Paylaş
Faiz indirimleri giderek kritik noktalara gelmeye başladı. Çok daha hassas olunması gereken bir sürece girildiği için piyasalar da bundan sonra indirimleri bence çok daha yakından izleyecek. Çünkü ABD Merkez Bankası FED’in aralık ayında faiz artıracağı beklentisi iyice güçlendi. Bankalar ve reyting kuruluşları, Türkiye’nin de içinde bulunduğu 3 gelişmekte olan ülkeyi, FED faiz artırımıyla birlikte likidite sıkıntısından en olumsuz etkilenecek ülkeler arasında saymaya başladılar.
Bankacılar bizdeki faizlerin dünyaya bakıldığında hala çok yüksek olduğunu bu nedenle enflasyona bakmadan kısa vadeli sermayenin gelmeye devam ettiğini söylüyorlar. Ancak bunun da bir sınırı olduğunu yani riskler arttıkça faiz yüksekliğinin cazibesinin azaldığını da hatırlatıyorlar. İşte faiz indirimleri arttıkça, piyasaların duyarlılığı da artıyor.
Moody’s’in reyting indiriminden sonra piyasa fazla bozulmadı ve aynen “15 Temmuz sonrası halkımız döviz satarak direndi” söyleminde olduğu gibi, politikacılar bu durumu “Moody’s’in kararı etkili olmuyor” propagandasıyla kullanmaya devam ediyorlar.
Ancak dün enflasyon rakamları olumlu gelip, faiz indirim beklentisi yükselmişken bile, kurların yukarı doğru hareketinin devam ettiği görüldü. Yani işler iyiye gider görünümü artarken bile, kurlardaki yukarı doğru hareket devam ediyordu. Bu da Moody’s’in not indiriminin etkilerinin devam ettiği ya da Türkiye’nin riskinin, indirim dışında da, arttığı algısının yurtdışında yaygınlaştığının bir göstergesi sayılabilir.İki ihtimalde de Türkiye ekonomisine ilişkin algının bozulduğu söylenebilir.Kaldı ki; dün açıklanan eylül ayı enflasyon rakamlarının bu kadar düşük olmasının önemli bir nedeninin içerideki ekonomik aktivitenin azalmaya devam etmesi olduğu görüldü. Gerek turizmdeki gerilemenin etkisi, gerek iç talebin durmasının fiyatlara olumlu yansıdığı da rakamlarda açıkça gözlendi.
GIDA FİYATLARINDA GERİLEME
Eylül ayında tüketici fiyatları (TÜFE) artışını piyasalar yüzde 0.70 oranında bekliyordu ama gerçekleşme, bunun çok altında, 0.18 olarak gerçekleşti. Yıllık enflasyon böylece yüzde 8.0’den yüzde 7.3’e gerilerken, çekirdek enflasyon da yüzde 8.4’den 7.7’ye düştü. Bu gösterge faiz indirim beklentisini artırdı.Gıda grubu fiyatları bir önceki aya göre yüzde 0.70 düşerek enflasyondaki gerilemede, 0.20 puanla, en etkili grup oldu. Bu oranlarla yıllık gıda enflasyonu yüzde 6.2’den 4.2’ye geriledi. Giyim ve ayakkabı fiyatları da, mevsimsel ortalamalarının çok üzerinde, eylül ayında yüzde 3.5 oranında düştü. Akaryakıta vergi zammı nedeniyle yüzde 2.7 artan ulaştırma grubu artışı ise enflasyondaki daha olumlu rakamı engelledi.Dün açıklanan rakamlarla birlikte piyasalar yıl sonu enflasyonu için daha iyimser yorumlara başladılar. Yüzde 8’lik enflasyonun yakalanabileceği söylenmeye başladı. İç talepteki zayıf seyir, yüzde 10’lik doğalgaz fiyat indirimi en önemli olumlu unsurlar. Buna karşılık dünya petrol fiyatlarındaki seyir, gıda fiyatlarındaki oynaklık, risk algısının siyasi nedenlerle artma ihtimali, en çok da kurlardaki artışın devamı, bence enflasyonu yükseltecek en önemli kalemler. Evet, enflasyonun düşmesi, bunun faiz indirimini desteklemesi olumlu ama istikrar için, tablonun tümüne bakarak karar verildiğini unutmayalım.
Paylaş