Paylaş
Bu hafta da Merkez Bankası’nın geçen hafta yaptığı hamlelerin yeterli olup olmadığını test edeceğimiz bir hafta olacak.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya bu hafta Londra’da uluslararası yatırımcılarla görüşüp, yeniden güven vermeye çalışacaklar. Şimşek geçen haftaki 3 puanlık faiz artırımından sonra, “yatırımcı güvenini sağlamanın zamanı” demiş, Londra temasları açıklanmıştı. Halbuki daha yeni Londra’da temaslar yapılmış, bu temasların ardından kurlardaki hareket hızlanmıştı. Bu sefer Şimşek ve Çetinkaya’nın uluslararası yatırımcılara söyleyecekleri, bu nedenle de çok merak ediliyor. Örneğin; 7 Haziran’da yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında gerekirse yeniden faiz artışı yapılıp yapılmayacağı konusunda gelecek sorular olacak ve bunlara ne yanıt verilecek? Daha önce her iki yetkili de gerektiğinde Merkez Bankası’nın her türlü aracını zamanında kullanacağını defalarca söylemişlerdi ama bu söz yine gerçekleşmedi. Geçen haftaki kur atağında faiz artışı için gecikildiğini kendileri de itiraf ediyor. Yani “gerektiğinde yine faiz arttırırız” sözlerinin uluslararası yatırımcılar tarafından, öylece kabul edilebileceğini beklemek bir hayli zor. Bunun güvencesi nasıl verilecek, mali piyasaların bozulması nasıl engellenecek piyasaların yanıtını beklediği soruların başında gelecek.
Bankacılar Şimşek ve Çetinkaya’nın işlerinin bir hayli zor olacağını, çünkü uluslararası piyasadaki Türkiye algısının çok bozulduğunu söylüyorlar. Her ne kadar en yetkili ağızdan “uluslararası yönetişim kurallarına bağlı kalacağız” denilse de şüphelerin devam ettiğini, son faiz gecikmesinin bu algıyı pekiştirdiğini belirtiyorlar. Uluslararası piyasa kurallarına uyum sözlerinin eskisi kadar inandırıcı bulunmadığını, bu nedenle konuyla ilgili her iki yetkiliye de, terletebilecek, ciddi sorular gelme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyorlar.
Tabi ki en büyük zorluk bozulan yatırımcı algısının kısa sürede toparlanma ihtimalinin bir hayli düşmüş olması. O nedenle Mehmet Şimşek ve Murat Çetinkaya’nın Londra temaslarından kısa sürede önemli bir katkı beklemek bir hayli zor görünüyor.
MERKEZ’İN HAMLELERİ YETERLİ OLUR MU?
Her iki yetkili de geçen hafta Merkez Bankası’nın aldığı kararları yatırımcılara ilk elden anlatacaklar. Burada yanıtı beklenen kritik konu; Merkez’in yaptığı hamlelerin kurlardaki baskıyı önleyip önleyemeyeceği.
Piyasa uzmanları bu hamlelerin yerinde olduğunu ancak çok geç kalındığını, buna rağmen kurların istikrara kavuşmasında etkili olacağını söylüyorlar. Buna karşılık bazı piyasa yetkilileri ise “büyünün bozulduğunu” belirterek, yeniden güven sağlamanın bir hayli zor olacağı görüşündeler.
Bu arada piyasalarda ciddi bir reyting indirimi beklentisinin olduğunu da söylemek gerekiyor. Özellikle Fitch’in geçen hafta üç açıklama birden yaparak uyardığını hatırlatan bankacılar, bunun iyiye işaret olmadığı görüşündeler. Bu nedenle de 3 puanlık faiz artışının bir süre piyasaları sakinleştirse de yeniden bir atak ihtimali bulunduğu açıkça konuşuluyor.
Bu arada Merkez Bankası’nın “faiz artışı yanısıra sadeleştirme konusunda adım atması” tartışmasının da, bu haftadan itibaren alevlenmesi beklenebilir.
Unutulmaması gereken en önemli unsurlardan biri; güveni kazanmanın çok zor ama kaybetmenin çok kısa sürede olabileceği gerçeği. Bunun örneklerini Türkiye ekonomisi bugüne kadar çok yaşadı.
Umarız; güven konusundaki kritik eşik aşılmamıştır da, çabalar fayda sağlayabilir.
Paylaş