Paylaş
Bu tavan fiyatın bir özelliği ise Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile satıcı ve üreticilerin toplanıp bu kararı almış olmaları. Tavan fiyat 5-6 ay uygulanacak, başarılı olmazsa o zaman et ithalatı yapılacak…
Kırmızı ette geçilen tavan fiyat, özellikle son yıllarda Hükümetin sıkıştığı zaman başvurduğu yöntemin son örneği. Zorunlu kalınca uygulanıyor; çünkü piyasa ekonomisinde mal ve hizmet fiyatlarına tavan uygulamak, aslında işin mantığına aykırı. Bu nedenle de fazla tepki çekmemek için “ben bunu uygulamak zorunda kaldım” noktasına gelen kadar bekliyorlar.
Halkın yararına olduğu gerekçesiyle böyle bir yöntem uygulandığı için tavan fiyat vatandaştan tepki görmüyor. Aksine “Hükümet bizi korumak için tavan fiyat uyguladı” denilerek, halkın daha fazla desteği kazanılıyor.
Acaba tavan fiyat uygulaması gerçekten halkın yararına mı?
Kesinlikle değil; çünkü piyasa ekonomisi içerisinde tavan fiyat varsa bilin ki aynı zamanda kötü yönetim söz konusudur. Bir düşünün; kırmızı et üretimi halkın talebini karşılamıyorsa, fiyatta artış kaçınılmaz değil mi? Talep arzdan fazla iken, fiyata sınır getirirseniz, bu sınırı kalıcı uygulamanız mümkün değil. Talep yüksek olduğu sürece arz aynı kalıyorsa fiyatın artması kaçınılmaz olur.
Yani çözüm fiyata sınır koymak değil, arzı artırmaktır. Arzı artırmak için Hükümet geçen yıllarda et ithalatını serbest bırakmıştı. Ancak bu yol üreticiden tepki gördüğü, dolayısıyla oy kaybettirdiği için, şimdi bu yolu tavan fiyat uygulanmazsa uygulayacaklarını söylüyorlar.
Yani çözüm ne ithalatta, ne tavan fiyatta; çözüm Türkiye’deki kırmızı et üretimini artırmaktan geçiyor. Siz bunun yerine yıllardır yaptığınız gibi geçici çözümlerle durumu idare etmekte ısrar ederseniz sonuç olarak ileride et fiyatları şimdikinden çok daha fazla artmak zorunda kalır. Zaten kötü yönetim nedeniyle fiyatlar bu noktaya geldi, bir şey değişmez. Hükümetin yapması gereken nedir derseniz; doğru dürüst, piyasanın şartlarına uygun hayvancılık politikası uygulamak, düzenleyici mekanizmaları sağlıklı kurmaktır.
YAPISAL DEĞİŞİM PLANLANMALI
Eskiden Et ve Balık Kurumu vardı, şimdi adı Et ve Süt Kurumu oldu. Özelleştirmeler bile iptal edilip, bu kurum sanki birer kasap gibi halka doğrudan et satmaya da başladı. Kurumun düzenleyici bir işlevi olacağı söylendi ama yapa yapa et ithalatı yapıp dükkanlarında bu eti sattı. Halbuki düzenleyici kurum olacaksa; Bakanlığa yardımcı olsun, nasıl bir planlama ve teşvik politikası uygulansın, süt hayvanlarının kesimi nasıl engellenir, et ve süt için hayvancılık nasıl düzenlenir onu belirlesin. Sıkışılırsa da geçici süreler ve bölgeler için düzenleyici toptan satış yapabilir.
Et üretiminin azalmasında bölgedeki çatışmaların büyük etkisi olduğu söyleniyor. Hükümet bu tür ekonomik sonuçları da görerek politika yapmak zorunda.
Aksi takdirde akaryakıt, uçak fiyatları, sigorta ücretleri ve son olarak et derken uygulanan tavan fiyat uygulaması birçok alanda geçerli hale gelebilir, piyasa ekonomisi öldürülür.
Özetle; kırmızı et fiyatlarına getirilen tavan, yapısal sorunların ve kötü yönetimin sonucudur ve piyasa ekonomisine ters yöntemle bu sorun kalıcı çözülemez.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik deneyimli bir devlet adamıdır ve yapısal alanda, uzlaşmacı kimliğinin de yardımıyla kalıcı reformlar yapabilir. O nedenle popülist tavan fiyatı çözüm olarak görmemeli, biran önce sektörü masaya yatırıp, kalıcı çözüm için reform çalışmalarına başlamalı. İyi yönetim ancak böyle olur.
Paylaş