Paylaş
Başka zaman değil de tam seçim yaklaştıkça, halka şirin görünmek için tavan fiyat uygulaması başlatılıyor. Tavan fiyatı belirleyip gazetelere “halkımızın daha ucuz benzin mazot alması için buna mecbur kaldık” demeçleri veriyorlar.
Faiz oranlarına müdahale neyse, akaryakıttaki tavan fiyat de odur ve piyasa ekonomisine devlet müdahalesinin adıdır. Bir başka deyişle otoriterleştikçe doğal olarak devletçi olan popülist yönetimlerin müdahale kılıflarından biridir. Madem halkı düşünüyorsunuz; o zaman niye sadece seçim dönemi uyguluyor, başka zaman uygulamıyorsunuz? Bağımsız olması gereken Enerji Piyasası Kurumu (EPDK) nasıl oluyor da “oy için” Hükümete hep bu kıyağı yapıyor.
Bir yandan enerji piyasası liberalize oldu deyip, öte yandan akaryakıt fiyatlarına narh koyacaksınız. Kaldı ki; akaryakıt enerji piyasası içinde en piyasaya açık hale getirilen bir alan. Bir de yıllardır söz verilmesine rağmen hala piyasaya açılamayan doğalgaz ve elektrik alanlarını düşünsenize. Tam bir kötü yönetim.
Hükümetin piyasaya müdahale etmeden yapacağı iş; dünya fiyatlarındaki düşüş kadar vergi indirimi yapıp, halka ucuz benzin temin etmektir. Düşen dünya piyasaları nedeniyle Maliye Bakanı vergi tahsilatı azalacak diye yakınıyor ama maktu vergi nedeniyle, düşen fiyattan tam olarak yararlandırılmayan halkın gördüğü zarar çok daha fazla. Hükümet de halka yararlandırmadığı indirimler yerine, piyasayı bozarak popülizm uyguluyor.
Özetle; ilkesizlik ve kötü yönetimin faturası bu. Halkın zararına olmasına rağmen göz boyadıkları yetmiyor, akaryakıt bayilerini iflasa sürüklüyorlar.
BENZİNLİK KALMAYACAK
İzmit’e 10 km yakında bir ara yol üzerinde benzin istasyonu işleten bir bayi ile konuşuyoruz; EPDK’nın son aldığı tavan fiyat uygulaması ile dağıtım şirketleri değil bayilerin cezalandırıldığını söylüyor. Yılda hepi topu 120 ton (120 bin litre) akaryakıt satışı yaptığını belirterek soruyor:
“Geçen yıl sadece 120 bin litrelik satışıma karşılık dağıtım şirketi bana litrede ortalama 20 kuruş kâr marjı verdi. Toplamda elde ettiğim kar sadece 24 bin TL. Ayda yapar 2 bin lira para. Dikkat edin bu brüt kârım bu. Kredi kartına yüzde 1 komisyon verildiğini, benim çiftçiye mazot satabilmek için vadeli satış yaptığımı, elektrik, su ve bana yaptırdıkları yatırımları hesaba koyun. Cebime kalan para bin lira. Satmaya kalksam bu karlar yüzünden 30 yıllık istasyonumu alan yok. Asgari ücret kadar paranın hesabını yapıp tavan taban deyip duruyorlar. Bu nasıl iş anlamadım.”
“Herkes pompadan çıkan her litrenin cebimize girdiğini sanıyor” diyen bayi, EPDK’nın Türkiye’deki tüm bayilerin İstanbul Maslak’ta, Başakşehir’de, TEM üzerindeki akaryakıt istasyonları kadar satış yaptığını zannettiğini söylüyor. Dağıtım şirketine bir gün geç ödeme yapsa mal alamadığını, çiftçinin peşinden parasını alabilmek için koştuğunu kaydedip “Hesap ortada;aylık bin lira net karın vergisi algısı ne. Bir tanker akaryakıt 100 bin lira. Ayda bin liralık kazanç ile beni 100 bin lira maliyetin altına sokuyorlar” diyor.
EPDK Başkanı, “Kâr etmiyorlarsa kapatsınlar” diyebiliyor, amaç bu mu acaba?
Paylaş