SayIsal makinelerde fiyatlar hızla düşüp, cep telefonlarında çözünürlük 5 megapiksele kadar ulaşınca, biz de Çinlileri aratmaz olduk.
Bir anda, yediden yetmişe hepimiz fotoğrafçı kesildik. Artık, ilerleyen yaşlarına rağmen anneler, nineler bile, çocuklarının, torunlarının fotoğraflarını çekip, cep telefonlarının hafızasına kaydediyorsa, bu iş bitmiş demektir!
Aslında iş, fotoğrafı çekmekle de bitmiyor. Çekilen bu fotoğraflar, baskı pazarının da hızla büyümesini sağlıyor. Şu anda, Türkiye'de, cep telefonu ve dijital makinelerle çekilen fotoğraf sayısı yılda 5 milyar adedi buluyor. Çekilen 5 milyar fotoğraf karesinin sadece yüzde 10'u kağıda dökülüyor. Bu da, dijital fotoğraf makinelerinin yaygınlaşmasından sonra çekilen fotoğrafların albüm yerine bilgisayar ya da foto CD'lerde saklanmasından kaynaklanıyor. Tüm bunlara rağmen, yılda basılan fotoğraf karesinin sayısı 500 milyon adede ulaşıyor. Böylece pazar, daha şimdiden 150 milyon dolarlık hacmi yakalamış durumda.
BASKI FİYATLARI DÜŞÜYOR
Pazardaki tüm bu gelişmeler, Türkiye'deki fotoğraf stüdyolarının sayısını da 3 bine çıkardı. Stüdyolar arasında yaşanan bu rekabet, şimdi sanal ortama taşınmış durumda. Kısa süre öncesine kadar İnternet üzerinden hizmet veren stüdyolar, fotoport.com, fotograf.com, fotobas.com, hipfoto.com, fotosende.com, foto7-24.com'la sınırlıyken, bunlara artık galatadigital.com, web.fotogez.com, fotoev.com, baskıyeri.com, patatesprint.com.tr gibi yeni stüdyolar eklendi. Böylece, fiyatlarda 45 Ykr'lardan 25 Ykr'lara geriledi.
Artık çekilen fotoğraflar, stüdyoya gitmeye gerek kalmadan İnternet üzerinden gönderilerek, rozetten postere, Amerikan servisten bardağa, magnetten yastık kılıfına, mousepad'den yapboza kadar birçok objeye basılabiliyor. Sanal stüdyoların elde ettiği ciroların yüzde 40'ını bu objelere basılan fotoğraflar oluşturuyor. Müşterilerine evlerinden çıkmadan fotoğraf basma imkanı sağlayan internet siteleri, siparişten sonra 2 gün içinde istenilen baskıları belirtilen adrese ulaştırıyor. Basılan her 4 fotoğraftan 3'ünü cep telefonları da dahil olmak üzere sayısallar oluşturuyor. Yapılan baskıların, yüzde 90'ını semt fotoğrafçıları, yüzde 10'unu ise sanal stüdyolar gerçekleştiriyor. Toplam 3 bin fotoğraf stüdyosundan 1200'ünde sayısal makine ve cep telefonlarından baskı yapabilen minilab’lar yer alıyor.
FOTOĞRAFTA İZ İSTEMİYORUZ
Türkiye’de satılan her 5 fotoğraf makinesinden 4'ünden fazlasını sayısallar oluşturuyor. Kullanım da analog makinelerden sayısallara hızla kayıyor. Fotoğrafların albüm yerine, kutu ya da sandıkta saklama alışkanlığından bir türlü vazgeçilmemesi, baskı taleplerinin de mat ve yarı mat kağıtlarda yoğunlaşmasını sağlıyor. Bunun nedeni, parlak fotoğraf kağıtlarının üzerinde parmak izinin kalması. Mat ve yarı mat kağıda basılan fotoğrafların oranı yüzde 70'i, Türkiye'de evde basılan fotoğraf sayısı da 5 milyon adedi buluyor. Bu da, kısa süre öncesine kadar fotoğraflarını bilgisayarda saklayanların bu fotoğrafları artık kağıda dökmeye başladığını gösteriyor.