MİLLİ Takımımız, ümitlerimizin tükenme noktasına geldiği bir anda, finallere giden kapıyı araladı.
Norveç maçı öncesindeki başarısız sonuçlardan hepimiz tedirgin olduk. Fakat eleştirilerin dozajı biraz fazla kaçtı. Unutmayalım ki, sonuçta söz konusu olan spor... Kazanmak da var, kaybetmek de... Evet, finallere gitmeyi zora sokan onlardı. Ama aynı federasyon başkanı, teknik direktör ve milli takımla, üstelik hiçbir dış müdahale olmadan, bayram arifesinin heyecan ve sevincini yaşıyoruz. Başarı hepsinin ortak malıdır.
Yunanistan yenilgisinden sonra her şeyin bittiğini zannederek yıkıcı eleştirilerini linç kampanyasına dönüştürmeye çalışanlar, Norveç zaferinin ardından "Biz Milli Takım'ı motive ettik" kılıfı ile ayıplarını örtme telaşına kapıldılar.
"Fatih Terim istifa etsin, yerine son iki maça ’Kalli Dede’ çıksın" diyerek teknik direktör atayanından, "falan oynasın filan oynamasın" diye takım kuranına kadar kimleri görmedik ki... Meğer onların da çorbada tuzu varmış (!)
Kimse kendine pay çıkarmasın
31 Ağustos 2008 tarihli yazımda da ifade etmiş olduğum gibi, Milli Takımımız'ın iskeletini oluşturan oyuncular, kendi takımlarında hiç oynamadan, maç günü soyunma odasında asılı duran formalarını giyip sahaya çıkıyorlardı. Bu durum, Milli Takımımız'ın performansında büyük bir düşüşe yol açtı. Oysa şimdi, İngiltere’de takımını kurtaran Emre, İspanya’da son haftalarda yeniden gündeme oturan Nihat, Avrupa’nın en iyi takımlarından Bayern Münih’i sırtlayan Hamit ve Yıldıray; üç büyüklerin alışılmış futbolcuları yerine ise form grafiği yüksek Denizlisporlu "olgun" Yusuf ve Fenerbahçeli "genç yetenek" Gökhan’ın yer aldığı milli takımla mücadele ediyoruz.
Tekrar söylüyorum: Bizi bu çıkmaza sokan teknik direktör ve futbolculardı. Çıkmazdan kurtarıp başarıya taşıyacak olanlar da yine onlar... Sakın ha, hiç kimse bu başarıdan kendine pay çıkarmaya kalkmasın! Yoksa komik duruma düşer.
Terim'in cesareti
Bu arada, federasyon başkanı ve yöneticileri biraz geç de olsa "Paça ıslanmadan balık tutulmadığını" anladılar. Teknik heyetin ve futbolcuların sonuna kadar arkasında durdukları için onları yürekten kutluyorum.
Galatasaray yönetimi ve teknik heyeti, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ta da top koşturmuş Emre Aşık’ı yedek bile tutmayıp Ankaraspor’a verdi ve yerine Bouzid’i aldı. Uzun bir süredir ortalarda gözükmeyen Bouzid’i herhalde UEFA finallerine (!) saklıyorlar. Ayrıca, Emre Aşık’ı oynatarak yeniden Milli Takım'a ve belki de ileride Galatasaray’a kazandıran Fatih Terim’e cesareti için teşekkür ediyorum.
Bugece çok kolay geçmeyeceğini tahmin ettiğim Bosna Hersek maçında millilerimizden final müjdesini bayraklar elimizde bekliyoruz.