TÜRKİYE’de işsizlik problemi devam ederken, bu problemin yeni bir boyut kazandığı da herkes tarafından biliniyor.
Türkiye 4 yıldır üst üste büyüyor, yeni istihdam alanları açılıyor ama tarımda hızlanan çözülme nedeniyle, yani buradan doğan işsizliğin büyümesi nedeniyle, toplam işsiz sayısı önemli ölçüde azaltılamıyor.
Bu sürecin böyle gideceğini, hatta çözülmenin hızlanacağını herkes biliyor. Herkes sorunun çözümü için bir şey yapmak gerektiğini de söylüyor ama kapsamlı bir çalışma da görülmüyor.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, özellikle arazi bütünleşmesi üzerinde önemle durmaya başladı. Miras hukukundan kaynaklanan arazi parçalanmasının, haklı olarak tarımda ölçek ekonomisinin önündeki en büyük engeli oluşturduğunu düşünüyor ve belli bir arazi büyüklüğünün altına inilmesini önlemek istiyor. Bizce tarım için hayati bir düzenleme ama gördüğümüz kadarıyla bu önlemin hayata geçmesi, en erken 2008 yılına kalır.
Bu tür önlemlerin tarım kesimindeki çözülmenin getireceği sıkıntılara, dolaylı da olsa, çözüm olabileceğini düşünüyoruz. Ama kesinlikle yeterli değil. Çok daha kapsamlı, çok daha somut projeksiyonlara, belki bölgesel bazda hazırlanması gereken çözüm projelerine ihtiyaç var.
Dün CNN Türk’te Referans Noktası Programında konuğumuz olan Set-Bir Başkanı Erdal Bahçuvan’la da aynı sıkıntıları konuştuk. O da kesinlikle bu işin planlanması gerektiğini, hem tarım kesimi hem de ülke için bunun şart olduğunu söylüyor.
Erdal Bahçuvan, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ismine de karşı. Tarım sektörünün sadece köylü kesimle birada düşünülmesinin yarattığı sıkıntılara değinen Bahçuvan, bunun bilimsel baza oturması gereken bir sektör olduğunu hatırlatarak, anlayışların da buna göre değiştirilmesi gerektiğini, büyüyen sektör ve gıda sanayine eski anlayışla bakılamayacağını belirtiyor. Yani Bakanlığın ismini "manidar" görüp, değiştirilmesini istiyor.
Set-Bir Başkanı Avustralya ve Yeni Zelanda’da tarım mevsiminde kuraklık görüldüğünü, bunun bu yıl dünya piyasalarını önemli ölçüde etkileyeceğini söylüyor. Yanı sıra artık, "toprak gıda için mi, enerji için mi?" tartışması başladığını, büyüyen enerji bitkisi üretiminin tüm dünyada tarımın önemini artırdığını söylüyor.
GIDADA KDV İNDİRİMİ
Bu arada Erdal Bahçuvan’ın önemle üzerinde durduğu konulardan biri de, tarım ürünlerindeki KDV’nin çok değişik oranlarda olması ve yüksek oranlara sahip olması. "Gümrük tarife pozisyon listesi gibi tarım ürünleri KDV listesi var" diyerek olayın iyice karmaşık hale geldiğini anlatmaya çalışan Bahçuvan "havyar dahil" tüm gıda ürünlerindeki en yüksek oranın yüzde 8 olması gerektiğini söylüyor. Bu nedenle "sadece 3-4 ürünün KDV’sinin yüzde 8’e inmesi yetmez" diyen Bahçuvan, tarımdaki kayıtdışılığın en önemli nedeninin bu değişik ve yüksek oranlardaki KVDV oranları olduğunu söylüyor. Dolayısıyla kayıtdışılığın azaltılması için KDV oranlarının genel olarak inmesi gerektiğini ifade ediyor.
Aslında bir süredir gıda ürünlerindeki KDV indirimleri sık sık konuşulmaya başladı. Geçtiğimiz hafta Eyüp Can ile birlikte görüştüğümüz Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a bu soruyu yönelttiğimizde, tarımda genel bir KDV indirimi olmayacağı ama bazı gıda ürünlerinde indirimin gündeme gelebileceği izlenimini edindik. Unakıtan, bir turizm kesimindeki indirime, bir de bazı gıda ürünleri indirimlerine sıcak bakıyor, bunu izleyen cepte telefonu gibi indirim talepleri için ise "mali disiplinin korunması gerektiğini" gerekçe göstererek, çok da sıcak bakmadığının işaretlerini veriyor.
Set-Bir Başkanı Erdal Bahçuvan’ın yakındığı konulardan biri de bir türlü izin verilmeyen hayvan ithalatı. Bu konunun çok konuşulduğunu ama bir türlü harekete geçilemediğini kaydeden Bahçuvan, damızlık hayvan ithalatının AB ülkelerinden yapılması gerektiğini, bunun hem teknik açıdan uygun, hem de AB et ithalatı sıkıntısını gidereceği görüşünde.
Özetle tarımdaki değişime daha çağdaş ve bilimsel biçimde yaklaşma gereği apaçık ortada.