Paylaş
Kadına şiddet uygulayan kişilere elektronik kelepçe veya bileklik takılmasına imkan sağlayan tasarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, üstelik de tüm partilerin oybirliği ile yasalaşmasının, bu yılki kutlamaları daha anlamlı hale getirdiği muhakkak. Ama daha yasa Resmi Gazete’de yayınlanmadan biri konunun muhatabı iki bakanla birlikte kutlamak, İzmirli kadınların ayrıcalıklı yerinin de göstergesi olarak yorumlanıyor.
Yeni yasa çok önemli, ama kadına şiddetin alıp başını gittiği günümüzde zihniyet devrimi olmadan, yasalardaki değişim yeterli mi? Bakan Şahin zihniyet değişiminin topyekün bir mücadele ile mümkün olacağını söylüyor. Yasa tamam, bunu nakış gibi işleyerek, savaşacak bizleriz.
İletişim caydırıyor
Bakan Yıldırım “emeksiz yemek olmaz” diyerek, mücadele edilmesi, ama mücadelenin rekabete dönüşmemesi gerektiğinin altını çizerken, “Kadın iki adım geriden gelsin anlaşıyını ortadan kaldırmamız lazım” diyor. İletişim çağında olduğumuzu, zihniyet devriminin de iletişimle gerçekleşeceğini söyleyen Bakan Yıldırım, şiddetin arttığı görüşüne katılmadığını ifade ederek, “Şiddet artıyor değil, sadece görünmeye başladı. Kol kırılır yen içinde kalır anlayışı kalkıyor. Bu açığa çıkma da caydırıcı, terbiye edici unsur haline geliyor. Yani kişi yaptığım yanıma kar kalacak diye düşünemeyecek” dedi. Bakan Yıldırım’ın bir ifadesi daha var ki; umarız dayakçı erkeklerin kulağına küpe olur; “Biz asırlardır kadınlarımızla yan yana, omuz omuza olan bir toplumuz. Şiddet bize medeni ülkelerden gelen bir konu. O yüzden yolun başındayken yok etmek lazım.”
Yerelden genele
Bakan Fatma Şahin’in iş kadınlarına hitabederken parmak bastığı çok önemli bir nokta var. Kadınların özellikle siyasette daha etkili olabilmeleri şart. Ama izlenen yol çok doğru değil. Gelişmiş ülkelerde gelişim yerelden genele gidiyor. Bizde ise tam tersi. Bakan Şahin, “Nedense bizde yerel yönetim erkek işi gibi algılanıyor. Oysa yerel yönetim iletişimle yapılır. Kadınların bu konuda genlerinden gelen özellikleri var. Politikada etkin olmanın yolunun yerel yönetimlerden geçtiğini unutmamak gerekir” şeklinde yol gösteriyor. Bakan Şahin, iş kadınlarına partiler üstü direnmenin gerekliliğini işaret ederken, eğitim ve sağlık çalışanlarına da sesleniyor; “Sektörde çalışanların yüzde 80’i kadın, ama sendikaların tamamı erkek. Kadın sorunlarını erkeklerle çözmeye kalkıyoruz...”
Bir de küçük not; toplantıya katılan İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin yönetim kurulu üyesi Aylin Süphandağlı’dan, cemiyetin 800 üyesindan sadece 130’unun kadın olduğunu öğrendim. Bu ayıp da bize yeter..
Paylaş