GEÇTİĞİMİZ çarşamba günü, gece yarısında biten toplantı sonucunda Hükümet ile memur sendikalarının zam konusunda anlaşamadıkları açıklandı.
Dolayısıyla memur görüşmelerinde şimdi yeni bir dönem başlıyor. Bir yandan Uzlaştırma Kurulu çalışmaya başlarken öte yandan sendikalar eylemlerine başlayacaklarını açıkladılar.
Uzlaştırma Kurulu bu konuda uzman hocalardan oluşuyor ve daha önceki örnekler, bu Kurul’dan Hükümetin verdiğinin üstünde bir zam oranı önerisi çıktığını gösteriyor. Hükümet buna uymak orunda değil ama yine de bir gösterge oluyor.
Herşeyden önce şunu söylemek gerekir ki; piyasalar açısından Hükümetin yüksek zam taleplerine direnmesi olumlu karşılanmış durumda. Bunu bir anlamda mali disiplinin bozulmaması ve gelirler politikasındaki sözler açısından olumlu görüyorlar.
Ancak buna karşılık siyasi olarak Hükümet, memurlarla anlaşamayarak önümüzdeki dönem sıkıntılı konuların arasına bir yenisini de eklemiş oldu.
Memur eylemlerinin çatışmaya dönüşmemesi, siyasi açıdan çok önemli olacak. Her ne kadar fazla etkisi olmadığı söylense de, tatil yörelerinde patlayan bombalar devam ettiği takdirde turizm ve ekonomi açısından epeyce olumsuzluklara yolaçacağı aşikar. Bunlara bir de çatışmaların yaşandığı memur eylemleri eklenirse, ortam iyice gerilecektir.
Önümüzdeki dönemin PKK ile mücadele açısından kritik bir dönem olacağı kesin. Yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, yaptıkları konuşmalarla PKK ile mücadelenin kızışacağı bir dönem olacağının işaretlerini verdiler. Yanısıra, özellikle ABD ile bu konuda önümüzdeki dönemde yapılacak görüşmeler, bölge ve ülkeye etkisi açısından, hayati önem taşıyor.
Bu arada sıkıntı konular arasında fındık alımlarını da saymak gerekiyor. Alımla
görevlendirilen Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) Fiskobirlik ile alımlar konusunda teknik koşulları düzenleyen protokolü imzaladı.
Şimdi sıra TMO’nun açılayacağı fiyatlara geldi. Duyduğumuza göre; Hükümet, TMO’nun 4 milyon 750 bin ile 5 milyon 250 bin lira arasında bir fiyat açıklamasını istiyormuş.
TMO yetkilileri henüz fiyatlar için çalışma yaptıklarını, fiyatların önümüzdeki hafta açıklanacağını söylüyorlar. TMO’cular Hükümetten gelen bu fiyat isteği için bir şey demiyorlar ama bu fiyatların olabileceğini de söylüyorlar. Dünyadaki fiyatların izlendiğini kaydediyorlar ama belli di dünya fiyatları değil, Hükümetin istediği siyasi fiyat geçerli olacak.
LÜBNAN’A ASKER GÖNDERME
TMO buğdayda bu yıl fazla alım yapmadı yani çok fazla borçlanması gerekmiyor. Ancak şimdi fındık için kredi alması gerekecek. Bu kredilerin daha sonra Hazine’ye görev zararı yazıldığını hep yaşadık, biliyoruz. Umarız fındık alımı başka ürünlerle genişlemez. Çünkü bu alımlar fazla büyürse, mali disiplini bozacak boyutlara rahatlıkla ulaşabilir.
Bizce önümüzdeki kısa dönemde baş gösterecek, ama etkileri daha uzun süre konuşulacak sıkıntılar arasına, belki de en başına, Hükümetin Lübnan’a asker gönderme kararı da girdi. Lübnan’a asker göndermenin doğru mu yanlış mı olduğu tartışması bir yana, her şeyden önce Hükümetin çatışma alanını büyütecek bir karar olarak görüyoruz. Sadece muhalefet partileri ya da Cumhurbaşkanlığı değil, AKP içinden de çatlak sesler çıkması kaçınılmaz. Bu sesleri susturmak için ne tür bir yöntem uygulanacağı henüz bilinmiyor ama bu iknanın bazı tavizleri beraberinde getirmesi doğal. Şimdi olmasa da, ileride askerlerimizin başına gelebilecek bir olay sonucunda çok daha fazla tepkilere sebep olması da kaçınılmaz görülüyor.
Özetle sonbahar ayları geldiğinde, Hükümetin hem siyasi hem ekonomik açıdan sıkıntılı bir döneme gireceği yönündeki tahminler gerçek olmaya başlıyor. Bunun elbette piyasalara da yansımaları olacaktır. Daha önce de söylediğimiz gibi; böylesine gergin bir ortamda ekonomiyi korumanın en sağlam yolu IMF çapasına daha sıkı sarılmaktan ve gevşediği çok açık olan AB ile ilişkiler üzerinde daha fazla durup, burada güven tazelemekten geçiyor.