Paylaş
Merkez Bankası böylece daha önce söz verdiği “faiz koridorunda simetrik daralma” yerine sadece üst sınırda, sembolik indirim kararı almış oldu. Bir başka açıdan; Merkez Bankası yönetimi, Cumhurbaşkanlığı danışmanlarının isteği doğrultusunda karar verdi de diyebiliriz.
Uygulamada önemli olmayacak, uyguladığı fonlama faizi belirleyici olacak ama kamuoyunda “Merkez Bankası faiz indirdi” algısının yaratılması sağlanacak.
Bu kararın bir önemi de Başkan Erdem Başçı’nın son PPK toplantısı özelliği idi. Başçı bu kararla yeniden atanmasını sağlayabilecek mi, yakında göreceğiz.
Piyasa oyuncularının bir bölümü göstermelik de olsa indirim beklerken, bir kısmı simetrik olmazsa koridorda sadeleştirmeden söz edilemeyeceğini, üstüne üstlük küresel likidite bolluğunun geçici olduğunu bildiği için Merkez Bankası’ nın indirim kararı vermeyeceğini tahmin ediyordu.
Kararın piyasa etkisini ise iki aşamada değerlendirmek gerek. 25 baz puanlık sembolik bir indirim olduğu için, mevcut likidite bolluğunda bu karara piyasa tepkisi olmayacağı tahmin ediliyor. Ancak orta-uzun vadede bakıldığında, likidite daralması başladığında bu kararın kırılganlığı artırıcı etkisi olması da kaçınılmaz.
Çünkü herkes biliyor ki Merkez Bankası siyasi baskı altında ve faiz indirdiği kadar rahatlıkla faiz artırımı yapamıyor. Bu nedenle para kaçışı başladığında, o dönemki gelişmeler sırasında belki çok fazla sözedilmeyecek ama, bence olumsuz etki yapacak.
Merkez Bankası çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmenin sınırlı olması nedeniyle likidite politikasının sıkı tutulacağını belirtiyor ama bu karar piyasa tarafından gevşeme olarak algılanacak Yani bu indirim kredi faizlerinin düşmesine neden olmayacağı gibi, TL’nin değer kaybını, şimdi olmasa da, artıracak bir karar.
Paylaş