Paylaş
Hülya Avşar, bir tuvalet kağıdı firmasının reklam yüzü oldu. Firma, ürünlerinin yenilikçi, cesur, iddialı ve kalitesiyle sınır tanımadıklarını iddia ediyor. Hülya Avşar’ı da, aynı özelliklerinden dolayı, reklam yüzü olarak seçtiklerini resmen açıkladılar.
Avşar bundan önce de bir hijyenik kadın bağı reklamında oynamıştı. O reklamda hangi özelliğinden dolayı seçilmişti, merak konusu. Çünkü meslek hayatının uzatmalarını oynayan ünlü bir arkadaşım, bu tür reklamlarda rol kapmak için çok uğraşmış, başaramamıştı. Firmadan bir açıklama gelirse, en azından ne yapmasını bilir, ona göre çalışır. Şu arkadaşın elinden bir tutalım derim.
Kadir Topbaş üçlemesi
Fethinden beri şehrin belediye başkanlığını sürdüren ya da bana öyle gelen Kadir Topbaş, geçen hafta Cine5’te Ece Vahapoğlu’nun programına katıldı. Başkan, hepimizin yüzünü güldürecek üç bomba açıklama yaptı ve gündeme oturdu:
1- İstanbul’da trafik sorunu bir-iki yıla kadar çözülecek.
2- Minibüsler kaldırılacak.
3- Taksiler artık boş dolaşmayacak.
Bu açıklamalar, Cine5 yerine Comedymax’te yayınlansaydı, daha çok ses getirirdi.
Bu arada her akşam trafikten dolayı iki saat alışveriş yaptığım Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde esnaf, hem ürünlere zam yapmış, hem de çeşit azalmış. Sayın Başkan bu konuya da bir el atarsa minnet duyarım.
Gidişat sakat
Metroseksüel out, kaslı erkek in. Kızlar, yönlerini artık kaslı erkeklere çevirmiş durumda. Bunu söyleyen, protein tozu da satan bir firmanın yönetim kurulu başkanı. Adı Hasan Kurtuluş. Sayın Başkan’a göre, erkeklerde metroseksüellik bitti. Son iki yıldan beri kaslı erkek moda.
Bu akım Spartacus dizisiyle başlayıp, Kuzey Güney ile zirveye çıkmış durumda. Eskiden bir-iki giysi ve aksesuvarla, trendy olmak kolaydı. Fakat kas yapıp dolaşmak, zor iş. Mesela Serdar Ortaç ne yapar bilemiyorum.
Erkeklerde görüntü sert bir şekle girerken, ruh yapılarındaysa tam tersi gelişmeler yaşanması da ayrı bir konu. Eskiden light ürünlerden uzak duran erkekler, bu konuda da 180 derece dönmüş durumda. Şeker yerine tatlandırıcı, beyaz ekmek yerine tahıllı ekmek tercih ediyorlar.
Proteinci Kurtuluş’un açıklamaları böyle. İlgi duyanlara light günler dilerim.
Yok böyle bir ev
Yılbaşı geçti, bitti. Fakat en güzel partiler, bana göre yeni yıl gecesinden önce oldu. Mekanlardan çok, ev partileri konuşuluyor. Küçük bir araştırma yaptım ve en baba partiyi buldum. Ev sahibinin ismini yazmıyorum. Kendisi ünlü bir avukat. Evi, Sanayi Mahallesi’nin tam göbeğinde. Eve giriş, bir yük asansörüyle yapılıyor. Hemen girişte dev bir mutfak, aynı boyutlara uygun bir yemek masası... Terasında muhteşem bir jakuzi... Döner merdivenle yukarı çıkınca tenis kortu ve bir basketbol sahasına ulaşılıyor. Ses tesisatı ve ışıklandırmayı yazmama gerek yok. Bir de, müzik eşliğinde sarılıp dönülen bir direk var. Bel ağrılarına iyi geldiği söyleniyor!
Son verilen partiye davetliler, Muhteşem Yüzyıl’da giyilen kıyafetlerle gelmişler. Ev sahibine buradan açık bir çağrım var: Bir dahaki partiye beni de çağırmazsa çok ayıp eder.
Sortie kapandı
Yazlık mekan olarak bildiğimiz Sortie, şahane manzarasından kışın da yararlanmak için, mekanın bir bölümünü kapatarak, hizmete soktu. Geniş bir alan, dış cephe tamamen camlarla kaplı.
Mekanın tam ortasında uzun bir bar, arkada localar konumlanmış. Şık bir mekan oldu Sortie Kışlık. Açılış gecesi, patron Erol Kaynar’ın yakın çevresi ‘Hayırlı olsun’a gelmişlerdi. Şansal Büyüka, Hıncal Uluç, Fikret Ercan gibi isimleri görünce, mekanda sportif açıdan ilginç sohbetlere tanık olacağız gibime geldi.
Şükür, oldu galiba
Mustafa Denizli, İran’a gidince, Maraton’da boşalan koltuk Hakan Şükür’e verildi. Milletvekili olduktan sonra, muhteşem esprilerine bile son vererek, içine kapanık bir görüntü sergileyen Şükür için, program açısından kaygılıydım. Kolay değil, kendisine ne sorulursa sorulsun “Büyüklerim bilir” diyerek geçiştiriyordu. Maraton’da da Şansal Büyüka’nın “Hakan, penaltı mı değil mi?” tipi sorularına, “Merkez Hakem Kurulu bilir!” cinsinden yanıtlar vermesini bekliyordum. Fakat ilk gecesini seyrettim ve çok şaşırdım. Oturduğu koltuğun hakkını verdi. Gereğinden ne fazla ne de eksik konuştu. Bana göre on numaraydı Hakan Şükür. Her zamanki gibi güzel de giyinmişti. Devamını dilerim.
Paylaş