ÜNİVERSİTEMİZ ÖNEMLİ İŞLERE İMZA ATIYOR
Kürsüye gelen Vali Vekili İbrahim Küçük, Çukurova Üniversitesinin kent ve ülke bilimi için önemine değinerek, “Çukurova üniversitesi Adana’mızın kalkınmasına destek olan projeleriyle sanayi ve tarım başta olmak üzere birçok sektörde önemli işlere imza atmıştır. Emeği geçen tüm akademik ve idari personelimizi kutluyorum.” dedi
REKTÖR BERİŞ: GÜÇLÜ VE KARARLIYIZ
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş, “Görevimizin ilk gününden itibaren katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışı benimsedik. Çukurova Üniversitesini daha da ileriye taşımak için tüm gücümle çalışacağım” dedi. 52 bini aşkın öğrenci, yaklaşık 2400 akademik ve 5000’i aşkın da idari personelleri olduğunu ifade eden Rektör Beriş, “Bu yıl akademik ve idari kadrolarımızla birlikte üniversitemizi daha da ileriye taşıyacak projelere ve çalışmalara imza atmak için güçlü bir kararlılıkla buradayız. Araştırma ve yenilikçilik, sürdürülebilir kalkınma, topluma katkı gibi alanlarda öncü olmayı sürdürmek, Çukurova Üniversitesi'nin hedefleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Bu hedeflere ulaşmamızda bizlere güç veren unsur, akademik ve idari personel kadromuzun tecrübe ve yetkinlikleri ve sevgili öğrencilerimizin dinamizmi ve enerjisidir. Hepsine teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
ATHİB’in düzenlediği 13. Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nda finale kalan 10 tasarımcıdan 9’unun ‘kadın’ olması dikkat çekti. 10 finalist arasında yapılan değerlendirmede “Tree Bark” isimli tasarımıyla Banu Gül Çakır birinciliği kazandı. “Harmony In Weaving” isimli temasıyla Leyla Kurul ikinciliğe, “Büyülü Işıklar” isimli temasıyla Polen Polat üçüncülüğe layık görüldü.
TÜRK KUMAŞININ GELECEĞİ VİTRİNE ÇIKTI
Tekstil sektöründe faaliyet gösteren firmaların tasarım kapasitelerinin ve yarattıkları katma değerin artırılması amacıyla Türkiye’deki tüm üniversitelerin tekstil ve moda tasarımı öğrencilerine açık olan ATHİB 13. Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın Final Sunumu ve Ödül Töreni, Adana Sanayi Kampüsü’nde gerçekleştirildi.
KIVANÇ: “İNSANA YATIRIM”
Törenin açılış konuşmasını yapan ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması Yürütme Kurulu Başkanı ve ATHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeki Kıvanç, fiziki yatırım kadar insana yapılan yatırımın da çok önemli olduğunu vurguladı. Tekstil alanında uluslararası pazarlarda etkin olmak istediklerini belirten Zeki Kıvanç, “ATHİB olarak dokuma kumaşın değerini ortaya koyan, tasarımcı adayları ile tasarımcılar için özgür ve yaratıcı bir ruh oluşturmayı sağlamak adına böyle bir yarışma düzenliyoruz. Modayı takip eden değil, belirleyen ülke olmak istiyoruz. Bölgede tekstil sektöründe yer alan firmalarımızın tasarım kültürünü benimsemesini istiyoruz. Firmalarımızın dünya rekabet ortamında daha da ön sırada yer almasını istiyoruz. Kendi kültürümüzle özgün ve global değerler yaratmak istiyoruz. Ayrıca bölgemizde üretim yapan fabrikaların çoğu dokuma kumaş yapıyor. İşte bunları yapmak için her alanda yaratıcı ve yenilikçi tasarımcılara ihtiyaç var. Bu tasarımcılar ortaya çıksın diye bu yarışmayı düzenliyoruz.” dedi.
YETİŞKİN ANNELER
Türk Kültür Vakfı’nın yürüttüğü değişim programları ile öğrenci göndermiş veya konuk etmiş olan öğrencilerin annelerinden oluşan yetişkin gönüllüler Adana’da çeşitli ziyaretler ve etkinlikler gerçekleştirdi.
TÜRK KÜLTÜRÜNÜ TANIDILAR
Adana’nın Aladağ ilçesindeki muhteşem doğa eşliğinde derin bir nefes alan, Adana şalvarı giyen ve Adana türküsü söyleyen Polonyalı anneler, ayrıca Adana Müzesi, Küçüksaat Meydanı, Ulu Camii, Çukurova Üniversitesi ve Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne de ziyarette bulundu. Gönüllüler, Adana Atatürk Parkı’nda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 86. Ölüm yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma törenine de katıldı ve Ata’ya saygı duruşunda bulundu.
EVLERE KONUK OLDULAR
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ı makamında ziyaret edip Adana ve belediye çalışmalarıyla ilgili bilgi alan gönüllüler evlere konuk olurken, Türkiye’yi, Adana’yı ve Türk kültürünü yakından tanıma fırsatı buldu.
Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, "Bölgemizde belli kuraklık riskinin bulunduğu gözlemlenmekte. Türkiye’deki herkesin yeni meteorolojik olaylara adapte olması gerek" dedi.
TEHLİKE ARTIYOR
Türkiye’nin en büyük ve bereketli tarım arazilerinin bulunduğu Adana’da kuraklık tehlikesi her geçen gün kendisini hissettiriyor. Deniz suyu sıcaklığının artması, iklimlerin değişmesi nedeniyle Adana’ya adeta aylardır tek damla yağmur düşmedi. Ayrıca Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında Adana’da sıcaklık rekorları kırıldı.
ÇİFTÇİLERE DE UYARI YAPILMIŞTI
Ayrıca Ağustos ayında da Seyhan Sol Sahil Sulama Birliği tarafından çiftçilere güzlük ekim yapmamaları yönünde resmi uyarı yapılmıştı.
SEYHAN BARAJ GÖLÜ’NDE SULAR 2 KİLOMETRE ÇEKİLDİ
Yağmurların yağmadığı Adana’da, Seyhan Baraj Gölü’nde sular, kıyıdan yaklaşık 2 kilometre çekildi. Çukurova’daki kuraklık tehlikesi dron ile havadan da görüntülendi. ASKİ tarafından 08.11.2024 tarihli verilere göre doluluk oranı yüzde 65,31, su miktarı 1 milyar 440 milyon 845 bin 322 metreküp, su seviyesi ise 115,67 metre olarak ölçüldü.
SULAR 500 METRE ÇEKİLDİ
ŞAMPİYONLAR BELLİ OLDU
Aksel Boya ve Mühendislik sponsorluğunda düzenlenen defi ligi, 1 Mart – 26 Ekim 2024 tarihlerinde erkeklerde 153, kadınlarda 53 olmak üzere 206 master tenisçinin katılımıyla gerçekleşti, ligin yıl sonu turnuvası da 1-30 Kasım 2024 tarihlerinde yapıldı. 10 ayda yaklaşık 3 bin maçın yapıldığı Aksel Boya ATDSK Defi Ligi’nin yılsonu turnuvasında Master Kadınlarda Saime Üreten şampiyon, Eylem Çot finalist, Master Erkeklerde Abdurrahman Gündeşlioğlu şampiyon, Oğuz Uyar finalist, A grubu erkeklerde Mithat Ateşok şampiyon, Ergun Yalman finalist oldu.
KESKİN'DEN PLAKET
Kupa töreninde master gruplarında şampiyonlara raket, finalistlere 2 box tenis topu, A grubunda şampiyona 2 box tenis topu, finaliste bir box tenis topu hediye edildi. Defi liginin yılsonu sıralamasında ilk 3’e giren tenisçilere de raket, bir box ve 2 box top hediyeleri verildi. Defi ligi sponsoru Aksel Boya ve Mühendislik Yönetici Ortakları Akın Soyupak ve Selim Uygun’a plaket vererek, teşekkür eden ATDSK Başkanı Ali Refah Keskin, göreve geldiği günden bu yana Türk tenisinin gelişimi için çok büyük yatırımlar yaptıklarını, Çukurova’da tenisin merkezi konumundaki ATDSK’da ulusal ve uluslararası turnuvalara ev sahipliği yaptıklarını, bu programların gerçekleşmesinde sponsor desteğinin çok büyük önemi bulunduğunu söyledi. ATDSK’nın teniste çok önemli bir marka olduğunu vurgulayan Akın Soyupak ve Selim Uygun da, defi ligine katkı veren kulüp üyelerine, kulüp çalışanlarına, defi kurulu üyelerine teşekkür ettiler, ülkesine katkı koyan, değer sağlayan tüm kişi ve kurumların desteklenmesi gerektiğine dikkat çektiler.
Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Üyesi ve Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Üyesi, Derya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kış, “Derya Grup olarak, TÜRKONFED ve TÜSİAD’ın iş dünyasında kadın temsilinin artması yönündeki çağrıları destekliyoruz” dedi.
YÖNETİM KURULUNDA YÜZDE 50 KADIN
Derya Grup Yönetim Kurulu’nda yüzde 50, yönetici grubunda yüzde 45 ve tüm çalışanlar arasında bulunan yüzde 48 oranında kadın istihdamını korumayı ve artırmayı hedeflediklerini kaydeden Hüseyin Kış, “Hayatın her alanında olduğu gibi iş dünyasında da kadın temsilinin artması öncelikle bulunulan bölgeyi olumlu yönde etkileyecek, ülkemize sadece ekonomide değil sosyal ve siyasal alanda da olumlu katkı sunacaktır” dedi.
ATATÜRK’ÜN KONUŞMASINI HATIRLATTI
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923 yılında yaptığı bir konuşmada “Daha emin ve daha doğru olarak yürüyeceğimiz bir yol vardır: Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak kılmaktır” dediğini vurgulayan Hüseyin Kış, TÜRKONFED’in de kadın istihdamını, kadın girişimciliğini desteklediğini, bu alanda önemli çalışmalar yaptığını, raporlar sunduğunu hatırlattı.
