“ESKİDEN tasarrufa daha fazla önem verilir, mali disiplini korumak için hassas davranılır, bu konuda daha çok Bakan Ali Babacan’ın dedikleri olurdu. Ancak son dönemde, özellikle son seçimden sonra, artık Kabinedeki harcamacı bakanların dedikleri daha geçerli olmaya başladı.”
Bu sözler Maliye bürokratlarına ait. Peki, Bakan Mehmet Şimşek neden mali disiplin için daha hassas olmuyor, harcamacı bakanların dediklerine neden direnmiyor diye sorulduğunda ise, Şimşek’in biraz yumuşak davrandığını kabul ediyor, “Zaten Başbakan ne derse o oluyor, hiçbir Bakan da karşı çıkamıyor” yanıtı veriyorlar. 3. köprünün bütçe kapsamında yapılması kararının ardından, daha önce Maliye bürokratlarının özel sohbetlerinde dile getirdiklerini duyduğum bu yakınmalar geldi aklıma. “Artık harcamacı bakanların dediği oluyor” sözlerini hatırladım. Dün Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2011 yılının bütçe sonuçlarını açıkladı. Gazeteci arkadaşlar 3. Köprünün bütçede yeri olmadığını hatırlatıp, bunun nasıl yapılacağını sormuşlar. Bakan Şimşek, karar verilirse 3. Köprünün bütçe imkanlarıyla ihaleye çıkılabileceğini kaydedip, yapılacak harcamaların ödenekler arasında aktarma ile yapılmasına çalışılacağını, olmazsa ek gelir yaratmanın yollarını arayacaklarını söylemiş. Şimşek’in toplantıda söylediklerini çevirecek olursak, şunları söyleyebiliriz: “Aslında bütçeden yapılmasa iyi olur: Ancak Başbakan diyorsa mecburen yapacağız. Bütçe açığını artırmamak için, başka yatırım kalemleri yerine 3. köprü harcamalarını koymayı tercih ederiz. Ancak Başbakan o harcamaların da azaltılmasını istemezse, o zaman mecburen yeni gelir yaratmaya bakarız. Aslında önümüzdeki yıl çok zor geçecek. Ek gelir yaratmak da zor ama. Şimdi ek gelir için vergileri artıralım desek, Başbakan ona da karşı çıkar ama ne yapıp edip bir şeyler bulmaya çalışacağız” Bunlar tabi ki Bakan Şimşek’in söylediklerinden benim kendime göre çıkardıklarım. Yoruma ek yapayım; Bakan ve bürokratlar bu yoruma büyük ölçüde katılacaklardır ama söyleyemeyeceklerdir. “Mali disiplin de giderse işimiz çok zorlaşır” diyorduk ya, işte bunun için. İŞSİZLİK YENİDEN ARTIŞA GEÇTİ Dün işsizlik rakamları da açıklandı. Bakan Şimşek’e yorumu sorulduğunda, “İşsizlikteki hafif artışlar ekonomide yavaşlama sürecine girdiğimizi gösteriyor” demiş. Bakan Şimşek, inşaat sektörünün istihdam yaratma kapasitesinin bir miktar zayıflaması riskinin söz konusu olduğunu kaydetmiş. İşsizliğin doğal olarak yeniden artışa geçmesi, bence Bakan Şimşek’in bu yıl içinde gelecek harcama taleplerine karşı direnme gücünü azaltan bir unsur olabilir. Ekim ayında işsizlik oranı Eylül’de yüzde 8.8 iken yüzde 9.1’e çıktı. Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı da yüzde 9.3’den, 9.4’e yükseldi. Tarım dışı işsizlik oranı yüzde 11.3’den 11.6’ya artarken, mevsimsel arındırılmış işsizlik oranının da yüzde 11.8’den 12’ye çıktığı hesaplandı. Yılın son çeyreğinde mevsimsel etkilerle işsizlik oranında artış beklenirken mevsimsel arındırılmış veride de artışın başlaması, Bakan Şimşek’in de dediği gibi, ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın etkisi olarak değerlendiriliyor. Avrupa’daki krizin de etkisiyle, yılın son iki ayında ve yeni yılda, işsizlik oranının artmaya devam etmesi bekleniyor. Piyasalar öncü göstergeleri izliyor, gelecek aylara ilişkin istihdam beklentisi endekslerindeki aşağı yön ile “işsizlik sigortasına başvuran kişi sayısında” Ekim ayından itibaren artışı da dikkate alarak tahminde bulunuyorlar. Piyasanın 2011 yılı ortalama işsizlik oranı tahmini yüzde 10 civarında. Umarız, bu gidişat mali disiplini bozacak kararları artırmaz.