Paylaş
Önümüzdeki dönemde bu tartışmaların yeniden alevlenmesi beklenirken, tartışmalar Türkiye ekonomisine yönelik oluşan olumlu havayı da azaltabilir.
Bankacılar, yabancılarda yeniden bir Türkiye ilgisi başladığını ve kısa vadeli sermaye girişinin yeniden hızlanmasını beklediklerini söylüyorlar. Rusya’daki kötü gidişatın Türkiye’ye olan ilgiyi artırdığını kaydeden bir bankacı, “Yabancı fonlar büyümesi yüzde 3’e düşse de, nominal faizi yüksek, daha yüksek getiri sağlayabilecekleri piyasa olarak Türkiye’yi görüyorlar” dedi. Bankacılar, dünya petrol fiyatlarının düşük seyri nedeniyle en yüksek riski oluşturan cari açık ve enflasyonla ilgili korkuların azalmasının da, yeniden Türkiye’ye ilgi göstermelerinde önemli etken olduğunun altını çiziyorlar.
İşte bu beklentilerle birlikte piyasadaki faiz oranlarında son dönemde ciddi düşüşler sağlandı. Cuma günü ABD’den gelen olumlu ekonomik verileri, bankacılar özellikle bu açıdan değerlendiriyorlar. Bir bankacı, yeniden FED’in faiz artırımının öne çekileceği tartışmalarının başlamasının kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Buna bağlı olarak doların hemen değer kazanmaya başladığını hatırlatan bankacı, içeride de bunun etkisinin görüleceğini, kurların yeniden yukarı gitme ihtimali bulunduğu belirtti.
Piyasada, son dönemdeki olumlu hava nedeniyle, Merkez Bankası’nın aralık ayı Para Politikası Kurulu toplantısında faiz indireceği beklentisinin oluştuğunu hatırlatan aynı bankacı, “Ancak dolar kuru yukarı giderse, Merkez Bankası faiz indirimi kararı vermekte zorlanacaktır” dedi.
Şu anda hazine kağıtlarında oluşan faizde, Merkez’in faiz indirimi beklentisinin de yer aldığını kaydeden bankacı, faiz indirimi olmaması halinde Hazine kağıdı faizlerinin de bir miktar yukarı gidebileceğini söyledi.
Piyasalar, petrol fiyatındaki düşük seyrin devam etmesi beklentisiyle, Merkez Bankası’ndan politika faizinde indirim yapmasa bile, koridorun üst sınırında bir indirim yapmasını bekliyorlardı.
BİLANÇO MAKYAJ DÖNEMİNDEYİZ
Buna karşılık özellikle halka açık şirketlerin yılsonu bilanço hazırlıkları içinde olduğunu unutmamak gerekiyor. Bankalar yıl sonu geldiğinde bilançolarını daha düzgün göstermek için, eskisi kadar olmasa da, rakamları makyajlama işlemine girerler.
Demek istediğim o ki; hem kurlardaki mevcut düzey, hem de faizlerdeki düşük seyir bankaların daha fazla kar yazmaları için uygun seviyeler. Bankalar bu nedenle mevcut seyrin korunması için özel çaba sarfedeceklerdir.
Yani Merkez Bankası faiz indirmese bile, her ne kadar mevcut fiyatlar içinde olsa da, bankalar Hazine kağıtlarındaki faizlerin fazla yukarı gitmesini engellemeye çalışacaklardır. Çünkü daha yüksek faiz oranıyla aldıkları hazine kağıtlarının faizlerinin düşük seyretmesi yıl sonunda daha fazla kar yazmalarına neden olacaktır.
Aynı şekilde, örneğin dolar kurunda 2.20’lik bir seviye, biraz aşağı biraz yukarı, yılsonu bilançoları için uygun bir seviye gibi gözüküyor.
Elbette büyük bir hareket ortaya çıkarsa fiyatların değişmesini fazla engelleyemezler ama, bankalar yıl sonunu mevcut kur ve faiz seviyesinde geçebilmek için piyasada etkin olarak rol alacaklardır.
Paylaş