Merkez Bankası’nın sadeleştirme niyeti iyi ama...

Haberin Devamı

MERKEZ Ban-kası’nın geçen hafta açıkladığı 3. Enflasyon Raporu ve açıklanan “para politikalarında sadeleştirme planı” tartışılmaya devam ediyor. Bankacılar Merkez Bankası’nın bu niyetini olumlu karşılıyorlar ama gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğini sorgulamaya başladılar.
Bu sorgulama sonucu bazı bankacılar, Merkez Bankası’nın erken açıklayarak, yine bir hata yapmış olabileceğini de konuşuyorlar. Daha önce de Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın özellikle faizlerde atılacak adımlar için erken açıklama yapıp, gerçekleştiremediğini hatırlatıyorlar. Özet olarak Merkez Bankası’na, geçmiş deneyimler nedeniyle, piyasa oyuncuları nezdinde oluşan bir güvensizlik var ve bu hava atılacak olumlu adımların başarısını etkileyebilir.
Merkez Bankası Başkanı Başçı’nın atılacak adım için baz aldığı unsur uluslararası piyasalarda uzun vadeli faizlerdeki volatilitenin azalması. Bu takdirde faiz koridoruna ihtiyaç kalmayabileceğini söylüyor. Zaten ilk endişe bu konuda; uluslararası piyasalarda bu noktaya ulaşmanın hala zor olduğunu belirtenler var. Başçı ağustosta bir rapor beklediklerini, bununla birlikte sadeleştirme iletişiminin yapılabileceğini, piyasalar sakinleşirse küçük bir adım atılabileceğini söylüyor. Bazı piyasa oyuncuları bu koşulları konuşmak için erken olduğunu bu nedenle bu konuyu açmış olmasının hatalı olduğunu kaydediyor, “Geçen ocaktaki gibi bir kaza yaşanabilir” diyorlar.
Uluslararası piyasalarda kısa sürede istikrar konusunda endişeli olanlar, yanı sıra içerideki siyasi çalkantının da buna izin vermeyebileceğini de söylüyorlar.
Başçı, “kısa vadeli tek faiz”den söz ediyor. Öte yandan ise “sadeleştirme ile mevcut para politikasına göre bir sıkılaştırma ya da gevşeme hedeflenmiyor” diyor ama bu sözü de bankacılarda pek yerini bulmuş değil.
Bazı bankacılar bu açıklama konusunda “Merkez sadeleştirme adı altında fiili olarak faiz artışı yapacak ama siyasi açıdan çekinmeye devam ediyor, artışı bu kılıf arkasına saklayacak” yorumunu yapıyorlar.

Haberin Devamı

KURLAR BÜYÜK SORUN

Haberin Devamı

Kaldı ki; zaten tek faizi yüksek belirlemediği takdirde kurların tutulabilmesi de mümkün görülemiyor. Başçı “yeterli” görse de, hep eleştirilen yeterli döviz rezervini biriktirmediği için bu konuda eli kuvvetli değil.
Tek faizi en yüksek faiz olan yüzde 10.75 olarak belki belirlemeyebileceğini ama buna yakın bir faizin olması gerekeceğini söyleyenler var. Bir başka deyişle Merkez’in fonlama faizi olan yüzde 7.50’nin tek faiz olamayacağı, son haftaki ortalama olan yüzde 8.36 civarında bile belirlenemeyeceği tahminleri yapılıyor. Karar alana kadar geçecek süredeki faiz seyri de belli değil...
Bu noktada şahsen Merkez Bankası’nın özellikle enflasyon konusunda hala iyimser olduğunu düşünüyorum. Gıda enflasyonunda yaptığı indirim için de kurların enflasyona etkisi konusunda da iyimser tahminler yapıyor. Özetle; enflasyon için yaptığı revizyonda iyimser olunca, teke indirilecek faiz oranı ile ilgili planları konusunda da olumlu beklenti içinde olmamak lazım.
Öyle olunca da fiili olarak tek faizle birlikte fiili artırım gelmesi kaçınılmaz.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, FED’in iletişim politikasını nasıl başarılı yönettiğini söylerken, içeriye de bakması lazım. Eğer faiz politikasının sadeleştirilmesi için, gerçekten erken konuştuysa, sonuç olumsuz olacaktır.
Hep eleştirdiğimiz, piyasaların önünü görmelerini engelleyen, defoları kapatan faiz koridoru uygulamasından geri dönülüyor olması bence de olumlu.
Bununla birlikte “faiz koridoru uygulaması ile Merkez bankamızın Nobel ekonomi ödülü kazanacağını” söyleyenler vardı, onları da unutmayalım...

Yazarın Tüm Yazıları