Paylaş
Zaten bir süredir piyasalar ile Merkez’in okuşyuşu çok farklı.
Bu kızgınlıkla Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın “topal ördek sendromuna girdiği” söylenmeye başladı. Obama’nın görev süresi bitimine 2 yıl kala gündeme gelmesiyle biliniyor ama, uluslararası ve ulusal bazda bu deyim hep kullanılıyordu. “Lame duck” olarak literatüre geçen bu sendrom için, “görev süresinin bitimi yaklaştığı için karar alma inisiyatifinin kaybolması” şeklinde bir özet tanım yapılabilir. Başçı’nın 2016 Nisan ayında görev süresinin bitecek olmasıyla, uzun süredir gerek siyasi etkiyle, gerekse teknik olarak karar alma inisiyatifinin azalması birleştirilerek, bu yorum yapılmaya başladı.
Bazı bankacılarla Merkez Bankası’nın piyasalarda tepki gören hareketsizliği için nedenin ne olabileceğini, gerçekten görev süresi bitecek olması ve yeniden atanma umuduyla mı siyasi otorite ile ters düşmeyi göze alamadığını sorguladık. Bankacılar, görev süresinin bitecek olmasının bir faktör olabileceğini, “Ne olur ne olmaz tekrar atanabilirim, siyasi otorite ile özellikle Cumhurbaşkanı ile ters düşmeyeyim, faiz artırmayayım” demiş olabileceğini söylüyorlar. Bu nedenle uzun zamandır piyasaya aktif müdahale yapmaktan kaçındığı görüşünün genel olarak kabul edildiği gözleniyor.
Bazı bankacılar ise Merkez Bankası yönetiminin hareketsizliğinin bu sendromla ilgisi olduğunu sanmadıklarını, Merkez Bankası’nın teknik olarak zaten gidişatı okuyamadığını iddia ediyorlar. Bir ay önce faiz koridorundan tek faize kademeli geçiş için Merkez Bankası’nın açıklama yaptığını yani bu ayki karar için büyük bir fırsat eline geçirdiğini kaydeden bir bankacı, Merkez Bankası’nın bu fırsatı bile kullanmayıp, hareketsiz kalmayı tercih ettiğini hatırlattı. Halbuki koridoru daraltmasının bile “Ben burdayım” mesajı verip, piyasaları rahatlatmak anlamına geleceğini ancak Merkez Bankası yönetiminin bunu bile okuyamadığını söyledi. Aynı bankacı, “Bir Merkez Bankası yönetimi, kimden ne kadar baskı gelirse gelsin, itibarını koruma görevi olan TL’nin yerlerde sürünmesini içine sindirirse, durum yaşadığımız gibi olur” dedi.
4 PUANLIK ŞOK FAİZ ARTIŞI HATIRLARDA…
Bir başka bankacı ise “Cumhurbaşkanı Erdoğan’la çatışmamak için hareketsiz kalmış olabileceğini” belirtirken, bu ihtimalde bile, Merkez Bankası’nın gidişatı yanlış analiz ve okumasının geçerli olduğunu söyledi.
O veya bu nedenle, Merkez Bankası yönetiminin piyasalar altüst olurken hareketsiz kalması tepki çekiyor. İçeride ve dışarıda büyüyen riskler yokmuş gibi, ön almayı tercih etmeyen Merkez Bankası’nın, Ocak ayında “faiz artırmıyorum” deyip bir hafta sonra olağanüstü toplantıyla faizi 4 puan artırması tüm bankacılar tarafından hatırlatılıyor. Bir bankacı, “Özetle; Merkez Bankası yine yanlış yapıyor; önümüzdeki dönem tekrar yüksek oranlı faiz artırmak zorunda kalabileceğini görmüyor. Şimdiden harekete geçip, ilerideki bu şoku piyasalara yaşatmayayım, kurların bu kadar artmasını engelleyip halkın ve işaleminin zarar görmesini frenleyeyim demiyor” yorumunu yaptı.
Birileri şahsi çıkarları için, bile bile ülkeyi ateşe atarken ekonomide tablo ağırlaşıyor. Buna Çin başta olmak üzere küresel piyasalardaki yeni deprem de eklendi ve FED faiz artışı yaklaşıyor. Ekonomik istikrarı tehlikeye atan siyasetçiler kadar olmasa da, görevini yapmayan bazı bürokratlar da, gidişattan sorumlu. Topal ördek olup olmadıkları sonucu değiştirmiyor...
Paylaş