Bitki çaylarına sıcak çikolata da girdi, pazar 55 milyon dolara çıktı
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
BALLI, sıcak çikolatalı, tropik meyveli ürünlerin yanı sıra farklı tat ve fonksiyonlara sahip karışımların peş peşe piyasaya sürülmesiyle birlikte bitki çaylarında pazar 55 milyon dolara ulaştı.
Farklı aromalarla tüketiciyi damak tadından yakalamaya çalışan firmalar bu yolla, kişi başına düşen yıllık tüketimi de 1000 poşete çıkartmayı planlıyor.
FAZLA kilolardan arındıran, tedavi amaçlı kullanılanılan, anne sütünü artıran, sindirimi kolaylaştıran bitki çaylarında rekabet, artık bal, sıcak çikolata, tropik meyve gibi farklı lezzetlere kaydı. Peş peşe piyasaya sürdükleri ürünlerle pazar hacmini son 5 yıl içinde 20 milyon dolardan 55 milyon dolara yükseltmeyi başaran firmalar, şimdi bitki çaylarına farklı aromalar ekleyerek tüketicileri damak tadından yakalamaya çalışıyor. Bu yolla, pazarın yüzde 15 olan yıllık büyüme oranını, yüzde 30’a ulaştırmayı hedefleyen firmalar, kişi başına düşen yıllık tüketimi de 1000 poşete çıkartmayı amaçlıyor.
İLK DENEME BURSA’DA: Arkadaşımız Meltem Kara’nın yaptığı araştırmaya göre, Japonya’dan getirilen çay tohumları, Bursa’da ekilerek, ilk çay örnekleri elde ediliyor. Ancak üretilen bu çayın yeterli lezzete sahip olmaması, 1917 yılında Rize’de Meclis kararıyla çay yetiştirilmesine başlanıyor. 1947’de ilk çay fabrikasnın kurulmasıyla üretim hızlandı ve çay günümüzde Türk insanın vazgeçilmez tutkusu haline dönüştü. Türkiye, bugün kuru çay üretimi açısından Dünya’nın en büyük beşinci üreticisi konumunda yer alırken, kişi başına dünyada en fazla çay içilen dördüncü ülke konumunda bulunuyor. Kısa süre öncesine kadar sadece aktarlarda satılan bitki çayları, poşet çayların yaygınlaşmasıyla birlikte market raflarına da girmeyi başardı.
2 BİN TON ÜRETİM: Son dönemde tüketimi hızla artan bitki ve meyve çayları pazarı daha şimdiden 55 milyon dolarlık hacme ulaştı. Fermente edilmemiş çay olarak adlandırılan bu ürünlerin toplam çay tüketimden aldığı pay da yüzde 25’i buldu. Artık Türkiye’de yılda 2 bin tondan fazla üretim gerçekleşiyor. Firmalar, 900 poşete ulaşan kişi başı yıllık tüketimi, 1000 poşete çıkartmak için sürekli yeni ürünleri piyasaya sürüyor. 30 firmanın rekabet ettiği sektörde, yüzde 50’lik payla Doğadan lider konumda bulunuyor. Doğadan’ın ardından Lipton ön plana çıkan firma oluyor. Poşet bitki çayında, Ofçay, Doğuş Çay, Deren, Doğa, Green Island, Green Life, Arifoğlu, Erica, Bükaş, Tisan, Evçay, Pars, Naturis, Nurs gibi firmalar rekabet ediyor. Bebek çayları pazarında faaliyet gösteren Humana’nın ise kendi pazarında yüzde 40 payı bulunuyor.
ÇİKOLATALISI DA VAR: Meyveli içeceklerde olduğu gibi farklı meyveleri birbiriyle karıştırarak narlı çilekli, portakal elmalı, mandalina portakallı gibi meyve karışımlarının yanı sıra, naneli çayın limon, ıhlamur, zencefil ve rezene gibi yeşil çayın da limon, bal, yasemin gibi farklı aromalara ve fonksiyonlara sahip çeşitleri bulunuyor. Ayrıca, tarçınlı karanfil, zencefilli limon çayı da bulunuyor. Artık, çayın sıcak çikolatalısı da üretiliyor.
Hedef sağlıklı yaşam isteyenler
DOĞADAN’ın Genel Koordinatörü Serhan Bahçelioğlu, "Hedef kitleyi 25-45 yaş arasındaki, üst ve orta gelir grubunda bulunan çalışan ve çoğunlukla kadın tüketiciler oluşturuyor. Bu grup, ağırlıklı olarak üniversite ve lise mezunu. Hepsinin sağlıklı yaşam konusunda belirli hassasiyetlere ve bilinç düzeyine sahip olduğunu görüyoruz" dedi.
Fazla tüketince beslenme bozuklukları yaratabiliyor
İÇERDİĞİ etken maddeler ve uçucu yağlar sayesinde bazı sağlık sorunlarının giderilmesine yardımcı olan bitki çaylar, metabolizmaya da destek veriyor. Ancak, bilinçsiz kullanıldığı taktirde, bazı sorunları da beraberinde getirebiliyor. Bağırsak çalışma sistemini, artıran bitkileri içeren bir çayı sürekli tüketmek besinlerin sindirilemeden direkt olarak atılmasına, beslenmenin bozukluklarına neden olabiliyor. Bu nedenle gün içerisinde 4 fincandan fazla içilmesi sakıncalı olarak görülüyor. Farklı karışımlardan oluşan çayların ise ambalajları üzerinde yer alan miktar kadar kullanılması öneriliyor.
Çayın tarihi 5 bin yıl geriye gidiyor
ÇAYIN 5 bin yıllık bir geçmişi bulunuyor. Efsaneye göre suyun içine düşen yaprağın renk vermesiyle farkedilen çay hakkında, ilk geniş çaplı araştırmayı Lu Yu adlı bir Çinli araştırmacı gerçekleştiriyor. 17’nci yüzyılda Avrupa’da da kullanılmaya başlanan çayla Türkler ilk kez 1787 yılında tanışıyor.
Hangi çay ne işe yarıyor
ADAÇAYI: Mikroplardan korunma ve vücuda enerji sağlama özelliği bulunuyor.
IHLAMUR:Uykuyu düzenliyor ve gribal enfeksiyonlarda etkili oluyor.
REZENE: Gaz giderici özelliği bulunuyor. Anne sütünün artmasını destekliyor.