Hâlâ Mali Kural bekleyenlere vergi affı

YERLİ ve yabancı piyasalar, gözlerini dikmiş referandumdan çıkacak sonucu bekliyor. Bu arada da referandumdan çıkacak sonuca göre, hangi ihtimalde ne olacağını kestirmeye, buna göre pozisyon tutmaya hazırlanıyorlar.

Haberin Devamı

Piyasaların referandumdan çıkacak oyların yanı sıra, “Acaba ertelenen mali kuralın TBMM açıldığında yeniden gündeme getirilip geçirilmesi umudu var mı?” sorusunun yanıtını aradıklarını, referandumdan çıkacak sonuçların bu konuda bir ipucu olup olamayacağını kestirmeye çalıştıklarını da gözlüyorum.

Bu konuda umudu olanlara yanıt geçen hafta içinde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’dan geldi. Babacan, vergi ve prim borcu olanların bu borçlarının faizlerinin biraz düşürülmesi ve borçlarının taksitlendirilmesi konusunda prensip kararı alındığını, bunun parametreleri üzerinde çalışacaklarını kaydederek, referandumdan sonra birkaç hafta içinde parametrelerin belli olacağını söyledi. Hükümet bu düzenlemeye “vergi affı” demekten özellikle kaçınıyor ama bunun vergi affı olduğunu, herkes gibi onlar da biliyor.

Peki, vergi affı ile Mali Kural’ın ne ilgisi var demeyin, doğrudan ilişkili.

Hükümetin göreve geldiği günden bu yana sürekli vergi ve prim affı çıkardığını biliyoruz. Daha fazla da çıkardı ama IMF ile stand-by anlaşmaları bunu engelledi. Herhalde vergi affında Süleyman Demirel dönemlerinden sonra en çok af bu Hükümet döneminde çıkmıştır. Her seferinde de bunun vergi affı olmadığı, bunun son düzenleme olduğu söylendi ama sürekli yapıldı.

Vergi afları genellikle Hükümetlerin dik duramadıkları, oy kaybına uğradıklarını düşündükleri dönemlerde ve seçimlerin öncesinde yapılır. Babacan’ın söylediğine göre de yine referandum sonrası seçim öncesi bir vergi affı gelecek.

Özetle vergi afları Hükümetlerin popülizme kaydıkları dönemlerin ürünüdür. İşte mali kuralın ertelenme nedeni de zaten böyle bir döneme girilmiş olması. Böyle bir dönemde Hükümetler, Mali Kural gibi kendilerini kısıtlayacakları, harcamaları kısmak zorunda kalacakları düzenlemeleri yürürlüğe sokmazlar.

O nedenle piyasalar, “Mali Kural’ın ertelenmesinin büyük hata olduğunun anlaşılıp, 2011 bütçesinde uygulanacağı” konusunda boş yere umutlanmasınlar.

Bence referandumdan hangi sonuç çıkarsa çıksın, böyle bir umut artık kalmadı.

Onun yerine piyasalar, seçim ekonomisinin dozunu takip etmeliler.

VERGİ AFFI ANAYASA İLE YASAKLANMALI

Hükümet vergi affına “vergi borçlarının yapılandırması” diyor. Bunun da ötesine geçildi; bir bakan bu yapılandırmanın maliyeti olmayacağını, olsa olsa geliri artıracağını, çünkü bu yolla ödenmeyen bazı borçların tahsilinin mümkün olacağını söylemiş. Yani affı savunmuş...

İktisat literatürü bu tür vergi aflarının neler getirip neler götürdüğüne ilişkin örnekler ve oluşturulan kuramlarla doludur. Vergi aflarının birkaç aylığına getireceği ek tahsilatın, götürdüklerinin çok üzerinde olduğu, kıyas kabul edilemeyeceği açıktır. Yani vergi aflarının birbirini doğurduğu, bu yöntemin sık uygulanması halinde doğru dürüst bir vergi sisteminin imkansız olduğu kesindir. Bunun da ötesinde vergi aflarının devlete olan güveni zedelediği, zamanında vergi ödeyenleri artık zamanında ödemekten caydıracağını, verginin temel ilkelerinden olan adalet duygusunu derinden zedeleyeceğini, artık herkes biliyor.

Gelişmiş ülkelerde, vergi sistemi işleyen ülkelerde kriz dönemlerinde parasal gevşetmeler, devlet yardımları yapıldığını gördük ama hiç vergi affı gördük mü?

Çünkü af yaptıkları takdirde bir daha sistemi işletemeyeceklerini biliyorlar.

Bence artık ekonomik anayasa zamanı geldi. Vergi affını yasaklayan, mali kuralı getiren, yani halkın uzun vadeli çıkarını koruyan maddeler anayasaya girmeli.

Yazarın Tüm Yazıları