HAZİRAN sonu itibariyle özel sektörün kısa vadeli borcu rekor seviyeye ulaştı. Zaten bir süredir bu artış trendi yaşanıyordu ama kurlardaki son artış hareketinden sonra artık fatura konuşulmaya başlayacak. Yani kurlardaki artış, uzun süredir kurlardaki stabilite nedeniyle dışarıdan borçlanan ya da döviz olarak borçlanan özel sektörü bir hayli zor durumda bırakacak gibi gözüküyor.
Merkez Bankası’nın kurlarda yeniden bir düşüş beklediğini biliyoruz ama herkes biliyor ki artık 1.70’in altında bir dolar kuru seviyesi pek beklenmiyor. Bu da özellikle dış borcu artan, yatırımlarını döviz bazında yapan özel sektör kuruluşlarını zorlayabilir. Bu konuda korkulmaması gerektiğini, özel sektörün dışarıdaki mevduatı karşılığında dış borç yaptığını belirtip, kurlardaki artış ve aşırı borçlanmanın zarar vermeyeceğini söyleyenler bulunuyor. Buna karşılık kurlarla ilgili olarak yakında özel sektör yakınmaları gelirse şaşırmayalım...      Çünkü haziran sonu itibariyle dış borç verileri, özellikle kısa vadeli özel sektör borçlarının ciddi boyutlarda arttığı görülüyor. Temmuz ayında bu rakam daha da yüksek çıkabilir. Bu yıl haziran sonu itibariyle aylık bazda, özel sektörün uzun vadeli dış borcu, kur etkisiyle 0.2 milyar dolar artarak 124.7 milyar dolara yükseldi. Ticari krediler hariç kısa vadeli dış borç stoku ise 1.6 milyar dolar artışla 27.2 milyar dolar ile yeni rekor seviyesine ulaştı. Çeyrekler itibariyle baktığımızda ise ikinci çeyrekte bankaların dış borç stokunun uzun vadede 2 milyar dolar, kısa vadede ise 2.7 milyar dolar arttığı gözlendi. Banka dışı özel sektörün toplam dış borç stokundaki artış 1.2 milyar dolar ile daha sınırlı biçimde artmış gözüktü ama aynı sürede yurtiçi döviz kredilerinin 4.2 milyar dolar artması, özel sektörün dışarıdan olmasa da döviz olarak borçlanmayı epeyce arttırdığını gösteriyor. Bir başka deyişle bankaların yurtiçinde tercih edilen döviz kredilerini artırabilmek için daha fazla dış borçlanmaya gittikleri, reel sektörün döviz kredisini yurtdışı yerine yurtiçinden karşıladıkları ortaya çıkıyor. YOĞUN GERİ ÖDEMELER GELİNCE...                                                                    Bu rakamlar Merkez Bankası’nın sıcak parayı önleme politikasının bence işe yaramadığını, bankalar kanalıyla bu sınırlamanın delindiğini gösteriyor. Daha önce de sıkça dediğimiz gibi; su yolunu buluyor ve yasaklama işe yaramıyor. Haziran ayı verileri kısa vadeli dış borcun toplam dış borçtaki payının artmaya devam ettiğini gösteriyor. Özel sektörün toplam dış borcunda kısa vadeli borcun payı 2009 sonunda yüzde 5, 2010 sonunda yüzde 14 iken 2011 Haziran sonu itibariyle yüzde 17.9’a ulaşmış oldu. İşte bu tablo önümüzdeki dönemi zorlayacak gibi gözüküyor. 2010 Haziran-2011 Haziran döneminde 34 milyar dolar uzun vadeli dış borç ödemesi yapan özel sektör, yılın sonuna kadar ise 15.6 milyar dolar ödeyecek. Özel sektörün bankalar dahil yılsonuna kadar geri ödeyeceği kısa vadeli dış borcun miktarı ise 15 milyar doları bulacak. Yani toplam 30 milyar doları bulacak bir geri ödeme dönemi...                                              Banka analiz raporlarında dış borç konusu işlenmeye başladı ve en yüksek aylar olarak ağustosta 4.9 milyar dolar, ekimde 5.1 milyar dolar, aralıkta 7.5 milyar dolar ödeme yapılacağı saptanıp, müşterilere de hatırlatılıyor...                                          Sektörlere bakıldığında ise son kur artışından zorlanacak olanlar kendini belli ediyor. Bankalar bu sürede 17.6 milyar dolar geri ödeme yaparken, belki bunu geri çevirebilecekler. Buna karşılık yıl sonuna kadar banka dışı finansal kuruluşlar 2.7 milyar dolar geri ödeme yapacak, gayrimenkul sektörünün 3.9 milyar dolar, inşaat sektörünün yaklaşık 1 milyar dolar geri ödemesi bulunuyor. Özetle; iç talepte de daralma yaşanabileceğini göz önünde tuttuğumuzda, konut ve gayrimenkul yani inşaat sektöründen gelecek yakınmalar kimse için sürpriz olmamalı...