Paylaş
VATANDAŞLAR, IMF ve Dünya Bankası, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kapsamındaki 8 bankanın akibetini merakla bekliyor. Bu bankaların 8 milyar doları bulan birikmiş zararlarının hesabının sorulup sorulmayacağı dikkatle izleniyor. Bu konuda çok hızlı adımlar atılmıyor, ama emekli bir banka şube müdürünün evinin kapısı 80 milyon liralık açık için kırılıp haciz uygulanıyor.
TÜRK Ticaret Bankası (Türkbank), Bankekspress, İnterbank, derken arkadan el konulan beş banka, Sümerbank, Yaşarbank, Egebank, Esbank ve Yurtbank...
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) elinde tam 8 banka var... Bu bankaların patronu ay başına kadar Merkez Bankası idi. Şimdi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) var. Artık bu bankaların akibetini Zekeriya Temizel'in başkanlığındaki bu kurum belirleyecek. Eski sahip ve yöneticilerinden hesap sorulacaksa, yine BDDK soracak.
Vergisini düzenli ödeyen vatandaşlar, Türkiye ile yaptığı üç yıllık stand-by anlaşması gereği Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Türkiye'de başta bankacılık sektörü olmak üzere birçok konularda kaynak desteğinde bulunan Dünya Bankası dikkatle 8 bankanın akibetinin ne olacağını izliyor.
Bu bankalar satılacak mı, kapatılacak mı? Bir-ikisi toptan satılıp birleştirilecek mi?
İşte bunların hepsine Temizel'in başkanlığındaki Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu karar verecek.
Söz konusu bankaların eski sahip ve yöneticilerinden 100'e yakın kişi hakkında davalar açıldığı biliniyor. Ancak, 8 milyar dolarlık (5.3 katrilyon lira) birikmiş zarar için hesap sorma işi pek de hızlı yürümüyor.
Oysa, bazıları için hesap sorma olayı çok hızlı yürüyor. Evlerin kapıları kırılıp haciz uygulanıyor.
HIRSIZ GİRDİ SANDI
Buna son örnek, Egebank'ta yaşandı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun bankaya atadığı yeni yönetim, tek tek eski-yeni şube personellerinin peşine düştü. Banka yönetimi, Malatya Şubesi'ndeki gişe görevlisinin 80 milyon liralık açığının faturasını üç yıl sonra, eski şube müdüründen çıkardı. Egebank, emekliye ayrılan eski şube müdürü Hilmi Keyhıdır'a haber vermeden kapısını kırdırıp, televizyonuyla, buzdolabını haczettirdi. Kapısının kırık olduğunu görüp, evine hırsız girdiğini sanan Keyhıdır da, Egebank'ın bu haciz kararını şikayet için polise gittiğinde öğrendi.
GÜÇLERİ BANA MI YETTİ?
Hemen Egebank genel müdürlüğüne giden Keyhıdır'a, bankanın avukatları haciz kararı için haber vermeye gerek duymadıklarını, müfettişlerin yaptığı denetimlerde ortaya çıkan 80 milyon liralık açık için harekete geçtiklerini söyledi.
Bankaların içini boşaltanlardan hesap sormayanların, 80 milyon liralık bir açık için kapısını kırdırıp, eşyalarına el koydurmasına tepki gösteren Keyhıdır, ‘‘Yıllarca emek verdiğim bir bankanın, emekli olduktan tam 3 yıl sonra, gişe memurunun yaptığı 80 milyon liralık hata yüzünden bana haber verme gereği dahi duymadan kapıyı kırdırıp, eşyaları haczettirmesini bir türlü kabullenemiyorum. Anlaşılan bankanın yeni yönetiminin gücü, eski yöneticilerden hesap sormaya yetmiyor. Bu da, bankanın içini boşaltan eski yöneticileri dururken, hırslarını bizden çıkarmaya çalışmalarından anlaşılıyor. Güçleri yetiyorsa, haber vermeden gidip, eski yöneticilerin Boğaz'daki yalılarının kapılarını kırsınlar’’ dedi.
İSTEMEYEREK YAPMIŞLAR
Arkadaşımız Zeliha Aslan, Keyhıdır'ın şikayetiyle ilgili olarak Egebank Genel Sekreteri Serdar Tunçbilek'le görüştü. Üç yıl önce banka teftiş kurulu tarafından tesbit edilen 80 milyon liralık kasa açığından Keyhıdır'ın sorumlu tutulduğuna dikkat çeken Tunçbilek, bu tutarın kendisinden tahsiline karar verildiğini söyledi. Tunçbilek, kararın tebliğ edilmesine rağmen Keyhıdır'ın ödeme yapmadığına dikkat çekerek, ‘‘Geçtiğimiz Ağustos ayında da kendisi evde bulunamadığından Tebligat Yasası'na uygun olarak tebligatı mahalle muhtarına bıraktık. Kapısına da tebligatın kopyasını astık. Buna rağmen ödeme yapılmayınca haciz işlemine karar verdik ve uyguladık. Bankamıza hizmet etmiş eski bir çalışanımız için sürdürülen yasal işlemler, tarafımızdan da istenmeyen bir süreçti’’ dedi.
Paylaş