Ağırlığı 3 gram, kapak boyu yarım santim azaldı, pet şişede tasarruf doğaya yaradı
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
HAMMADDE fiyatlarında yaşanan aşırı artışların sonucunda, doğada 600 yıl çürümeden kalabilen pet şişelerin ilk önce ağırlıkları 15 gramdan 12 grama düşürüldü.
Ardından, kapak boyları yarım santim kısaltıldı. Malzemeden sağlanan bu yüzde 40’a varan tasarruf, hammadde fiyatlarındaki artış yüzünden maliyetlere fazla yansımazken, çevreye verdiği zarar önemli oranda azalmış oldu.
GEÇTİĞİMİZ yıl 9 milyar 300 milyon litreyle 3 milyar 300 milyon TL’lik pazar hacmine ulaşan ambalajlı suda, ilk önce pet şişelerin ağırlığı, 15 gramdan 12 grama düşürüldü. Bu yolla, şişe başına maliyet, yüzde 11 ile yüzde 20 arasında azaldı. Ardından şişe kapaklarının çapı 1 milimetre küçültülüp, boyları yarım santim kısaltıldı. Bu da, 1.8 gram olan kapak ağırlığının 1.35 grama kadar inmesini sağladı. Kapakta yüzde 30’a ulaşan bu küçülme, pet şişelerde yüzde 28’lik bir hafiflemeyi beraberinde getirirken, kullanılan malzemeden de yüzde 40’lık bir tasarruf sağladı.
Yılda üretilen 180 bin ton pet şişenin sadece 90 bin tonunu geri dönüşüme kazandırılabildiği Türkiye’de, ambalajda sağlanan bu tasarruf, hammadde fiyatlarındaki artışlar yüzünden maliyetlere fazla yansıyamadı. Ancak, doğada 600 yıl çürümeden kalabilen pet şişe ambalajların çevreye verdiği zararı bir nebzede olsa azaltmış oldu.
Şişeler ve kapaklar hafifledi
Arkadaşımız Cansu Mansur’un yaptığı araştırmaya göre, 2011 yılında Türkiye’de toplam ambalajlı su pazar hacminin 9.8 milyar litreye ulaşarak, toplam cironun da 3.5 milyar TL’ye çıkması bekleniyor. “Shortneck” olarak adlandırılan bu yeni nesil pet şişe kapaklarının Türkiye’deki öncüleri arasında Hayat, Erikli, Saka, Nestle gibi firmalar bulunuyor. Pınar’da pet şişe su ambalajlarında bu tip kapakları kullanmaya hazırlanıyor. Ambalaj teknolojisinde yaşanan bu son gelişmeler, pet şişe üretiminde kaliteyi korurken, ağırlıklarında önemli oranda azalmalar sağlıyor. Bu yolla çevreye önemli oranda zararı bulunan bu malzemenin kullanıldığı ambalajlarda hem şişeler hem de kapaklar hafifliyor.
ABD’de 9 grama kadar indi
Avrupa ve Amerika’da şişe ağırlıkları ve kapak boyutlarındaki bu düşüş, daha fazla oranlara ulaşmış durumda. ABD’de, pet şişe ağırlıkları 9 grama kadar iniyor. Bu değişimde çevre bilincinin artması çok önemli bir etken. Bir diğer faktör de rekabet oluyor. Türkiye’de pet şişe ve kapak üreticisi firmalar da, rekabet avantajlarını korumak için dünya trendlerini yakından izlemek ve bunları uygulamak zorunda kalıyor.
Hammadde fiyatları etkiledi
Şişe ve kapakların gramajlarındaki düşüş, makine sanayicilerini de yakından ilgilendiriyor. Almanya, Amerika, Kanada, Meksika ve İtalya’da kapak ve preform makinesi üreten dünyadaki öncü şirketler, makine tasarımlarını düşürülen gramaj sonucu elde edilecek preform ve kapak tasarımlarına göre yeniden şekillendiriyorlar. Su şişelerinin ağırlığının azalmasında, Çin ve Uzakdoğu ülkelerinden kaynaklanan hammadde fiyatlarındaki artışın önemli oranda etkisi olduğunu söyleyen SUDER Başkanı Adnan Çavuş, şunları söyledi: “Hammadde fiyatları yükselince, şişe üreticileri, özellikle şişenin boğaz kısmı ağırlığını ve kapak gramajını düşürme yoluna gittiler. Yani burada söz konusu olan kâr oranlarını artırmak değil, hammadde fiyatları nedeniyle artan maliyetleri düşürme yoluna gidilmesi.”
3 milyar litre suyu pet şişede içiyoruz
GEÇEN yıl Türkiye’de su pazarı hacmi yaklaşık 9.3 milyar litreye ulaştı. Bunun 6.25 milyar litresi damacana satış kanalından, 3.05 milyar litresi de yüzde 11’lik büyüme ile pet satış kanalından gerçekleşti. Tonaj olarak damacana toplamının yüzde 67’sini, diğer ambalajlı sular ise yüzde 33’ünü oluşturuyor. 2010 yılında sektördeki toplam ciro yaklaşık 3.3 milyar TL’ye ulaşıyor.
Kişi başına 128 litre ambalajlı su tüketiyoruz
YILLIK kişi başına ortalama ambalajlı su tüketimi 42 litre pet, 86 litre damacana olmak üzere toplam 128 litre olarak gerçekleşiyor. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı 293 ambalajlı su tesisi faaliyet gösteriyor. Bu tesislerin 236’sı kaynak suyu, 41’i doğal mineralli su, 16’sı ise içme suyu tesisi olarak faaliyet gösteriyor. Üretimin yoğunlaştığı iller İstanbul, İzmir, Adapazarı, Bursa oluyor.