Paylaş
Programa son anda yapılan bu eklemeyle ilgili iktisatçılar “Bu değişiklik Merkez Bankası’nın faiz arttıracağı anlamına gelebilir” dedi.
AMERİKAN Merkez Bankası (FED) faiz arttırımı sonrası piyasaların gözü Merkez Bankası’nın bugünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında alacağı karara çevrildi. Bir yandan siyasi baskı nedeniyle Merkez Bankası’nın yine hareketsiz kalabileceği olasılığı artarken, öte yandan piyasa oyuncularının “Mutlaka faizi artırır” beklentisinin de devam ettiğini gözlüyoruz.
Merkez Bankası’nın daha önce açıkladığı programda PPK toplantısının ardından Banka yönetiminin banka iktisatçılarıyla toplantısı bulunmuyordu. Ancak dün PPK toplantısının ertesi günü olan çarşamba günü banka iktisatçılarıyla toplantı yapılacağı duyuruldu. Programa son anda yapılan bu eklemeyle ilgili konuşan iktisatçılar “Bu değişiklik Merkez Bankası’nın faiz artıracağı anlamına gelebilir, çünkü piyasaların beklentisi doğrultusunda davranıp, bu kararı kullanmak istiyor olabilirler” şeklinde yorumlandı. Bu program değişikliği için “Yine hareketsiz kalıp bunu anlatarak piyasayı yumuşatmak amacı taşıyabilir mi?” diye sorduğumuzda ise pek sanmadıklarını söylediler.
Dün bazı bankacı ve banka iktisatçılarıyla konuşup, “Merkez Bankası bu kez de tümüyle hareketsiz kalırsa ne olur?” sorusunun yanıtını aramaya çalıştım. Bir bankacı açık açık “O zaman Merkez Bankası kısa süre içinde olağanüstü PPK toplantısı yapmak zorunda kalır” yanıtını verdi. “Böyle bir hareketsizliğin mutlaka sonuç doğuracağını, kurların tutulamayacağını ve bunu gören Merkez Bankası’nın olağanüstü toplantı yapıp faizleri artırmak zorunda kalacağını” söyledi.
BEKLENTİ NE YÖNDE?
Merkez Bankası yönetiminin arttırım ihtiyacını gördüğünü ve mutlaka arttırıma gideceğini tahmin eden aynı bankacı, son günlerde iktidara yakın basın ve Cumhurbaşkanına yakın kaynakların “faizler artırılmamalı aksine indirilmeli” dediğini hatırlattığımda ise, “Cumhurbaşkanı konuşsaydı bu yönde beklenti artardı ama konuşmadı” yanıtını verdi.
Aynı bankacı, ancak mevcut yüzde 8.7 olan ortalama faizin yukarı çıkması halinde piyasaların gerekli olan sıkılaştırmanın başladığı anlamı çıkaracağını, bunun yapılması gerektiğini belirtirken, “Ancak yüzde 7.50 olan haftalık repo faizi yüzde 8’e çıkarılırsa piyasalar bir süre daha aslında sıkıştırma olmayan bu karara razı olur” dedi. Kendi beklentisinin de bu yönde olduğunu kaydetti.
ÇEKİRDEK YÜZDE 9’UN ÜZERİNDEYKEN
Bir başka bankacı ise Merkez’in hareketsiz kalması halinde piyasaların karışacağını belirtirken, kendisinin yüzde 7.25’ik bantın alt sınırı ile yüzde 7.50’lik gösterge faizin artmasını beklediğini söyledi. Aslında bunun da yeterli olmayacağını kaydeden aynı bankacı, buna karşılık piyasaların bir süre daha sakin durması için böyle bir adımın gerektiğini, Merkez Bankası’nın bu yolla bir miktar süre kazanabileceğini söyledi.
Bazı bankacılar ise alt sınır ve gösterge faizde 0.25’lik arttırımlar yapılma ihtimalini yüksek görüyor ve Merkez Bankası’nın bu yolla tepkileri azaltmak isteyip, bir orta yol bulmaya çalışacağını söylüyorlar.
Ancak tüm bankacıların ortak kanısı “çekirdek enflasyon yüzde 9’un üzerine çıkmışken, FED kararının da etkisiyle, çok daha radikal arttırımların gerektiği” yönünde. Buna karşılık böyle radikal bir adım beklemediklerini de söylemeliyim.
Buna karşılık bankacıların hemen hepsi, korkulan olur da, Merkez Bankası yine hareketsiz kalırsa, piyasalarda ciddi bir bozulma bekliyor.
Kulislerden gelen haberler iktidar partisindeki çoğunluğun parasal politikalarda gelinen aşamanın ciddiyetini pek kavramadığını gösteriyor ama Merkez Bankası buna uyacak mı yoksa gerekeni mi yapacak, bugün göreceğiz…
Paylaş