylan ve Türk çaylarının karışımlarından oluşan Yellow Label’la başlayan, İngiltere Kraliçesi Victoria’nın kahvaltıda vazgeçilmez tercihi Seylan ve Kenya çaylarının karışımlarından oluşan 150 yıllık English Breakfast, bergamot yağıyla aromalandırılan Earl Grey ve özel harman Karadeniz çaylarına kadar uzanan siyah çayların, poşete girmesi etkili oluyor.
BİTKİSEL ÇAY ETKİSİ: Ancak, ballısından yeşiline, meyvelisinden çiçeklisine kadar farklı ürün yelpazesiyle poşet çay pazarına rüzgar gibi giren bitkisel çaylar, 140 milyon dolarlık poşet çay pazarından aldığı pay, hızla artıyor. Bitkisel çayların 60 milyon dolarla yüzde 44’lük pazar payına ulaşması, siyah poşet çay üreticilerini de yeni arayışlara itiyor. İlk önce, ipin zımbayla potete bağlandığı ambalajlardan dikişliye terfi eden üreticiler, şimdi de pramit şefaf ambalajla pazarı büyütmeye çalışıyor.
PİRAMİT POŞETLER: "Yeni jenerasyon poşet çay" olarak adlandırılan piramit poşetler, çayın aromasını, rengini, kokusunu ve tadını suya nüfuz ettirmesi ile çayı daha iyi demlenmesini sağlıyor. Ayrıca şeffaf yapısı, piramit poşetin içindeki bitkilerin de rahatlıkla görülmesine imkan tanıyor. Kısa sürede pazarın zımba, tel ve yapıştırıcı kullanılmadan üretilen bu ambalajlara kayması da bekleniyor. Lipton’un piyasaya sürdüğü bu pramit poşetlerin, antioksidanlı siyah çayın yanı sıra, Çin’in beyaz ve siyah çayın orman meyveleriyle karışımından oluşan 3 farklı çeşidi bulunuyor.
100 BİN TONU EVLERDE: Arkadaşımız Meltem Kara’nın yaptığı araştırmaya göre, yılda 170 bin ton çayın üretildiği Türkiye’de, bunun 100 bin tonu evlerde, 70 bin tonu da kafeterya, lokanta, kahvehane, çay bahçesi gibi ev dışı tüketim oluşturuyor. Son yıllarda bitkisel çay pazarında yaşanan büyüme, tüketim alışkanlıklarının değişmesından kaynaklanıyor. Bunda da, Türklerin kilo sorunu ve sağlıklı yaşam arayışı etkili oluyor. 60 milyon dolarlık pazarda 16 milyon dolarlık metabolizmayı hızlandıran zayıflama, 10 milyon dolarlık da yeşil çay satılıyor.
DÖRDÜNCÜ BÜYÜK PAZARIZ: Dünyanın dördüncü büyük çay pazarı olan Türkiye, kişi başına tüketimde ise ikinci sırada bulunuyor. Türkiye’de kişi başına düşen tüketim ortalama 2.6 kilogramı, hane başına düşen tüketim miktarı ise 6.8 kilogramı buluyor. Dünyanın en büyük çay üreticileri olan Sri Lanka, Hindistan ve Çin’de yılda en az 9 defa hasat alınıyor. Bu nedenle dünya çay ticaretini elinde tutan bu ülkeler, çay talebini rahatlıkla karşılayabiliyor. Türkiye’de ise Karadeniz halkının ana geçim kaynağını oluşturan çay, dar bir alanda üretiliyor ve yılda sadece 3 kez hasat alınabiliyor.
Poşet çayı yüksek gelirli tüketiyor
POŞET çay sektörü, siyah çay ve bitkisel çaylar olmak üzere ikiye ayrılıyor. Siyah çaylar da kendi arasında dökme çay, demlik poşetler ve bardak poşetler olmak üzere üçe ayırlıyor. Dökme siyah çaylar toplam çay pazarının tonaj olarak yüzde 95’ini oluşturuyor. Ciro bazında pazardan yüzde 21 pay alan poşet çayların tonaj açısından payı ise yüzde 5’de kalıyor. Poşet çaylar daha çok yüksek gelir grupları tarafından tüketiliyor. Poşet çay tüketiminin yüzde 36’sını AB, yüzde 31’ini C1 grubuna giren haneler gerçekleştiriyor. Dökme çay tüketenlerin ise yüzde 18’ini AB, yüzde 24’ünü C1, yüzde 57’sini ise D,E grupları oluşturuyor. Ayrıca poşet çay 18-45 yaş grubu arasında yer alan çalışan veya okuyan, büyük şehirlerde alışveriş yapma alışkanlığı olan kişiler tarafından tüketiliyor.
Sağlıklı yaşam trendi etkiliyor
TÜM dünyadaki yaşam şartlarının sağlıklı yaşam konsepti içinde şekillenmesinin bitkisel çaylara yönelişte çok büyük rol sahibi olduğunu söyleyen Lipton Ürün Müdürü Zeynep Dikeç, "İnsanların ürünlerden, özellikle gıda maddelerinden fayda sağlamak istemesi, yaşam kalitesini yüksek tutma, hastalıklardan uzak olma, yaşlanmayı geciktirme arzusu, tüketicilerimizin doğal besinlere yönelmesi ve bitkisel çayların faydalarının bilinirliğinin artması ile bitki ve meyve çaylarındaki büyüme tetiklendi. Öncelikle son dönemde yükselişe geçen sağlıklı yaşam trendinin, bitki ve meyve çayları kategorisinin büyümesine öncülük ediyor" dedi.
Tüketim hızla artıyor
DÜNYADA özellikle sağlıklı yaşam bilincinin her geçen gün artması ve bunun sonucunda oluşan doğal ve fonksiyonel besin ihtiyacı ve talebi doğrultusunda bitki-meyve çayları, fonksiyonel çaylar ve yeşil çay çeşitlerini tercih edenlerin sayısının da arttığını ve bu gibi ürünler tüketicileri gün geçtikçe daha fazla cezbettiğini söyleyen Doğuş Çay Pazarlama Müdürü Nilay Öz, "Türkiye’de çalışan bayan nüfusunun artması, gelir düzeyi, yaşam standartları ve değişen trendlere bağlı olarak, poşet çaya yönelik tüketim artıyor. Pratik olması, zamandan tasarruf sağlaması ile poşet çay, özellikle çalışan tüketici için faydalı bir alternatif oluşturuyor. Ancak geleneksel çay kültürü, çay sohbetleri ve demli çayın yeri hala halkımız için baş sırada yer alıyor" dedi.