Paylaş
Herkesin takdir ettiği Güler’in başarısı, dört ay önce Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı görevine getirilmesiyle taçlandı. Bir taraftan yeni görevinin heyecanını yaşayan Güler, diğer taraftan da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduğu 1972 yılından tam 38 yıl sonra Ankara’ya geri döndü.
Sergiyi çok beğendi
Güler ile geçtiğimiz hafta “Çok güzel olmuş” dediği Çengelhan Rahmi Koç Müzesi’ndeki Zeugma Köprü Sergisi’nde konuşma fırsatı buldum. Zeugma’dan çıkarılan mozaikleri resmeden sanatçı Jale Kudatgobilik’in eserlerinden oluşan serginin açılışını yapan Güler’in heyecanı gözlerinden okunuyordu.
Zamanda seyahat gibi
Belli ki Gaziantep Valiliği sırasında Zeugma mozaiklerinin kurtarılması için yoğun çaba harcayan Güler’i antik kentten çıkarılan eserlerin tuvale yansıyan hali çok mutlu etmişti.
Resim sergisi davetlilere zamanda yolculuğu yaşatırken, Güler’i ise Gaziantep günlerine alıp götürdü.
Zeugma da boğulurdu
Güler’in şu sözü zengin bir geçmişi olan ülkemizde tarihe vefanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi:
“Bürokraside boğulsaydık Zeugma da boğulacaktı.”
Bu ifadesiyle takdiri hak eden Güler, Çengelhan’da eski günlerini de hatırladı. Güler, sergiyi gezerken Ankara’da geçirdiği çocukluk yıllarını anlattı.
Tiryaki’yi unutmadı
MUAMMER Güler, sergideyken aynı zamanda eski bir bürokrat olan Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’yi de unutmadı.
Tiryaki’nin Altındağ’a yaptığı hizmetleri takdir eden Güler, belediyenin yaptığı projelerden örnekler verdi. Güler’in sözlerini düşünürken, başarılı bir bürokrat profilinin nasıl olması gerektiğini de anladım. Türkiye’nin Güler gibi “bürokraside boğulmayan devlet adamlarına” ihtiyacı var.
Sanatın Gandisi
ONU herkes fiziği ve sakinliği nedeniyle Hindistan Bağımsızlık Hareketi’nin lideri Gandi’ye benzetiyor.
Yaklaşık beş ay önce CHP Genel Başkanlığı’na seçilerek, partide yeni bir dönemin kapısını aralayan Kemal Kılıçdaroğlu, ilk sınavını 12 Eylül’de verdi. Ancak ben size bugün siyasetin dışındaki tiyatro, resim ve edebiyat düşkünü Kılıçdaroğlu’ndan söz edeceğim.
Kütükçü’den dolayı mı?
Tam bir tiyatro düşkünü olan Kılıçdaroğlu, şu sıralar pek fırsat bulamasa da tiyatroya gitmeyi çok seviyor.
Kılıçdaroğlu’nun tiyatrodan uzak kalmasında 24 yıllık çalışma arkadaşı Şükran Kütükçü’yü Meclis’te bırakmasının büyük payı olduğu da belirtiliyor. Kulislerden gelen bilgilere göre Kılıçdaroğlu’nun tiyatro ve sinema gibi organizasyonlarını Grup Başkanvekilliği döneminde Kütükçü yapıyordu. Sanata olan ilgisiyle farklı bir lider portresi çizen Kılıçdaroğlu’nun en çok bilinen yönü ise belki de resime olan düşkünlüğü.
Zengin koleksiyonu var
Ünlü ressamların eserlerine hayran olan Kılıçdaroğlu’nun koleksiyonunda Nuri Abaç, Hüseyin Yüce, Güler Çakır, Fikret Otyam ve Ayetullah Sümer’e ait sekiz tablo yer alıyor.
Tunceli doğumlu olan Kılıçdaroğlu, türkü dinlemekten de ayrı bir zevk alıyor. Her ne kadar oğlu Sert Sessiz isimli rock grubunun bateristi olsa da Kılıçdaroğlu, en çok türkü dinlemekten keyif alıyor.
Tüm gazeteleri okuyor
Her sabah kalktığında güne neredeyse bütün gazeteleri okuyarak başlayan Kılıçdaroğlu, aynı zamanda iyi bir kitap okuru. Kılıçdaroğlu’nun özellikle siyaset ve ekonomiyle ilgili kitapları okumayı sevdiği belirtiliyor.
Paylaş