BİR süredir cin fikirler ve kaynak paketleri yeniden sahneye çıktı. Oyunun aktörleri de yine her zamanki 'cin fikir sahipleri' ve onların yönlendirdiği Hükümet...
Biz bu senaryonun sahneye konulduğunu daha önce de gördük. Tansu Çiller döneminde, yine benzer 'aklıevvel'ler çeşitli cin fikirleri ortaya atıp, bunun adına 'finans mühendisliği' filan da dediler. Refahyol Hükümeti döneminde de, sayıları 1,2,3 diye giden meşhur kaynak paketleri açıldı. Peki sonuç ne oldu derseniz; Sıfır...
Hatta, bu cin fikirler ve kaynak paketlerinin sonuç vermediğini değil, aksine, her seferinde 'çok kötü sonuçlar' verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Piyasadaki aktörler, bu tür cin fikirler ve kaynak paketleri ortaya atıldığında telaşlanırlar, çünkü geçmiş deneyimleri, bu girişimlerin sonunun hep kötü geldiğini, bunların sonunda gidip duvara çarpıldığını, kendilerine göstermiştir.
AYNI YOLA SAPILDI
Maalesef mevcut Hükümet de aynı yola saptı. Aynı zamanda hem cin fikirler, hem de kaynak paketi senaryoları, yine ekonominin gündemine geldi oturdu.
Bir Başbakanımız var ve bu Başbakan bir kadından bilezik aldım diye havuzlar kurup, ekonomiye kurtaracağını sanıyor. Onun da ötesinde, nerede böyle karışık dönemlerde ortaya çıkıp kendisine tanıtım yapmak isteyen kişi varsa, hepsi yine piyasaya çıktı. Sanki bu tür fikirler hiç düşünülmemiş, kendileri büyük iktisatçı ve devlet adamıymış gibi davranan, her seferinde duvara çarpmaların rağmen, bu tür çıkışlardan vazgeçmeyen bu kişiler, yine sahnede. Kendilerine belki de 'belediye başkanlığı' gibi makamları yakıştıran bu kişiler, bu tür tanıtımlara girişiyorlar.
Yazık oluyor bu ülkeye...
Bu halka, bu yetersiz kadroları seçtiği için 'layıktır' diyenler çıkabilir ama bu kadarına da değil... Bu Hükümet pik noktası, böylesi hiç görülmedi...
Türkiye ekonomisi, dolayısıyla halk, özellikle de dar ve sabit gelirli geniş kesimler, Hükümetlerin beceriksizliklerine çok bedel ödediler. 'Kimse Türkiye'de eğitime para harcanmıyor demesin, Hükümetlere eğitim masrafı olarak katrilyonlar ödeniyor' denmesi bu yüzden. Ama inanın bu kadarı hiç olmadı, olmayacak...
Bütün bu cin fikirliler, bu tür yetersiz yönetimlerde su yüzüne çıkarlar. Sanmayın ki değişik Hükümetlere farklı öneriler getirirler. Her dönemdeki fikirleri, hemen hemen eski fikirlerinin aynısıdır. Yutan yutar, yutmayan elinin tersiyle iter... İşte bu Hükümet, aslında 'tehlikeli birer mayın' olan bu senaryolara 'can simiti' gibi sarıldı. Bu nedenle de piyasalar, iyice korkmaya başladı. Bunun sonunun kötü geldiğini, Hükümetin bir telaş içine girdiğini, çok iyi görüyorlar.
HAVUZ HESABI
Siz kamu bankalarına yeniden partililer atayacaksınız, bütün eski, yolsuzluk davalarından tescilli kişileri para yenecek KİT'lere koyacaksınız, sonra da halktan 'ekonomiyi kurtarmak için havuz hesabı kurdum' diye para isteyeceksiniz. Seçime gideceği, birilerinin hortumlayacağı belli olan parayı bu halk size niye versin?
Ekonomide mucizelere yer olmadığını artık herkesin görmesi gerekiyor.
Yapılması gerekenlerin belli olduğunu bile söylemeye gerek yok ama yine söyleyelim. Türkiye IMF'in onay verdiği ekonomik programla devam etmek zorundadır. Türkiye yüklü borçlarını tasarruf ederek eritmek, bu şekilde güven vererek Türkiye'ye yabancı sermaye çekmek ve böylece ekonomiyi istikrarlı bir büyümeye sokmak zorundadır. Türkiye savaş bittikten sonra, etkilerini de iyi hesaplayıp, ona göre yeni orta vadeli bir program yapmak, iç ve dış piyasalarda güven yaratmak zorundadır. Mali piyasalarda ürün çeşitlemesi, finans mühendisliği ancak böyle bir program kapsamında başarılı olabilir, yoksa bizi felakete götürür.
Kaynak paketleri, cin fikirler hayata geçmeye başlarsa, hep birlikte korkalım...