Cari açığın finansmanı bozulunca

KURLARDAKİ yükseliş herkesi şaşırtacak boyutlara ulaştı. Bu nedenle de kur artışıyla ilgili spekülasyonların arttığı görülüyor. Şimdi herkes gözünü, ilk aşamada Merkez Bankası yönetiminin ne yapacağına çevirmiş durumda.

Haberin Devamı

Dün kurlardaki hareketi izlerken, geçen yıl Kasım ayına ilişkin ödemeler dengesi rakamları da açıklandı. Geçtiğimiz kasım ayı da kurlarda ciddi yükselişlerin yaşandığı bir aydı. Tabi ki o zaman bunu göremiyorduk ama dün açıklanan Kasım ayı cari açık ve finansmanına ilişkin veriler, kurların neden arttığını da büyük ölçüde açıklar nitelikteydi. Dolayısıyla kurların yine hızlı arttığı, bunu takip eden Aralık ayında da, Ocak ayının ilk günlerinde de, daha sonradan göreceğimiz, benzer cari açık tablosunu izleyebiliriz.

Aslında neden çok açık; kurlardaki artışın temel nedeni döviz arz ve talebindeki dengesizlik. Yani ekonominin belirli bir dövize ihtiyacı var; büyüme arttığında bu ihtiyaç artıyor, büyüme azaldığında azalıyor ama hiç bitmiyor. Bu ihtiyacı karşılayacak döviz arzı olmadığı zaman da, dövizin fiyatı, yani kurlar artıyor. Kurların artması da sizin ulusal paranızın, yani TL’nin o ölçüde değersizleşmesi, TL varlığa sahip olduğunuz için de varlık değerinizin düşmesi anlamına geliyor.

Haberin Devamı

Kasım ayında cari açık beklentilerin altında, 2.26 milyar dolar oldu ama ödemeler tablosunun en önemli özelliği finansmanı oldu. Çünkü kasım ayına ait Merkez Bankası verilerine göre portföy yatırımları 2 milyar 693 milyon dolar net çıkış kaydetti. Alt kalemlere bakıldığında yurtdışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 504 milyon dolar ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 1 milyar 814 milyon dolar net satım yaptıkları görüldü.

Yurtdışında ihraç edilen tahvil ve bonolarla ilgili olarak, bankalar 513 milyon dolar net geri ödemede bulunurken, diğer sektörler 500 milyon dolar net borçlanma gerçekleştirdi. Diğer yatırımlar kaleminde ise 1 milyar dolar tutarında net giriş gerçekleşti.

Diğer yatırımlar altında, yurtiçi bankaların yurtdışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 784 milyon dolar ve yurtdışı bankaların yurtiçi bankalardaki mevduatları ise 1 milyar 224 milyon dolar tutarında net artış kaydetti.

Yurtdışından sağlanan kredilerle ilgili olarak ise bankaların 125 milyon dolar, diğer sektörlerin ise 669 milyon ABD dolarlık net kullanımı gözüktü.

Haberin Devamı

YABANCI KÂR GÖRÜRSE GELİR

Kasım ayında bu hareketler sonucunda Türkiye’nin resmi rezervlerinde ise 788 milyon ABD doları azalma kaydedildi. Belli ki bu da yetmedi ki; dövizin fiyatı yani kurlar yükseldi.

Neden ihtiyaç duyulan dövizi sağlayamadık; çünkü bizim gibi ülkelerden Fed’in faiz artışı nedeniyle çıkış başladı. Buna ek olarak yabancılar Türkiye’ye kısa vadede kar için satın aldıkları Hazine bonoları ve hisse senetlerini sattıkları için döviz azaldı. Hisse senedinde çıkışın daha az olduğunu hatırlayalım; çünkü döviz bazında hisse senedi fiyatları çok düşük olduğu için, buraya yatırım yapan yabancılar çok zarar etmemek için bunları satışta çekimser davranıyorlar. Bankacılar neden “Merkez Bankası acil toplanıp 2-3 puan faiz artırırsa kurlar durur” diyorlar; çünkü bu faiz düzeyinde gelip yeni hazine bonosu alınmıyor. Faiz yükselirse gelip alırlar, döviz girişi de artar diye bekleniyor.

Haberin Devamı

Tüm bunlar kurlardaki fahiş artışın tümünü açıklayabiliyor mu derseniz, bence bu kadarını açıklamıyor. Bildiğimiz bir şey var; yabancı sermaye aldığı riski karşılayacak kadar kâr görürse gelir, şimdiye kadar böyle oldu, şimdi de bu kural geçerli.

Risk nedir derseniz; zaten asıl mesele de burada.

 

Yazarın Tüm Yazıları