“ETKİN YÖNETİCİ VE GİRİŞİMCİ KADIN SAYISI ARTMALI”
Derya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kış, “Bizler de Derya Grup ailesi olarak TÜRKONFED ve TÜSİAD’ın çağrıları doğrultusunda işletmelerimizde kadın gücüne, bilgi ve kültürüne inanarak hareket ediyoruz. Bu vesileyle iş dünyasının tüm paydaşlarını bu çağrıya destek olmaya çağırıyoruz” diye konuştu.
LÖSEV’in öncülüğünde, her yıl 2-8 Kasım tarihleri arasında gündeme gelen “Lösemili Çocuklar Haftası” Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda belediye bürokratları ve LÖSEV tarafından gerçekleştirilen farkındalık etkinleri ile kitlelere ulaştı.
SEMİNER DÜZENLENDİ
Etkinlik kapsamında, Adana Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı Çocuk Hizmetleri Şube Müdürlüğü ve LÖSEV iş birliğiyle gerçekleştirilen seminerde, lösemi hastalığı hakkında toplum bilinci oluşturulmasına, kanserin tedavi yollarına ve lösemili çocukların karşılaştığı zorluklara dikkat çekildi. Fuaye alanında, LÖSEV’e destek amacıyla vakfın ürünlerinin satıldığı standın yanında, Adana Büyükşehir Belediyesi’nce lösemiye ve lösemili çocuklara dair bilgilendirme broşürlerinin ve turuncu kurdelelerin bulunduğu stant yer aldı.
Lösemi Değil Sevgi Bulaşır
Farkındalık çalışmaları kapsamında, hafta boyunca turuncu rengin öne çıkarılacağı duyurusuyla hazırlanan “Lösemi Değil, Sevgi Bulaşır” yazılı bez pankarta, katılımcılar ellerini turuncu boyaya batırarak iz bıraktı. Çocuk Hizmetleri Şube Müdürlüğü’ne bağlı gündüz bakımevi çocuklarının hazırladığı tiyatro gösterisi ile devam eden program büyük beğeni topladı. LÖSEV ve Adana Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle gerçekleştirilen etkinlikler ile lösemili çocukların yaşadığı zorlukları daha geniş kitlelere anlatmak, toplumda farkındalık oluşturmak ve kanserle mücadeleye olan desteği artırmak amaçlandı
AFETLERE KARŞI YAPISAL DÖNÜŞÜM EKSİKLİĞİ
JMO Adana Şube Başkanı Dr. Tatar, aradan geçen 25 yıllık süre zarfında afet farkındalığını artırmaya yönelik bazı adımlar atılmış olsa da toplumun afetler karşısında yeterince hazırlıklı olamadığını vurguladı. "Toplumun can ve mal güvenliğini sağlamak ve afet zararlarını azaltmak konusunda gereken yapısal dönüşüm henüz oluşturulamadı," diye konuşan Dr. Tatar, afetlerle mücadeleye yönelik sistematik ve kapsamlı bir yaklaşımın önemine dikkat çekti.
“AFETLERLE MÜCADELE TÜM TOPLUMUN ORTAK SORUMLULUĞUDUR”
Ülkenin tektonik kuşak üzerinde bulunmasının, Türkiye’yi sürekli büyük depremlerle karşı karşıya bıraktığını hatırlatan Dr. Tatar, süregelen ihmal ve yetersiz önlemlerin yaşanan can ve mal kaybını artırdığını belirtti. "Doğa olaylarını engellemek mümkün değil; ancak can ve mal kaybını azaltmak, doğru planlama ve önlemlerle büyük ölçüde mümkün," diyen Dr. Tatar, afet yönetimi ve risk azaltma çalışmalarının tüm toplumun ortak sorumluluğu olması gerektiğinin altını çizdi.
DEPREME KARŞI BİLİNÇLİ BİR TOPLUM İÇİN ÇAĞRI!
Dr. Tatar, afet risklerini azaltmaya odaklı yönetim anlayışının, bilimsel şehir planlaması, güvenli yapılaşma ve etkin afet farkındalık eğitimleriyle desteklenmesi gerektiğini ifade ederek, “Tek bir ilin veya kurumun çabası yeterli değil, afetlere karşı hazırlıklı bir toplum inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğu,” dedi.
“DEPREM DEĞİL, İHMAL CAN ALIR”
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, "Deprem değil, ihmal, tedbirsizlik ve denetimsizlik can alır" diyerek sözlerini tamamladı. Jeoloji Mühendisleri Odası olarak güvenli ve sürdürülebilir kentlerin inşasında tüm vatandaşları ve kurumları daha fazla sorumluluk almaya davet ettiklerini belirten Dr. Tatar, gelecek nesillerin güven içinde yaşayabileceği bir ülke için hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı.