AK Parti Ankara Milletvekili Aşkın Asan, televizyonlarda reyting rekorları kıran şiddet içerikli programların aksine çocukluğunda yayınlanan çizgi filmleri özlüyor. Türkiye’deki yayınlarla ilgili serzenişini, “Amerika’da adam öldürmeyen kovboylar var” sözüyle dile getiriyor.
Aynı zamanda TBMM Kayıp ve Mağdur Çocuklar Araştırma Komisyonu Üyesi de olan Aşkın Asan, televizyonun çocuklar üzerindeki etkisinin çok yüksek olduğunu belirtiyor. Asan, şiddetin önüne geçmek için de ABD modelini desteklediğini söylüyor. Programlarda baş kesme gibi şiddet içeren görüntülerin yer aldığını belirten Asan, “Ana haber bültenlerinin tamamı olumsuz haberlerden oluşuyor. İzlerken depresyona giriyorum” diyor. Asan, olumsuz görüntülerin önüne geçmek için de “Bence olumlu olumsuz haber oranı yüzde 50, yüzde 50 dengelenmeli” görüşünü dillendiriyor. Red Kit’in sigarası yasaktı “ABD, şu anda çocukların etkilenmemesi için bu tip programları büyük boyutlarda sansürlüyor” ifadesini kullanan Asan, şunları söylüyor: “Altı yıl boyunca Amerika’da kaldım, çocuklara tehdit unsuru oluşturan tek bir görüntüye rastlamadım. ‘Gun Smoke’ diye bir western dizi vardı. Kovboy, tek bir insan öldürmezdi. ABD’de çok ağır cezalar uygulanıyor. Red Kit’in de sigarası yasaklanmıştı. Pollyanna’da şiddet yoktu Anne ve babaların çok dikkatli olması gerekiyor. Çocuklarını saatlerce televizyon başında tutmamalılar. Ben çocukluğumda hiç şiddet içeriği olmayan ‘Pembe Panter’, ‘Pollyanna’, ‘Heidi’, ‘Şeker Kız Candy’i izlerdim. Liseden mezun olurken korku içerikli programlar yapılmaya başlandı. Çocuklar hayalle gerçeği karıştırıyorlar. Silahı normalleştirebiliyorlar.”Umarım, Asan’ın yayınlarda şiddetin azaltılmasına dönük bu güzel dileklerinin gerçekleştiğini hep birlikte görürüz.
“Huzur dolu şehrin” işkolik büyükelçisi
O, dört yıldır görev yaptığı Ankara’yı “huzur dolu bir şehir” olarak tanımlıyor. Zamanının çoğunu işine harcasa da boş zamanlarında alışveriş merkezleri ve kitapçılara gitmeyi ihmal etmiyor. Samimi tavırlarıyla dikkatimi çeken Etiyopya’nın Ankara Büyükelçisi Mulatu Teshome Wirtu, göreve başladığı 2006 yılından bugüne Başkent’te çok köklü değişiklikler olduğunu söylüyor. Wirtu, “Havaalanından şehre gelen yol, bugün kullandığımız yol değildi, yenilendi. Tüm bulvarlar ve büyük caddeler yenilendi” diyor. Büyük ama sessiz şehir “İşkolik” Wirtu, ‘büyük ama, sessiz ve huzur dolu bir şehir’ dediği Ankara’da kendini çok rahat hissettiğini ifade ediyor. Afrika insanının sıcak yüzünü Türkiye’ye taşıyan Wirtu, Ankara ile ilgili düşüncelerini şu sözlerle anlatıyor: “Ankara Büyükelçisi olacağımı ilk duyduğumda burası hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bildiklerim 50 yıl önceki Ankara ile ilgiliydi. Geldikten sonra buranın çalışmak için çok uygun bir yer olduğunu gördüm. Çok yardım sever insanlar var, çalışmak çok kolay. Zamanımın çoğunu da işle geçiririm. Bazen boş zamanım da oluyor. O zamanlarda alışveriş merkezlerine ve kitapçılara gidiyorum. Özellikle Panora’ya. Ankara’daki alışveriş merkezleri insana çeşitlilik sunuyor. Her zaman gidip bir şeyler almıyorum, ama yeni çıkan ürünleri görme şansım oluyor. Ankara’da kendimi hiçbir zaman kaybolmuş hissetmedik. Burada yakın arkadaşlar edinmek çok kolay oldu.”
Meclis’teki Ufuk üç yılını yazdı
22 TEMMUZ 2007 seçimlerinde İstanbul’dan Bağımsız Milletvekili olarak Meclis’e girdi. O günlerde “Meclis’e Ufuk gerek” sloganıyla yürüttüğü renkli seçim kampanyası büyük ilgi gördü. Meclis’teki üç yılını bir kitapta toplayan BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras’tan söz ediyorum. Uras, TBMM çalışmalarını 536 sayfalık “Söz Meclis’ten Dışarı” isimli kitapta anlattı. Uras, kitabında Genel Kurul çalışmalarından, basın açıklamalarına kadar birçok konuya yer verdi. Uras, kitabın girişine ise şu cümleleri not düştü: Halkın sözü Meclis’te
“22 Temmuz 2007 seçimleri, solun toplumsal alanda ortak bir faaliyet göstermesi, deneyimlerini genişletmesi açısından çok kıymetli bir deneyim oldu. Lafın gelişi ‘söz Meclis’ten dışarı’ denir ama, Meclis’e kazdığımız tünel, bu çabaların boşuna olmadığını bizlere gösterdi. Halkın sözünü Meclis’ten içeri sokmamızı da, sokaklara taşırmamızı da sağladı.”
Müzikle stres atıyorlar
ANKARA’da son zamanlarda Gelir İdaresi Başkanlığı ile Hazine ve Dış Ticaret çalışan bürokrat ve memurların kurduğu müzik toplulukları konuşuluyor. Bürokrasi Koridorları’nda Türk Halk Müziği topluluğuna katılan memurların yoğun iş temposu nedeniyle yaşadıkları stresi bu şekilde attığı dillendiriliyor. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndaki Türk Halk Müziği Topluluğu’nun geçtiğimiz ay verdiği Bahar Konseri’nde yankılanan hoş ezgilerin hala konuşulduğu belirtiliyor. Bugünlerde her iki kurumda başarılarıyla konuşulan memurların vereceği yeni konserler bekleniyor.