Paylaş
Babacan’ın yerine Mehmet Şimşek’in gelmesi piyasalar açısından “dengeleyici” bulundu. Aynı fonksiyonu yerine getirip getiremeyeceğini zaman gösterecek.
Yeni ekonomi yönetiminde en çarpıcı yönün harcamacı bakanlıkların ağırlığı olduğunu söyleyebiliriz. Binali Yıldırım’ın daha önce Babacan’ın frenleyici tutumuna kızdığını biliyoruz. Yıldırım ve yeni Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın Cumhurbaşkanı’na yakınlıkları, güçlerini artıran önemli bir unsur.
Aşırı harcamalar Babacan’ın liderliğinde frenlenebiliyordu. Şimşek’in Babacan’ın yokluğunda, 2007 yılında bir süre Hazine’den sorumlu bakanlık yaptığını biliyoruz. Bürokrasiden gelen yorumları da hatırlayıp Maliye Bakanlığı döneminin o döneme göre daha başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Şimşek kabinenin kilit ismi konumunda. Fren rolünü ne ölçüde oynayabileceği çok önemli. Maliye Bakanı olan Naci Ağbal’ın Cumhurbaşkanı’na yakınlığı da dikkat çeken bir durum.
Kilit konumlardan birinin Başbakan Yardımcısı olan Lütfü Elvan olacağı, tekrar Kalkınma Bakanı olan Cevdet Yılmaz’ın ne tavır alacağı da çok önemli. Elvan’ın mali disiplin yanlısı olduğunu biliyoruz ama bunu ne ölçüde gerçekleştirecek? Şimşek kendisine ne kadar yardımcı olacak, göreceğiz…
Hükümetin açıklayacağı yeni ekonomi programı elbette önümüzdeki döneme bakmak için belirleyici unsurlardan biri. Ancak bu programı uygulayacak bakanların, neredeyse tümüyle Cumhurbaşkanı tarafından seçildiği izlenimi var ve bu isimler ekonomik gidişatta belirleyici olacak. Türkiye’nin ekonomide ihtiyacı olan yeni bir yol haritasını çizip, iç ve dış piyasaları buna inandırması bu kadro ile mümkün olabilecek mi, göreceğiz.
Paylaş