Paylaş
Bakanların bile bu konularda tatminkar yanıt vermekte zorlandıklarını duyuyoruz.Hükümet üyelerinin yabancılarla görüşmelerinde en çok karşılaştıkları sorular; başkanlık tartışmaları, yeni bir seçim ya da referandum ihtimali, demokraside geri adımlar, hapisteki gazeteciler, öğretim üyelerine açılan soruşturmalar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki çatışmalar ve insan hakları ihlallerine ilişkin oluyor. Başbakan ve hükümet üyeleriyle görüşen yabancı işadamlarının, Türkiye’deki sivil kesimlerle yaptıkları görüşmelerde, “Hükümetin bu konularda yanıt vermekte zorlandığını, siyasi açıdan risklerin giderek büyüdüğünü gözlediklerini” söylediklerini duyuyoruz. Özetle; yabancı yatırımcılar bir yandan reform programlarını, bu programların hayata geçmesiyle doğacak fırsatları araştırıyorlar ama öte yandan yatırım için uygun bir siyasi iklim olduğu konusunda ciddi şüpheler taşıyorlar.Bu ortamda,
Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yabancı sermayeyi, hele ki doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını çekmesinin bir hayli zor olacağı ortada.Bir başka deyişle hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın sık sık vurguladığı “1 Kasım seçimleriyle birlikte Türkiye’ye yeniden siyasi istikrar geldi” sözü boşta kalıyor. İstikrarın sağlanamadığını artık yabancılar bile görüyorlar.İşte bu konuda geçen hafta uluslararası rating kuruluşlarından JCR’dan gelen uyarı dikkat çekiciydi. JCR Eurasia Rating Başkanı Orhan Ökmen, 2016 yılında olası bir not değişikliğinin ekonomiden ziyade politik alandaki tartışmalarla ilgili olabileceğini söyledi. Yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin dış borç bağımlılığının ve kısa vadeli borçların baskınlığının giderek artıyor olması karşısında döviz rezervlerindeki kaybın Türkiye’nin en önemli riskleri arasına girdiğini belirterek, “İç ve dış siyasi riskler ile demokrasi standartlarındaki bozulmaların ekonomi ve yatırımcı atmosferi üzerinde yarattığı tahribat ve güven eksikliği, son yılların en yüksek seviyesine ve yönetilebilir olmaktan çıkma noktasına ulaşmıştır” dedi. Bu nedenle muhtemel not değişikliğinin daha çok politik katılaşmalarla ilgili olabileceğinin altını çizdi.
YÖNETİMDEKİ İKİLİK ALGISI
Yabancı yatırımcıların izlenimlerini öğrenmeye çalıştığımda, mevcut yönetimde varolan ikiliğin de farkında olduklarını öğrendim. Yabancı yatırımcılar da Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında kamuoyuna pek yansımayan çelişkinin, bakanlardaki ikilik, bürokraside çekingenliğin varlığına işaret ediyorlar.Örneğin; bir yabancı yatırımcı Merkez Bankası Başkan atamasının neden birkaç ay önceden yapılmadığını, yasal süresi olsa da önceden kamuoyuna anlatılsa yatırımcıların rahatlatılacağını söyleyince bir Bakan, “haklısınız” demiş. Yabancı yatırımcının sıkıştırması üzerine ise aynı Bakan, “Biz de bunun doğru olacağını biliyoruz ama Cumhurbaşkanımız istemiyor, daha Başbakanla Cumhurbaşkanı mutabık değiller” şeklinde bir yanıt vermek zorunda kalmış.Yabancılar iş için görüştükleri kamu idarelerinden de, yetkinin kimde olduğu ve nasıl yol yürüneceği konusunda net yanıtlar alamadıklarını söylüyorlar.İçeride ve dışarıda sıcak çatışmalar artarken, diplomasideki girdiğimiz çıkmazın yanında, seçimden tek parti iktidarı çıkmasına rağmen siyasi istikrar sorunu yaşıyoruz. Bunu artık herkes görüyor. İkna etmekte zorlanılan yabancı sermaye, bir de rating indirimi olursa, sizce ne yapar?
Paylaş